21 Eylül 2015 01:00

Burjuvanın demokratlığı nerede?

Burjuvanın demokratlığı nerede?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Gerçi kendilerini bir türlü beğendiremiyor, AKP beyzadeleri İstanbul’da ayrı “birlik” mitingi düzenliyorlar; ama ne denli iri kıyım olsalar da burjuvalarımız, işlerine gelip cesaret ederek “demokrasi” diyemiyorlar. Yalnızca “terör” ve “kardeşlik”: “Teröre hayır, kardeşliğe evet”! TÜSİAD ve TOBB, milyonluk olacak deyip yaptıkları on binlik fiyasko yürüyüşte böyle dediler.
Peki, “terör”e, nereden gelirse gelsin, karşı mısınız? Bizzat “terör makinesi”nin cayır cayır çalışmasına, ilçe belde demeyip, kuşatıp günlerce aç-susuz bırakmasına, onar yirmişer insan katletmesine, yetmiyor diye beş bin yeni korucu ve beş bin üniversite mezunu özel harekatçı alacak olmasına ne diyorsunuz? Hayır mı, sadece “PKK terörü”ne mi karşısınız, böyleyse, bunu demokrasinin hangi standardına sığdıracaksınız?
TÜSİAD örneğin... Yönetim Kurulu üyesi Boydak gözaltına alınıyor, sadece üzüntü duyuyor! Kurucu üyeleri Koçlar 10 yıldır devletten ihale alamıyorlar –el bebek gül bebek devlet fideliklerinde yetiştirilmiş burjuvanın olmazsa olmazı devlet olanaklarından yararlanıp palazlananlar sadece yandaşlar olmuş. 3. Köprü.. 3. Havaalanı.. Belediye vb. ihaleleri –tümü. MİLGEM ellerinden alınmış.Yat limanı yatmış!.. Sabancılar farklı değil. Ancak “tamam” deyip çizgiyi tutturan Doğuş gibileri işini yürütebilmiş.
Piyasada başının çaresine bakmaksa, burjuvanın deyişiyle “önünü görme”ye, yani yatırımın kârlılığını hesaplayabilmeye bağlı. Burada da “hukukun üstünlüğü” gerekiyor. Kendileri sözünü ediyorlar zaman zaman efendice. Çünkü görüyorlar ki, keyfilik dizboyu! Beyzadelerin yarın ne yapacakları belirsiz. Ve yine görüyorlar ki, bir de kriz sökün ediyor, işler daha da kötüleşecek. Başlarını ellerinin arasına alıp “bu siyasi istikrarsızlıkla ne yaparız” diye kara kara düşünüyorlar, ama “tık” etmiyorlar! Oysa “AKP-CHP Koalisyonu” demişler olmamış, kabul buyrulmamış, basılmış silahın tetiğine. “Tek başına iktidar için” savaş çıkarılmış –halkın genel algısı bu! Burjuvamız farklı mı düşünüyor?
Eh! Çok farklı değil, ama işine gelen yanı da yok değil. Yüzde on üç ve estirdiği rüzgarla halkta yeşeren umutların harekete sevk ediciliğinden ürktükleri tartışmasız. Halk ya harekete geçerse –korku dağları bekler! Mısır’la Tunus’u unutmadıkları kesin. Bir de kendilerini beyzadelerin kucağına atmalarının yakın nedeni var, Metalciler, krizle birlikte işçi sınıfının neler yapabileceğini işaret edip canlarını çok sıktı. Ve Cizre’de ve başka yerlerde kırımla yüz yüze bırakılan Kürtler, Kürt hareketiyle Suriye’nin kuzeyinde ayaklarına yere basmakla kalmayıp Amerika’yla koordineli çalışarak Türkiye’yi güneyinden kuşatıp ya Akdeniz’e de açılmayı başarırlarsa –bu da “pazar” kaybı ve korku ve sukût ve beyzadelerle birleşme eğilimi nedenidir. Tamam, durmadan nasırlarına basılmaktadır, ama katlanmaları gerekmektedir, öyle düşünmektedirler.
Yoksa, ne demokrasi aşığıdırlar, ne çok ses çıkarır, dünyayı başlarına yıkarlardı beyzadelerin!
Geçelim: Umurlarında değildir! Basın özgürlüğü de umurlarında değildir, düşünce ve ifade, toplantı ve gösteri, seyahat özgürlükleri de. Bırakın özgürlük ve demokrasiyi, en nihayetinde insan olmanın birincil hakkı olan yaşama hakkı umurlarında mıdır? Cizre’de ağızlarını açmışlar mıdır? Tek bir eleştiri olsun yöneltmişler midir?
Oysa bu, sözde kendi demokrasilerinin hakları ve özgürlükleridir! Sözü edilen siyasal demokrasidir, içeriği itibariyle burjuva demokratik hak ve özgürlüklerdir. Yokturlar! Parmaklarını kıpırdatmamaktadırlar! Zaten sokak değil fidelik mamulüdürler, kavgacı değil uyumludurlar. Ancak halkla kavgada vardırlar.
Demokrasi mücadelesi de, sömürüden kurtuluş mücadelesinin yanı sıra sadece işçi ve emekçilere kalmıştır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa