12 Ekim 2015 00:55

Korkma

Korkma

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye tarihine yeni bir kanlı meydan eklendi. Henüz kendileri hayatta değilken yine bir katliam gününde -1 Mayıs 77’de- öldürülenlerin anısına yazılan türküyle halay çekerken gençler, yüzlerce insanın hayatına mal olan bir katliamın pimi çekildi. Kanın, gözyaşının, feryadın ortasında kalakaldık hepimiz. 

Öfkeliyiz. Öfkeliyiz. Öfkeliyiz...

Katledilenler, okula gönderdiğimiz çocuğumuzu karşılayan gül yüzlü öğretmenlerdi. Yokla yoksullukla var edip, bizden farklı hayatlar yaşaması umuduyla eğitim almasına çabaladığımız çocuklarımızın daha iyi bir geleceğe adım atmasının mücadelesini veren öğretmenler... 

Çürümüş sağlık düzeni içinde, en acil durumlarda bile her adımda cebimize el uzatılırken. ne yapacağımızı şaşırmış biçare dolaşırken hastane koridorlarında, derdimizi çözmeye çalışan hemşireler,  doktorlar, sağlık görevlileriydi.  

“İlle de barış” diye ömür geçiren, “ölenlerin hepsi benim evladımdır, asker olsun gerilla olsun fark etmez” diyen barış annesiydi.  “Barışı getirmeye gidiyorum,  getirirsem çocuklarımızın sefası olsun” diyen mühendislerdi. 

Gençlik mücadelesinin en güzel çocuklarıydı,  bizim çocuklarımız daha iyi eğitim alsın, daha güzel yaşasın, daha iyi bir memlekette büyüsün diye kendi gençliklerini ortaya koyanlardı. Parasız eğitimin, güvenle beklenecek bir geleceğin, esenlikle yaşanacak bir hayatın tüm gençlerin hakkı olduğunu söyleyen, söylediklerinin hakkını veren gençlerdi.

Barış diyenleri, barış denince yokluğun, yoksulluğun, şiddetin, eğitimsizligin, sağlık haklarından yoksunluğun,  kadınlara eşitsizliği reva görmenin, gelecek kaygısıyla yastığa baş koymanın olmayacağını bilenleri öldürdüler... 

Barış demenin, huzurla yatılacak uykular, sevgiyle bakılacak çocuklar, esenlikle yaşanacak ömürler, mutlulukla geçirilecek günler olduğunu bilenleri, hayatın her alanında, işte, okulda, sokakta bu bilginin gereğini ilmek ilmek örenleri öldürdüler. 

Hepsi tanıdık,  hepsi aydınlık, hepsi bizdendi. Hepsi sizdendi. 

Bugün grev günü. Sadece meslektaşlarını kaybeden doktorun, hemşirenin, öğretmenin, mühendisin, mimarın, işçinin değil, hepimizin grev günü. Bugün kadınların grev günü.

Kızkardeşlerim, 

Gönderme çocuğunu okula, gitme işe, kocanı işe gönderme, kızını bankaya, oğlunu devlet dairesine gönderme, gönderme komşunu hastaneye.Ananı, babanı, kardeşini, eşini dostunu tut elinden, götür grev yerlerine, “Barış isteyenleri susturamayacaksınız” de, ses çıkar sana reva görülenlere... Bu memleketin öğretmenine, işçisine, doktoruna, hemşiresine, mühendisine, mimarına, gencine, yaşlısına, ev kadınına ölümden başka hak, ölmekten başka şans tanımayanlara “Biz biraradayız, savaş isteyenlerden, savaştan nemalalanlardan çokuz, barış hepimizin hakkı, barışı getireceğiz” de... 

Korkma. Korkuyla uslandırmaya çalışanlar karşısında yılma, sinme ev içlerine, kalma yalan dolanla dolu televizyonların karşısında... Zulümle sürgit başta kalacağını düşünenlerin ekmeğine yağ sürme.
Korkarak, korkutularak yaşamanın acısını en iyi bilenler olarak, korkmadan yaşanacak bir dünyanın kurulmasında en çok bizim emeğimiz olmalı. 

Durdur hayatı. Çünkü böyle sürüp giden hayattan bir beklentin olmamalı. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa