Sınıfı ya kazanmak.. Ya kazanmak...
Fotoğraf: Envato
Engels boşuna “işçi sınıfının olgunluğunu ölçmeyi sağlayan bir gösterge” dememiş. Seçimler bir kez daha gösterdi ki, işçi sınıfı ve geniş sömürülen yığınlar, henüz nesnel çıkarlarının zorunlu kıldığı pozisyonu tutmuyorlar. Belki çok küçük bir kesimi –o kadar.
Yalnızca ana kitlesi değil, ama hak mücadelesine katılan, hatta örneğin Metal’de bu mücadelenin başını çeken kesimleri de dahil, milyonlarcası burjuva ideolojisinin etkisi altında. Burjuvazinin şu ya da bu kliği tarafından politik olarak yedeklenmiş durumda.
“Sol”u burjuva solu olarak anlama alışkanlığıyla “halkın sadece % 30’u sol % 70’iyse sağda” denir. Öyle değildir. “Halk”ı nasıl tanımladığınıza bağlı olarak sayımınız farklılaşsa bile, % 30’luk “solculuk”un da ezici çoğunluğuyla burjuva (haydi küçük burjuvaziyi de katalım) solculuğu olduğu tartışmasızdır. Ve bu “solculuk”, sınıf niteliğine de uygun düşecek şekilde, işçilere dayalı değildir, onların sınıf tutumlarında dile gelmemiştir. Belirgin biçimde, kimileri “sahil” derken kimilerinin başka türlü ifade ettiği, yaşam tarzı ve sair eğilim ve yönelimleriyle, “halk” da denebilecek, burjuvazinin ideolojik politik egemenliğinde bir “orta sınıf” sosyolojik şekillenmeyi yansıtmaktadır. Sanayici, tüccar, esnaf, tümü vardır içinde, ama kitlesel olarak küçük burjuvaziden oluşmaktadır. İşçi yok değildir, ama azdır, fabrikalardan biliyoruz ki, işçiler, büyük çoğunlukla milliyetçi muhafazakar etki altındadırlar. Son seçimde de buna uygun davranmışlardır.
“Sahil”in yanında, sömürülen yığınların genel davranışından bir diğer “sapma” da “güneydoğu”dur. Burada da halk farklı bir tutum sergilemiş ve yaşam tarzı vb. ideolojik yönelimlerle değil, ama ulusal özgürlük başlığı altında toplanabilecek değişik bir saikle ama benzer biçimde –nüans farklarıyla, burjuva, küçük burjuva, işçi– hepsi bir arada davranmışlardır. Ancak –metropoller dahil– Kürt nüfus ve sömürülen yığınları arasında da milliyetçi muhafazakar etki küçümsenir gibi değildir.
Ülkenin geleceğini ve gidişatını belirleyecek tayin edici sorun, bu durumun değişmesi ve işçi sınıfının nesnel çıkarlarıyla uyumlu bir pozisyon almasıdır.
AKP ülkenin geleceğini “savaşla terörün sona erdirilmesi”nde.. Farklı yaklaşımda olmayan MHP, kan dökülerek Kürt karşıtlığıyla ilerlenmesinde.. CHP, ülkenin sorunlarının “Kılıçdaroğlu’nun sözüyle” ve “hep birlikte” çözülmesinde.. Kürt hareketiyse, “sınıf mücadelesinin bittiği” ve “sınıf bakış açısının yanlışlığı” iddialarının eşliğinde, işçisiz bir demokrasi ve ülkenin düzeni değişmeden sağlanacak bir barışta görmektedir. Ancak ülkenin temel sorunlarının, aileleriyle birlikte nüfusu 50 milyona varan işçisiz çözülemeyeceği tartışma götürmez. Ama; işçi sınıfı, demokrasi, barış, laiklik, dış politika vb. gibi ülkenin temel sorunlarının çözümünde, muhafazakar, milliyetçi, sosyal demokrat vb. biçimli burjuva platformların bir parçası olarak mı yoksa kendi platformuyla mı yer alacaktır –“tartışma” buradadır, sorun budur.
Sınıf burjuva, özellikle milliyetçi muhafazakar etki altındadır; ama öte yandan, bütün ideolojik politik etkenlere rağmen, bu etkenler nereye kadar ve ne denli güçlü biçimde rollerini oynarsa oynasınlar, işçi sınıfı –ve sömürülen yığınlar–, mevcut kapitalist sistemin kol ve kafa güçleri ve ürünlerinin gaspına dayalı olarak varolduğu “kutbu” oluşturmaktadırlar. Yatıştırıcı ideolojik etkenlerin etki süreleri giderek azalırken yeni aldatıcı “etken maddeler” ihtiyacı artacak ve nesnellik giderek kendisini daha ileriden dayatacaktır.
Ancak hiçbir şeyin kendiliğinden değişip düzeleceği ve buna bel bağlanıp beklenmesi gerektiği ileri sürülemez. İşçi sınıfının ideolojik-siyasal tutumu ve ülke sorunlarının çözümüne müdahalesi de, nesnellik ne denli güçlü zorlarsa zorlasın, kendiliğinden değişmeyecektir. Sınıf kendi sınıf platformuna ya kazanılacak ya kazanılacaktır!
- Ortadoğu yeniden dizayn edilirken... 10 Aralık 2024 05:08
- Esad’la görüşüp anlaşma mı, kavga mı? Hangisi? 03 Aralık 2024 06:45
- CHP ile Cumhur ve sınama yanılma… 27 Kasım 2024 06:45
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50
- Bahçeli, MHP ve terör... 17 Ekim 2024 05:43
- CHP ile nereye kadar? 15 Ekim 2024 05:11
- Sadece İsrail mi terörist? 08 Ekim 2024 04:51
- İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi? 06 Ekim 2024 03:57
- Haydut başı: Amerikan emperyalizmi 01 Ekim 2024 05:02