1 Kasım
Fotoğraf: Envato
7 Haziran seçim sonuçlarını kabullenemeyen iktidar “yeniden seçim” dedi ve önümüzdeki pazar günü yine sandık başına gidiyoruz. Geçici iktidar partisi milletvekilleri sonucu beğenmezse yeniden seçime gideceğiz. Her seçimde iktidar oyları biraz daha eriyecek ve seçim maratonu AKP tarihin arka sayfalarındaki yerini alana kadar devam edecek. Durum onu gösteriyor.
Her konuşmasına “80 yıllık cumhuriyet dönemi” diye başlayan iktidar partisi vekillerinin son 13 yıldır ülkeyi tek başına yönettikleri ve ülkemizdeki yaşam kalitesinin ne hale geldiği ortada. Tam 13 yıldır iktidardalar. Takdiriilahi diye günah notunu yukarıya atmaya çalıştıkları karnelerinde 16 binden fazla işçinin ölümü var. İlk çağdaki köle sisteminde yapılanlar yapılıyor günümüzde. Her şey daha fazla üretim, daha fazla kâr üzerine kurgulanmış. Cumhuriyet tarihinin en kanlı işçi kıyımı bu dönemde Soma’da yapıldı. Sorumlu yok, suçlu yok. Bilim ve teknoloji gelişiyor, eskiden insanın yaptığı işi bugün robotlar yapıyor ama bu gelişme şirketlere ve patronlarına kâr, işçilere de işsizlik ve ölüm olarak yansıyor. 16 bin ölen işçi sayısı. Bir de bu kazalarda yaralanan ve iş göremez duruma düşen binlerce işçi var.
Şimdi tüm partiler işçi ücretlerini arttırma vaadi yarışına girdiler. Adama demezler mi, “13 yıldır iktidardaydın, işçiler şimdi mi aklına geldi. 13 yılda ülkenin dolar milyarderi sayısı 3’e katlandı. Şirketlerin yıl sonu kârları, yani yaptıkları ile sattıkları arasındaki farktan bize attıkları kazık gazete sayfalarında utanç belgesi gibi yayımlanıyor. Sizin iktidarınızdan zam filan istemiyoruz. Yaşam hakkımız elimizden alınmasın yeter.
7 Haziran’dan 1 Kasım’a geçici, meçici, AKP halen iktidarda. 5 ay bile geçmedi. Ne değişti. Ölümler arttı. Cinayetler arttı, borçlar arttı. İnsanlar sokaklarda birbirlerini boğazlama, işyerlerini talan etme durumuna geldi. Tepedekilere söz söylemeyi bırak yan gözle bakmak bile terör örgütü üyesi olmakla suçlanmakla sonuçlanıyor. Evindeki silahsız, masum genç kız, korkak bir polis tarafından öldürülüyor. Herkes korku içerisinde. AVM’lerde sınırsız borçlanarak alış veriş yapmak, trafikte 2 saat arabanın içerisinde oturmak, havadan gelen bir kurşunla Niyazi olmak, ve tüm bunlardan dolayı muhalefete söylenmek serbest, içi boşaltılmış, zekası gerileştirilmiş, dogmatik fikirlerle beyni uyuşmuş yapılara, devlete ve hükümete söylenmek yasak.
Dünya örnekleri gösteriyor ki devir değişti. Artık hiç kimse baskı ile korkmaz ve susmaz. Hele kaybedecek hiçbir şeyi olmayan işçiler, emekçiler, işsiz gençler hiç korkutulamaz, sindirilemez. 2 Kasım sabahı özgür, korkusuz, servetini eşit paylaşan, gülen insanların yaşadığı, insanların birbirlerine saygı gösterdiği, siyasetçilerin bağırıp, çağırıp tehdit etmediği, polisinin, adaletin iktidarın değil halkın adaleti ve polisi olduğu bir Türkiye’ye uyanmak istiyoruz. Ve bunun için ne yapmamız gerektiğini biliyor ve tüm insanları tepemizde bağırarak bizi korkutandan kurtulmak, cesur olmak için oy kullanmaya çağırıyoruz.
- Esaaad 12 Aralık 2024 05:18
- Zekai Çıngıllıoğlu 05 Aralık 2024 04:49
- Niye dövüyoruz? 28 Kasım 2024 04:37
- Kanal İstanbul 21 Kasım 2024 04:54
- Ormanlarımız için direneceğiz 14 Kasım 2024 04:31
- Zııt Erenköy 07 Kasım 2024 04:22
- BARIŞ 31 Ekim 2024 04:21
- Bölünmez bütün 24 Ekim 2024 04:41
- Martı başı 1 buçuk 17 Ekim 2024 04:28
- Öcü 10 Ekim 2024 04:50
- Siyaseten palavra 03 Ekim 2024 04:38
- Gömün 26 Eylül 2024 04:16