Bayram bile siyasi araç yapıldı

Kurban Bayramı yaklaşırken artık her kentte devasa afişler asılıyor. Otobüs durakları, bu afişler vb. ile donatılıyor. Hepsinde aynı mesaj var: “Kurban kardeşliktir.” Her yıl yinelenen bu mesaj artık bir ezbere dönüştü. “Sivil” olduğu iddia edilen bir ezbere.
Bu ezbere göre kurban, “Müslüman kardeşe yaklaşıp dara düştüğünde onun yanında olmanın ve kardeşliği paylaşmanın” adıymış. Kurban kesmek, “İnsanlığın bozulan vicdanını temizlemesini” sağlayacakmış. Kurban, “Ümmet olma şuurunu paylaşmak” içinmiş.
Bu görüşleri ileri süren vakıf, kandan söz etmekten hiç kaçınmayan iktidar yanlısı bir kuruluş. Kurbandan söz ederken, “Biliyoruz ki yeryüzünün kan içinde kaldığı bir zamanda sığınılacak tek şey Allah’ın rahmeti ve mağfiretidir,” demişler. Bunun anlamı aslında şu: “Kan dökenlere ses çıkarmayacağız.” Yani, “Sokaklarda öldürülen çocuklar bizi ilgilendirmez. Cizre’de katliam yapılması bizi hiç ilgilendirmez. Ali İsmail Korkmaz’ı öldürenlerin Müslüman olmaları bizi ilgilendirmez. İktidarın ve uzantılarının katliamları bizi ilgilendirmez. Gerçekler bizi hiç ilgilendirmez” diyorlar.
Akla hemen birkaç yıl önce bu vakfın bir temsilcisinin söylediği şu sözler geliyor: “Neden dünyada hep Müslümanlar öldürülüyor?” Evet, gerçekler onları hiç ilgilendirmiyor. Bayramın bir siyasi araca dönüştürülmesi ve iktidara destek üretmek için kullanılması onlar için hiçbir sakınca taşımıyor. Tam tersine, bunun doğru olduğunu düşünüyorlar.
***
Sivil olduğu söylenen bu gibi kuruluşların bir iktidar aygıtı oldukları ortada. Oynanan oyunlar artık neredeyse hiç gizlenmiyor. İktidarın vakıfları, dernekleri, hatta sendikaları ve meslek odaları var. Hiç çekinmeden oyunlarını oynuyorlar.
Kamu kurumları da bayramın bir siyasi araca dönüştürülmesi için kullanılıyor. Temmuz ayından bu yana sürdürülen “şehitlik kampanyası” artık PTT tarafından yaygınlaştırılıyor. “En yüce değer savaşmak ve savaşırken ölmektir” mesajı, “Tebrik Kartı Kampanyası” ile bayram mesajına çevrilmek isteniyor.
PTT tarafından dağıtılan 19 Eylül tarihli basın bülteni şöyle başlıyor: “PTT AŞ’den Kurban Bayramı’na özel, vatandaşlarımıza ücretsiz dağıtılmak üzere Tebrik Kartı Kampanyası düzenlenmiş olup, yurt içi varışlı gönderilerde (...) % 10 indirim uygulanacaktır...”
İlk bakışta burada hiçbir sorun yok. Bültende, “Düzenlenen kampanya çerçevesinde farklı görsellerde hazırlanan tebrik kartları tüm PTT işyerlerimizde müşterilerimize ücretsiz olarak dağıtılmaktadır” denilmiş. Ama bu görsellerin ne olduğu belirtilmemiş.
Oysa PTT tarafından dağıtılan kartların ikisinde Çanakkale şehitleri teması işleniyor. Birinde Çanakkale Şehitliği var. Bu şehitlik ile bayram arasında ne ilişki var, kartın üzerinde belirtilmemiş. İkinci kartın üzeri ise kıpkırmızı. Kırmızı üzerine omzunda, sırtında top mermisi taşıyan kadın ve erkek figürleri yerleştirilmiş. Kan, bayrak, savaş ve kendini feda etmek ile bayram arasında ne ilişki olabilir?
Bu ilişki, iktidardakiler açısından çok açık. 2003’ten beri önce belediyeler aracılığıyla işlenen ve son beş yıl içerisinde büyük bir siyasi kampanyaya dönüştürülen Çanakkale şehitleri teması (imanın zaferi, Asım’ın nesli vb.) bugün daha da gerekli.
Kurban Bayramı dolayısıyla oynanan oyun gayet açık. Bu ücretsiz kartın adresten adrese gönderilmesi ve “Gidin, iktidar istedi diye ölün, öldürün” mesajının ülkeye yayılması bekleniyor. Amaç belli. Sonuç da. Bayramları bile siyaset aracına çeviren zihniyet bu toprakları ancak kana ve acıya boğabilir. Oysa bu topraklarda yeterince acı ve kan var. Bu topraklar ve bu topraklarda yaşayanlar barışa ve adalete susamış durumdalar. İnsanlığa kan değil, çocukların öldürülmesi değil; barış yakışır. Bayram ancak barış varsa bir anlam taşıyabilir.