Tekmili birden
Tek parti iktidar olursa ekonomi düze çıkar diye düşünenler için yalancı bahar 3-4 gün sürdü: TL değer kazandı, borsa endeksi yukarı yönde hareketlendi... Ya sonra? Sonrası malum; ikisi de başlangıç “normaline” geri döndü.
Zaten kimsenin ekonomide gerçek ve kalıcı bir iyileşme beklediği de yoktu. Dün Standard&Poor’s Türkiye Analisti Aarti Sakhuja da söyledi: “Türkiye için not artırımı değil, not indirimi daha olası”.
AB Komisyonu Türkiye ilerleme raporundan da benzer sonuç çıktı: İlerleme değil, gerileme var!
Genel durum bu. Ekonomide mızrağın çuvala sığar yanı kalmadı.
Yani, bir anlamda Osmanlı’nın 613. yılını (Fetret devrinin başlangıcı kabul edilen 1402’den sayarak) yeniden idrak etmekteyiz.
Genel durum bu ama bir de genel olmayan durum var: Sınıfsal konumlanışlar...
Değil YSK’nin kesin olmayan sonuçları açıklaması, sosyal medyada durum netleşir netleşmez
sermaye gruplarının tekmili birden selam durdu yeni(?) tek parti iktidarına!
Sermayenin bu çarkına iktidar cephesinden ilk gelen tepkiler “Bir takla atsınlar da görelim” tadında oldu. İleri ve geri adımlar bir süre daha devam edecek fakat neticede iktidar bu süreçte sermaye sınıfıyla var olan mevcut organik ittifakını daha da genişletecektir. İktidar-Sermaye koalisyonunun üretim ilişkileri bütününe ve işçi sınıfına, emekçi halklara yansıması ise ekonomik ve sosyal hakların kalan kırıntılarının da tasfiyesine yönelik politikaların hız kazanacak olmasıdır.
Yakın zamanda kurulacak hükümetin programının şekillenmesinde de -özellikle ekonomik alanda- “beraber yürünecek” sermaye gruplarının talepleri öne çıkacaktır.
İşçi sınıfı ve emekçiler açısından bu “yeni” sermaye koalisyonu dönemi, kendinden öncekileri aratacak mıdır? Bunu belirleyecek olan sınıfın kendi talepleri etrafında kuracağı birleşik mücadele hattının gücüne bağlı olacaktır.
Artık seçim bitti, yaşamı belirleyenin vaatler değil talepler ve bu talepler için verilecek mücadele olan dönem başladı!
Evrensel'i Takip Et