Sakın PYD ile iş tutmayın!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı telefon görüşmesinde Rusya Devlet Başkanı Putin’e böyle seslenmiş:
“Sakın PYD ile iş tutmayın!”
Bu görüşmeden bir gün sonra Putin, yaptığı açıklamayla Erdoğan’ın talebine şu yanıtı verdi: “Suriye’de rejim ve Kürt güçleri teröre karşı mücadelede güçlerini birleştirmeli!”
Burada Putin, Kürt güçleri derken, siyasi olarak PYD’den ve askeri olarak da YPG/YPJ’den söz ediyor. Zaten Putin Eylül sonunda yapılan BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında da “Suriye’de Esad ve Kürtler dışında IŞİD’le savaşan yok” demişti.
Erdoğan-Putin görüşmesinin yapıldığı günlerde Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Bogdanov’un Moskova’da konukları vardı; PYD Eş Başkanı Asya Abdullah ve Kobanê Kantonu Başbakanı Enver Müslim. Yapılan görüşmede Suriye’deki terörist gruplara karşı ortak mücadele konuşulmuş ve PYD heyeti aynı zamanda bu mücadelenin Demokratik Suriye’nin kurulmasına hizmet etmesi beklentisini dile getirmiş.
Erdoğan’ın “PYD bizim için terör örgütüdür. PYD ile iş tutmayın” feryadına karşı Kürtler ile yakın ilişki ve işbirliği halinde olanlar sadece Ruslar değil. Ekim 2014 tarihinden, yani IŞİD’in Kobanê kuşatmasına karşı ABD koalisyonunun hava operasyonlarının başlamasından bu yana PYD ve ABD arasında fiili bir ortaklık var. Bu fiili ortaklık geçtiğimiz günlerde yarısı (25 bini) YPG/YPJ güçlerinden olmak üzere Radikal İslamcı gruplara karşı olan Arap aşiretleri, IŞİD’e karşı YPG ile birlikte savaşan ÖSO’cu gruplar ve Süryani güçlerinden oluşan 50 bin kişilik ‘Demokratik Suriye Güçleri’nin kurulmasıyla yeni bir boyut kazandı. Hatırlanırsa ABD bu güçlere silah yardımı yaptığını açıklamış ve Türkiye’de bu silahların PYD’ye gidip gitmediği tartışması başlamıştı.
Sizce her iki cepheden; Rusya ve ABD tarafından Kürtlere gösterilen bu yoğun ilginin sebebi ne olabilir?
Rusya’nın Eylül ayı sonunda IŞİD’le birlikte başını el Nusra ve Ahrar’uş Şam’ın çektiği el Kaideci-radikal İslamcı terör örgütlerine karşı başladığı hava operasyonları Suriye’de siyasi gidişatı değiştirdi. Artık Suriye’de 2011’den bu yana rejimi devirme peşinde koşan bütün güçler (ABD, Batılı emperyalistler ve Erdoğan) Suriye’de siyasi çözümün ancak Esad’lı geçişle mümkün olabileceği noktasına geldiler. Dolayısıyla bu güçler için şimdi mesele Esad’ın, daha doğrusu Rusya’nın Suriye’de nasıl dengelenebileceği konusunda düğümleniyor?
ABD ve Batılı emperyalistler, Suriye’de sahada Kürtler ve onlarla birlikte davranan gruplar dışında dayanak yapabilecekleri başka güç kalmadığı için Kürtleri kendi politik platformlarına çekerek Esad’ı/Rusya’yı dengelemek istiyorlar.
Esad’lı geçiş, Rusya için esas olarak kendisini Bölge’de (Ortadoğu’da) saf dışı etmek isteyen ABD ve Batılı emperyalistlere “buradayım ve burada olmaya devam edeceğim” mesajıdır. Ancak Rusya da Suriye’de Kürtler olmadan bir siyasi çözümün mümkün olmadığını görüyor-ki ABD’nin Suriye sorununa siyasi çözüm bulmak amacıyla yapılan Cenevre-2 görüşmelerine PYD’nin katılmasına karşı çıktığı dönemlerde bile Rusya PYD’yi bir taraf olarak kabul ediyordu. Dolayısıyla Rusya da Kürtlere, Suriye’nin geleceğini birlikte belirleme çağrısını yapıyor.
PYD bugüne kadar bir başında ABD ve öbür başında Rusya’nın yer aldığı kamplaşmada “üçüncü yol” adını verdiği bir politik çizgi izledi. Doğrudan bir tarafa eklemlenmeyi reddederek kendisini meşru gören ve muhatap alan bütün güçlerle işbirliği yaptı. Bugün de bunu yapmaya çalışıyor ancak Suriye’de Rusya’nın inisiyatifi eline alarak süreci hızlandırması, Kürtleri daha açık tutum almaya zorlayacak gibi görünüyor.
Toplamı üzerinden söylersek:
Birinci olarak dün Suriye’de müdahale peşinde koşanlar, bugün radikal İslamcı gruplarla mücadele ve siyasi çözümün ancak Esad’lı olabileceği noktasına gelmiştir.
İkinci olarak, Suriye’de hem ABD’nin, hem de Rusya’nın başını çektiği güçler bu çözümde Kürtlerin belirleyici bir önem taşıdığını kabul ediyor ve Kürtleri kazanmaya yönelik hamleler yapıyorlar.
Bölgesel liderlik hevesiyle Suriye’ye müdahale girişimlerinin öncülüğüne soyunan Erdoğan ve geçici hükümeti de artık Esad’lı geçişe razı hale geldiler. Artık onların bütün derdi, herkes tarafından meşru görülen ve bunun da ötesinde Suriye’nin geleceği konusunda muhatap alınan PYD! Çünkü biliyorlar ki, PYD’nin bu pozisyonu aynı zamanda ülke içinde Kürtlere karşı yürüttükleri savaşı sürdürülemez hale getirecek. Ve sadece Suriye’de değil, burada da kaybedecekler.
O yüzden bizimkisi “PYD terör örgütüdür. Sakın onunla iş tutmayın” diye feryat ediyor.
Ne diyordu şair?
Yalvarmak yakarmak nafile bugün…
Evrensel'i Takip Et