19 Ekim 2015 00:51

İklimsel değişim ve Chimborazo’nın bitki örtüsü

İklimsel değişim ve Chimborazo’nın bitki örtüsü

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ekvador’un en yüksek dağı olan Chimborazo aynı zamanda sönmüş bir volkan. Bir zamanlar dünyanın en yüksek dağı olduğu düşünülse de 6310 m yüksekliğinde ve 20 km enindeki bu heybetli dağ Himalayalar’dan daha yüksek değil.  Chimborazo’nun zirvesi buzullarla kaplı ama insan kaynaklı iklimsel değişim ile birlikte buzulların erimekte olduğu da biliniyor. Ekvador’un başkenti Quito’nun yaklaşık 150 km yakınında yeralıyor Chimborazo. Bu sönmüş volkanın en son M.S. 550 (±150 yıllık bir yanılma payı ile birlikte) yılında aktif olduğu biliniyor. Chimborazo isminin ortaya çıkışına dair bir çok teori olsa bulunuyor. Quichua ya da Quechua’nın pek çok diyalektiğinde “chimba” “diğer tarafta” “karşıda” anlamına gelmekte.”razu” ise “buz” ya da “kar” anlamında kullanılmakta. Chimborazo’nun “chimbarazu” kelimesinin hispanikleştirilmiş hali olduğu ve “karşıdaki kar” anlamında kullanıldığı rivayet edilmekte.

Bundan yaklaşık iki yüz on beş yıl kadar önce uzun bir Latin Amerika gezisine çıkan doğabilimci ve gezgin Alexander von Humboldt (1769-1859), Chimborazo’nun coğrafyası ve bitki örtüsü üzerine ayrıntılı bir çalışma yapmış ve kayıtlar tutmuştu. Humboldt’un volkanın zirvesine çıkmayı denediği ancak başarılı olamadığı da biliniyor. Humboldt, fiziki coğrafya, iklimbilim, ekoloji ve oşinografi gibi bilimlerin kurucusu olarak kabul edilmekte. *

Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde 13 Ekim 2015 tarihinde yayınlanan araştırma Chimborazo’nun bitki örtüsünün iklimsel değişim ile birlikte nasıl değiştiğini, Humboldt’un 1802’deki verileri ile birlikte karşılaştırmalı olarak ortaya koyuyor2. Sonuçlar oldukça açık ve net. Buna göre dağdaki buzullar 1802 yılında 4816 m yükseklikte başlıyorken,  bu seviye 2012 yılında 5270 m olarak ölçülüyor. Yani buzullar iki yüz yıllık bir sürede büyük bir hızla erimiş. Buzulların erimesi ve hava sıcaklığındaki artışın da etkisi ile bitkilerin yetişebildiği yükselti de değişmiş bu iki yüz yılda. Humboldt’un kayıtlarına göre 1802’de en fazla 4600 m yükseltide bitki yetişebilirken, bu yükseklik 2012 yılında 5185 m olarak ölçülmüş. 

Fark yarım kilometreden fazla. Chimborazo dağı tropikal kuşakta yer almakta. Belki daha önceki yazılarımızdan da hatırlanacaktır, dünya üzerindeki biyoçeşitliliğin çoğu tropikal bölgelerde yaşamaktadır. Dağlarda yaşayan türler ile daha ılıman bölgelerde yaşayan türler arasında iklimsel değişimden etkilenme hızları arasında bir fark olup olmadığı bilinmiyordu. Bu çalışma ile iki yüz yılda bitkilerin büyüdüğü alanların yükseltisinin üst sınırlarının çoktan yukarıya doğru itildiği, bitki çeşitliliğindeki değişimin diğer çalışmalar ile karşılaştırıldığında büyük değişiklikler göstermediği anlaşıldı. Bunun yanında, buzullardaki erimenin ve bitkilerle örtülü alanlardaki değişimin büyüklüğü beklenenden fazla olduğu da ortaya çıktı. İklimsel değişimin, hava sıcaklığındaki küçük artışların bile bitki örtüsünü iki yüzyıllık kısa bir sürede nasıl etkileyebileceğini görmek için Chimborazo’ya bakınız. Volkswagen emisyon skandalının ardından ve İğneada’ya nükleer santral planlarının yoğun tartışıldığı şu günlerde Chimborazo’daki değişimi unutmayınız! 

* https://www.humboldt-foundation.de/web/humboldt-en.html
  Strong upslope shifts in Chimborazo's vegetation overtwo centuries since Humboldt (2015), Morueta-Holme et al., PNAS 112(41):12741.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa