Reis jfshfjksfsjkfk muhalefet zklcnlkzvklzvkl basın adbahfhja fobi pykylğyplypğ (*)
AsjfjsjfkfjksfsklfklsfjhahfhaTayyip ErdoğankahcajajkkakalkcakfjaklajafknRoboskikadjakfjkafjksuçkafafjakjfjk.
SaraykljdhajdklkjfalkjfjaflkkfklafklSuriyejfafakjfjkafmccacjklaclkaclkaABDjkafajkfkfjskjfklnfjsflkfknkimyasal kafnajfjkafjknfjksfkknfksfkatliamjakdhjafjkjkafnsajfsorumlulukkjajnfjafkcklc şaibe.
ErdoğanjadjajdkaıjfIŞİDjafjafjksSuruçjacjajkcajkSilopiajfjaksnfskfjklskatliamkljfksflkskafjskfCizrejadjajkfkaajklfnkdnakfçocukjsfjskfjsfkjfklsfhıkjfsıofmölümlerijafjajkfjkaf.
Cumhurbaşkanıjadbakjdjkadjahfakjfkjahfjkaftek adamjadjajkfjanfskjfjbfjksa sivil diktatörlük jajfjakfjkafjkyargıjfjfjkfjklfsıofsürgünkaklsfbaskıasajfjkafele geçirmejadjajkfjakfmcmzckadrolaşmajadjajkfasjkf.
Recep Tayyip Erdoğanjacankckjfsklfjwkjfskfjwfjwjf17 Aralıkjafjksvjksjsnfjskfn25 Aralıkjsbsjkfjskgjsfsjkgjkyolsuzlukjsfnsjknsjksjbfsjkgjrüşvetjafjajkfjsfnskjfsklsfnsklfns4 Bakanjsfjsjkfsjkgçocuklarıjajfsjkfj.
Katliammkanfskjfskmfskontr gerillajajfjksafjksfKürtjfjsfjksgjsjsnfsjkfsjkgkgkdkgldlgAKPjsbfjskjkdgksnfsjkgjdgErdoğansfsjkfsjkgsg1 Kasımjfjsjkfsjkkatliamjafsajkfjkanfsjkfjnfsjkf.
GezijkanfajkfjksklfmsklfsdirenişmanfjksafjksksnfsjkfklsjfklsfksjnfkljsfisyanjfnjsnkjfjksfbhajkfbnjfjskfhalkjfhsjkfjErdoğanjanfjskafjkspoliskandaklfölümajdjafjkafaemiradbajkdjakdjka.
LaiklikjfjksfjksnfjsfdemokrasijadbakjfjakfanayasamnfsjkfsTayyip
Erdoğanasajfnjsfjksfjksbjkshvdemokratikteamülknkakljfsjkfrafjafnsjkfknfsljfjkcnjsalavjksnfjskgçiğnemekksfkslfmjshfnsj.
Mahkememznvssmvmsviddia edilen suçlarmanfakjfjnfjksfknfsjknkfjksyargılanmakjanjfajkfknfkjfjsfnskljfnıkjfsklgEl
KaidejafjskIŞİDmsnskvjsfsjkfksnfsjklksfnsklOrtadoğunbfnsfbsnsbfsknbsjknjsfnbsjkdestekmansjklfjknfksljfcihatçılarmancajknkwfwksjfksnfkslgksjfsıkiç savaşjafjkafjahfafjfjksfjjfjsnfjsfsavaşa sürüklemekmacnsaknjskvkmsnvjskvjksnjskglkjfsıg.
Reismsnsjkvjskvmahdumlarıabfsjkvjskgdamadı
jfjsjfksjgkssjfnshsjgjshfsjkgjksyanlışjsjfsjkfkjfsklgeleştirijdajjkajfkjsjfskjfyasakjfnsjkfmğğütytpğıptoıqytetqetbadvd.
Bilal
Erdoğanjfhsfwıqruıqıornmnfskfnspeşkeşnjbsakjfcbjksfkamujadjajkfjfnjsnjfsçeteoyupğtpğtgqeghqeghrüşvetjafbfjksfjfnhwjnksfjıkgmjfsklfwayrıcalıkjsnfjskgkjewıogewogjsnvjskvksfnskfyolsuzlukjabfsfmahkemenacjabjkzbvjsdavajanfjsfjwsfksjfksghapisjansbjv.
Sümeyye Erdoğanncbsnkvjabcsjksbjkfsıfırlamajsbvsjkvicazetjnabfahfjhfjskflkfnsfkadın
dernekjabdajkfjanfjskafjahfsjkfdokunannabdajfknfjkanfjknfjsfıwıoriltimasjandfjfksjklfkaranlıkprowtopdönen dolap.
——————————-----------
(*) 12 Eylül günleri… Şöyle bi’göz attığım kitapta rastlamıştım... Operasyonda ele geçirilen kitap ve metinlerin nasıl incelendiğini anlatıyordu… Polis sadece sosyalizm, Marx… filan gibi belli sözcüklere odaklanıyor; gerisini görmüyor bile… O metinden esinlendim… Yazarını da kitabı da sormayın; hatırlamıyorum… Andığım bu “esin” kaynağım sahiden var mı? Yoksa ben mi öyle sanıyorum, emin değilim... Dönemsel benzerlik çağrışımının hafızama oyunu mu? Bilmiyorum... Fark eder mi?
Satır altından notlar...
TAYYİP VE AİLESİNİ KORUMA MAHKEMELERİ ŞART!
Yetmez!..
Cumhurbaşkanına hakaret kanunu yetmez…
Recep Tayyip Erdoğan ve ailesini koruma mahkemeleri kurulmalı…
Ya da Tayyip’in “İster kabul edin ister etmeyin” mönüsünde “fiilen” yer alan bu işleyiş kanunileşmeli…
Ki, Saray ve avukatlarının yasakladığı…
Mahkemelerden de icabına bakılmasının istendiği gibi…
RTE ile olumsuz, eleştiri dozu taşıyan olay, olgu ve mefhumların yan yana gelmesi teklif dahi edilemesin… Aynı cümle içinde bile geçmesin… Zinhar!
Zira bu suretle beyefendi hakkında toplumda yanlış algı oluşturulmaya çalışılıyor… muş.
Şaka değil… Öyle diyorlar… İddia edip yargıya intikal ettiriyorlar…
Ulu Hakan Abdülhamit Han’ın burun kompleksini kışkırtan cümlelerin suç sayılması misali, bugünkü takipçilerine ne kadar ilham vermiştir sorusu teatiye açık…
ZAMANE ‘ATATÜRK’ PUTU YONTULUYOR
Lakin galiba şu aşikar:
Cumhurbaşkanına hakaret başlığı altında sürdürülen dava sağanağı toplumu terörize ediyor…
Ve bu kuşatmanın sansür ve otosansürü kurumlaştırmadan öte hedefleri var… Sanırım.
Eleştiri üstü tutularak toplumun ortak değeri/idolü haline getirilmek isteniyor Recep Tayyip…
Bi’nevi zamane “Atatürk”ün putu yontuluyor epeydir…
‘Dava’lara da bu gayenin araçları misyonu yüklenmiş görünüyor…
Vaktiyle İslamcı cenahta ve liberaller arasında Atatürk’ü koruma Kanunu’na karşı ürkekçe getirilen eleştiri derdi ki… Mealen:
“Atatürk’ün kanunla korunmaya ihtiyacı mı var da bunda ısrar ediliyor. Kanun zoruyla saygı duyacağına halk, bırakın gönlünce sevsin…”
Farkındayım… O köprülerin altından çok su aktı…
Sizi bilmem… Bu tenkit sahiplerinin şimdilerde RTE’yi koruma kanununa laf ettiklerine dair bi’işarete rastlamadım ben.
Ama Saray ve adamlarının metin okuma metoduna dair pek çok misal duydum, gördüm, okudum…
Kelime/cümle cımbızlama suretiyle suç icat edip yargıya dayatma yönteminin nasıl işlediğinin örneği niyetine bkz… yukarıdaki metne…
AKP VANDALİZMİ
Yok; şahikasına Cizre’de rastladığımız yakıp yıkma…
Taş üstünde taş… koymama harekatından bahsetmiyorum…
Onları izahta ziyadesiyle kifayetsiz kalır ‘Vandalizm’…
‘Savaş hali’nin Fırat’ın batı yakasındaki tezahürlerine değinmek niyetindeyim…
HDP binalarına saldırılarına getirmeyeceğim sözü…
O, milli galeyan…
‘CAM ÇERÇEVE’ DEVRİ
Medyaya saldırıda yeni evremize hayırlı olsun demeye geldim…
Lakin ikilemdeyim…
Hürriyet’e baskın vermek Tan Matbaası versiyonu mu?.. Madımak girişimi mi?.. idi.
‘Post modern’ ibaresi koyarak içinden çıkmak mümkün mü tarifteki kararsızlığımın?
Neden olmasın!
‘28 Şubat balans ayarı’ post
modern darbe oluyorsa, bunun neyi eksik…
Tüm saçmalıklara, tuhaflıklara… anlam ve “anlatı” kazandıracak kadar nesebi geniş ne de olsa bu ‘post modernizm’ mefhumunun…
AKP’nin ‘torba’ kanunları misali…
Beyle beyle derken bu yazı da aman postmodern metin metin olmasın; toparlayayım… Esasa geleyim…
TUZ BUZ OLURKEN…
Selefleri gibi AKP de cam çerçeve perver bi’parti…
Ki bunu her vesileyle göstermekten geri durmaz…
Misal. Mütevazı bi’eylemde polis saldırıyla zuhur eden arbede de camlar berhava mı oldu!..
Ya da ‘ aha hedef bu’ deme maksadıyla banka manka çerçevesi mi indirdi eylemciler…
AKP sözcüleri başlar ‘Vandalizm’ saydırmasına…
İmam osurursa cemaat… misali…
Maiyet medyası da çullanmakla kalmaz, suyunun suyunu çıkarır ‘Vandalizm’in…
Abanır da abanır…
ELE VERİR TALKINI…
O kadar ki, cama çerçeveye geleceğine cana gelsin mood’una sokar ahaliyi… (Sahi devrin başbakanı Tayyip’in vecizesi ne idi bu meselede...)
Fakat bu sefer söz konusu olan AKP vekili ve güruhu olunca…
Tayyiban bataklığından beslenen tosuncuk ‘Osmanlılar’ filan karışınca mevzuya…
HDP’ye sık sık yapılan o çağrı havada kaldı…
AKP/Tayyiban rejimi tabiatı itibariyle ‘şiddetle arasına mesafe koymadı’…
Reis, Hürriyet’e yapılan Vandalizmin hakkını veren saldırıyı kınamadı…
Bilakis…
Hadisenin arkasından Hürriyet’i hedef tahtasında tutmaya devam etti…
Eyleme desteğini (E. Mahçupyan’ın kulağı çınlasın) ‘ima’ ettiği zannı bile uyandırdı…
Halbisem Hürriyet ve Doğan Grubu öyle kuvvetli bi’kınama filan da değil…
Şöyle ortaya karışık mütevazı ifadelerle “Şiddetle arasına mesafe koymalarını” bekledi…
CAM KIRIKLARI DİVAN’DA
O kadar ki… İzleyenlerin yalancısıyım…
Murat Yetkin, NTV’de program arkadaşı M. Karaalioğlu saldırıyı esefle karşıladığını beyan edince…
“İşte budur… İşte budur…” mealinde Arşimedvari heyecanlara gark olmuş… Büyük uzlaşı icabı…
Ve fakat nafile…
Tesadüfe bakar mısınız, hürriyet.com.tr’den aldım haberi…
Hürriyet binasına düzenlenen huruç harkatının elebaşısı AKP milletvekili, partisinin son kongresinin Başkanlık Divanına oturtulmuş…
Alenen sahiplenmişler…
Bakın yine ikilemde kaldım…
AKP’nin sahiplendiği saldırının elebaşısı mı, saldırının kendisi mi?..
Alayı mı?
Gaipten gelen ses:
Postmoderndir evlat post modern…
MARKAROLOJİ NOBELİ
“Cumhurbaşkanı’nı değil mahkemeye vermek, Nobel’e aday göstermek gerekir.”
(MarkarEsayan, Yeni Şafak, 14 Eylül 2015)
Evrensel'i Takip Et