İyi uykular Türkiye
Fotoğraf: Envato
Bu ülke çocuğunun ölmüş bedenini ve ardından–muhtemelen- kendi yüreğini soğutucuya koyan ana-babaların ülkesi ne yazık ki!
Vicdanı olanlar olarak, kendimizden ve insanlığımızdan utanmamız gereken bir yerlerde dolanıyoruz. Birbirimize tosluyoruz. Birbirimizi suçluyoruz, birbirimize saldırıyoruz.
Cizre’de 9 gün süren sokağa çıkma yasağında 21 sivil öldü. Yarısı çocuk. Keskin nişancılarla öldürüldüler, serseri bir kurşun bile değil. Yaralanan bir güvenlik görevlisi ya da PKK’li yok. Delik deşik edilmiş bir kent var basında yer alan resimlerde.
Sokağa çıkma yasağı doğuda çeşitli yerlerde var. Memleketin doğusu bu halde.
Memleketin batısında ise, barış istiyoruz diye haykıranlar, “terör”e alet olmakla suçlanıyor. Oysa söylenen son derece net: Hem devlet hem PKK silah bıraksın, silahlar sussun. Barış isteyenlere “Siz PKK’lısınız” diye saldırıyorlar bu kez.
Oysa kardeşlikse, birlikte yaşamaksa derdimiz en çok sesin çıkması gereken yer, ülkenin batısı. Batıdan barış ve kardeşlik mesajları yükselmesi gerekiyor. Yıllardır birlikte yaşadığı Kürt komşunu dövmekle, bütün Kürtler ölsün demekle olmaz bu işler.
Bakın dünya tarihine beyazlar Amerika kıtasına gittiklerinde oradaki yerlileri öldürdüler. “En iyi Kızılderili ölü olandır” diye bir söz bile var. Sonra Afrika’dan köle olarak getirdikleri siyahlara da aynı şeyler yapıldı. Yaşanan acılar, verilen mücadeleler sonucunda bugün herkese aynı ülkede yaşıyor, artık insanların siyah derisi kimsenin umurunda değil. Almanlar Yahudileri kitlesel olarak öldürdüler ve dünya tarihine kara bir leke olarak düştüler.
Bugünlerde televizyonlarda “Amerika’ya çok özeniyorum, dünyanın her yerinden gelen insanlar kardeşçe yaşıyor” yorumunu yapan beyaz Türkler, kendi ülkesinde aynı konu geldiğinde geri duruyor, sessiz kalıyor. Elini taşın altına koymuyor. Yaşanan bu savaşta pozitif bir cümle de ben ekleyeyim demiyor.
Oysa AKP’nin kendi iktidarının sarsılmasıyla başlattığı bu savaşa karşı suskun olmak bile, AKP’nin değirmenine su taşımaktır. O yüzden ey Türkler, Çerkezler, Lazlar, kardeşlik için sesinizi yükseltin.
Herkese şunu öneriyorum, biraz geriye çekilin. Bulunduğunuz yere uzaydan bakın. Dünyanın durumunu görün. Ne yapıyoruz biz?
Son söz bir şarkının sözünden, Hüsnü Arkan’ın diline sağlık. Pek şeyi özetliyor:
Haa sanmayın ki yeni yazıldı. Tarih tekerrürden ibaret.
Ne de olsa burası Türkiye!
İyi Uykular Türkiye
Kaç yıldızdan çektim suyumu, kaç haramiye içirdim bilmem
Kaç çocuk öldü susuzluktan, bereketli kuyuların başında
Bunlar bulut ben çizdim maviye, elimde kuş kanadı kalem
Bu bir kırmızı gül ben koydum dudağına, hokkamda kardeş kanı
Anlatma, uyusun bırak deniz, anlatma uyusun dağlar
Anlatma, uyusun bırak çocuk, anlatma uyusun toprak
Giden her gemiye sallanan mendil
Kaçan trenlerin dumanı, celladın alkışlandığı yer
İyi uykular sessizliğin günü, iyi uykular kayıp iklim
İyi uykular, iyi uykular
Uzanır elim bir kör gibi
Kuru bir dal bahçemdeki
Unutulmuş yangın yeri.
- On bin adım için birkaç adım gerekiyor 31 Ocak 2017 01:00
- Torunlar, yaşlılar, hastalar 24 Ocak 2017 00:09
- Türkiye usulü terör mücadelesi 10 Ocak 2017 01:00
- Yaz saatinin sürdürülmesine dair sorular 20 Aralık 2016 01:00
- Sağlık çalışanlarına şiddet 06 Aralık 2016 00:53
- İstismarı 'Ak'lamak 22 Kasım 2016 01:00
- Yine çocuk aşıları -2 15 Kasım 2016 01:00
- Yine çocuk aşıları! 08 Kasım 2016 01:00
- Savaşı konuşabilmek 11 Ekim 2016 00:54
- Kötülüğün sıradanlığı ve iyilik 04 Ekim 2016 00:44
- Cinler, iblisler ve zavallı bilim! 27 Eylül 2016 01:00
- Biz çoğaldık, ya siz? 13 Eylül 2016 00:13