Güvenlik zaafı
Fotoğraf: Envato
Mümkün mü, uzun uzun analiz edip bir şeyler yazmak 7 Haziran’dan hemen sonra meydana gelen katliamlar üzerine… Tıpkı Theodore W. Adorno’nun, Auschwitz’den sonra şiir yazmanın barbarlık olduğunu söylediği gibi… Mümkün mü, Suruç’tan, Cizre’den, Nusaybin’den ve Ankara’dan sonra yazmak, çizmek? Mümkün mü, hangi amaç uğruna feda edildiklerini bilmeden ölen polis ve askerlerin üzerine duyguları ifade etmek? Birden bire bu kadar değişir mi, bir ülkede yaşam… Yeter artık barış istiyoruz, diyenlere bu mudur yapacağınız? Hangi karanlık ruh, ne düşünerek kendini feda etmeye ikna oluyor? Hangi karanlık zihniyet, kendisinin yapmaya cesaret edemediği bir şeyi başka bir karanlık ruha yaptırıyor?
Güvenlik zaafı yok, deniliyor? Bu nasıl bir zihniyettir ki, iki tane canlı bombanın kendini patlatarak en az 100 kişinin ölümüne sebep verdiği bir olayda güvenlik zaafının olmadığını söyleyebiliyor? Bu nasıl bir şeydir ki, bu ülkede sadece solcuların, Kürtlerin, sisteme muhalif gençlerin, öğrencilerin eylemlerinde bombalar ve silahlar patlıyor da, bunu bilen güvenlik güçleri (!) yine de önlem almıyor.
Oraya yine de güven içinde gidenler, sadece, barış istediği için başına hiçbir şey gelmeyeceğini bilerek, düşünerek, belki de sadece umarak yola çıkan binlerce insan… Birinci bombanın patlamasından sonra, belki de onun etkisinden kaçmak için diğer yöne kaçarken ikinci bombanın kurbanı olanlar… Hiç akıllarına bile gelmedi ikinci bir bomba daha olabileceği… Bir keresinde Çetin Altan söylemişti, mertlik edebiyatına rağmen, bu ülkede hep pusu kurularak ve kalleşçe öldürülmüş olduğunu insanların. Ve bu katliamların hiçbirinin gerçek failleri ortaya çıkmadı. Ancak üzerinden yıllar geçtikten sonra, bebek katili diye bilinenlerin bile aslında bebek katili olmadıklarını öğrendik.
Güvenlik zaafı yok, demekle neyin kastedildiğini anlayalım bakalım. Zaaf, düşkünlük, irade zayıflığı, eksiklik, yetersizlik, demek… Düşkünlük de, iptila, çoğu kez bünyeye bağlı sürekli ve aşırı güçsüzlük, rezillik, insana yakışmayan hayat biçimi, demek… Güvenlik ne demek? Toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumu, emniyet… Yasa da şu demek, hani belki unutanlar vardır: “Devletin yasama organları tarafından konulan ve uyulması gereken kurallar bütünü, kanun”. Bu açıklamalar için yorum yapmama gerek var mı? Aksamak sözcüğü de, bir işin gereği gibi yürümemesi, geri kalması demek… Varın, siz düşünün, güvenlik zaafının olmadığının söylenmesinin ne anlama geldiğini.
- Eğitimde reform… Kim için ve ne için? 15 Ekim 2016 00:26
- İhtisaslaşmış kölelik 17 Eylül 2016 00:11
- Meslek liselerinin devri? 10 Eylül 2016 00:56
- Mültecilik, kölelik midir? 03 Eylül 2016 00:54
- Özgürlük, adaletten başka bir şey değildir 06 Ağustos 2016 00:51
- İnsan olmak, demokrasi ve yabancılaşma 30 Temmuz 2016 01:00
- Demokrasi eğitimi ve demokrasinin neresindeyiz? 23 Temmuz 2016 00:51
- Vatandaş mı, yandaş mı, düşman mı? yoksa insan mı? 16 Temmuz 2016 00:51
- Yabancı öğretmen yetiştirme düzeni 09 Temmuz 2016 01:00
- Performans kaygısı 02 Temmuz 2016 01:00
- Maarif Vakfı Kanunu 25 Haziran 2016 00:51
- Başka bir seçenek hakkı için: ‘Yeter Artık’ 18 Haziran 2016 00:13