15 Kasım 2015 00:52

Arı ve insan

Arı ve insan

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İnsan türünün arılarla ve onların üretimi olan bal ile olan ilişkisi, insanın insan olma süreci kadar eski neredeyse. Balın insan evrimindeki rolü ise muhtemelen balın enerji açısından zengin bir şeker kaynağı olması ile ilintili. İnsanın insan olma sürecinde, ilk insan türlerinin beyin büyüklüğünün artması önemli bir  evrimsel aşamayı  oluşturmakta. Büyüyen beynin gereksinim duyduğu enerji büyük bir olasılıkla enerji açısından zengin besinlere yönelinerek elde edildi. Bal tüm dünyada yaygın olarak kullanılan bir besin kaynağı. Bal, yine bir çok farklı kültürde, diyetin (kullanılan besinler) önemli bir parçası. Bunun dışında arılar, ekosistemin önemli bir parçası. Arılar polenleri bitkiden bitkiye taşıyarak, bitkilerin tozlaşmasında dolayısıyla döllenerek meyvelerin, tohumun oluşmasında büyük bir rol oynamakta. 

Bazı mağara resimlerinde bal peteği, arı sürüleri ve bal toplayıcılığının gösterildiği bilinmekte. Bu resimlerin bir kısmı kırk bin yıl öncesine kadar tarihlendirilmekte1. Eski Mısır’da firavunların mezarlarındaki resimlerde de kovancılığın ilk izleri görülebilmekte ancak bu bağın ne zaman ve nerede kurulduğuna dair bir bulgu şimdiye kadar ortaya çıkmamıştı. 

Nature dergisinde 12 Kasım 2015 tarihinde yayımlanan araştırma, tarih öncesi dönemlerin ilk çiftçileri ile balarısı arasındaki ilişkiye ışık tutuyor2.  Çalışma Bristol Üniversitesinin öncülüğünde yürütülmüş ve yaklaşık yirmi yıllık uzun bir araştırmanın ürünü. Araştırmacılar, Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yer alan yüz ellinin üzerinde arkeolojik kazı alanından kilden yapılmış çanak çömlek parçalarından örnekler alarak bu örneklerde balmumu bulunup bulunmadığını analiz etmişler. Bunun için  oldukça hassas bir analiz yöntemi olan yüksek sıcaklıklı gaz kromotografisi/kütle spektromesi (HTGC/MS)  kullanılmış.  Araştırmaya konu olan  Neolitik dönem yerleşim yerleri arasında ülkemizden Çatalhöyük, Çayönü Tepesi (Anadolu), Aşağıpınar ve Toptepe (Trakya) bulunmakta. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümünden Prof. Dr. Mehmet Özdoğan da araştırmanın yazarlarından. Araştırmaya konu olan bölgelerin bir kısmından alınan örneklerde balmumuna rastlanmış. Ergani yakınlarındaki Çayönü Tepesi’nden alınan örnekler MÖ 6500 yılına kadar tarihlendirilmiş. Bu kapların analizinde hayvan yağlarına da rastlanmış. Bu yağların bu kaplardaki varlığı, bu kapların pişirme için kullanıldığına işaret etmekte. Neolitik çağlarda, Anadolu’da bundan yaklaşık dokuz bin yıl önce o dönemin çiftçilerinin balarılarını kullandığını göstermekte. Yine Çatalhöyük’ten alınan kap örneklerinde de balmumuna rastlanmış. Yine bunu destekleyen diğer bir bulgu da bu bölgede bir duvarda  keşfedilen bal peteği şeklindeki boyama. İnsan balarısı ilişkisine dair en eski kanıtlar Çayönü Tepesi’nden ve Çatalhöyük’ten alınan kilden kaplardan gelmekte. Kırklareli’de bulunan Aşağıpınar Höyüğü ve Tekirdağ’da yer alan Toptepe Höyüğü’nde de balmumuna rastlanmış. Analizlerin yapıldığı kilden kaplar MÖ 5500 ila MÖ 5000 yılları arasına tarihlendirilmiş. Görünen o ki, arıcılığın kökenleri Anadolu’nun kadim halkları tarafından bundan binlerce yıl önce atılmış. 

1 http://www.smithsonianmag.com/science-nature/humans-the-honey-hunters-9760262/?no-ist

2Roffet-Salque et al. Widespread exploitation of the honeybee by early Neolithic farmers. Nature, 2015; 527 (7577): 226 DOI: 10.1038/nature15757

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa