IŞİD terörüyle mücadele
Fotoğraf: Envato
Charlie Hebdo saldırısından sonra IŞİD, Paris’te ikinci büyük terör saldırısı gerçekleştirdi. İlk saldırıda ortaya çıkan güvenlik ve istihbarat zafiyetinin giderilemediği ve ciddi bir organizasyon, planlama gerektiren saldırının neden engellenemediği Parisliler açısından en önemli soru olmalı. Associated Press’in (AP) haberine göre Bağdat yönetimi IŞİD lideri el Bağdadi’nin verdiği saldırı emrine dair istihbaratı Fransa ve başka ülkelerle paylaşmış. AP’nin ulaştığı bir Fransız istihbarat görevlisi böyle bilgileri her zaman aldıklarını söyleyerek Bağdat’tan gelen bilginin doğru değerlendirilmediği eleştirisinin önünü almaya çalışmış. Ancak Bağdat’tan gelen mesajda saldırganların eğitim aldıkları ve Rakka’dan Fransa’ya gönderilecekleri gibi önemli detayların yer aldığı anlaşılıyor. Fransa’ya giriş yapan saldırganlar burada uyuyan bir hücreyle temasa geçmişler. Böylece saldırı 19 saldırgan ve lojistik ve planlamadan sorumlu 5 kişiyle gerçekleştirilmiş. Güvenlik zaaafının sadece istihbarat boyuntunda kalmadığı, saldırının ertesinde de –Charlie Hebdo saldırısına benzer bir şekilde – devam ettiği anlaşılıyor. Nitekim saldırganları taşıyan aracı kiralayan Salih Abdelsalam Fransa’dan Belçika’ya geçerken yapılan kimlik kontrolünden geçmeyi başarmış. Fransa’daki IŞİD’lilerin Brüksel’de Molenbeek semtindeki IŞİD hücreleriyle bağlantılı oldukları düşünülüyor (16.11.2015).
Saldırının ardından Fransa Cumhurbaşkanı Hollande IŞİD’e karşı acımasız olacaklarını ilan etti ve hemen ardından Fransız uçakları cihatçı eğitim kamplarını ve Rakka’yı bombaladı. Fransa’nın ve diğer Batılı müttefiklerin böyle bir cevap vereceklerini IŞİD’in yönetici kadrosu hesaplamış olmalı. O bakımdan IŞİD’in terör saldırılarıyla uyguladığı stratejinin etkisiz hale getirilip getirilmediği bir soru işareti. Hollande’ın konuşması ister istemez akla 11 Eylül saldırılarından sonra ABD Başkanı Bush’un yaptığı konuşmayı hatırlattı. 11 Eylül’den sonra el Kaide’ye yönelik başlatılan ama Afganistan ve Irak’ın işgaline uzanan askeri operasyonların sonuçları ortada. Taliban iktidardan devrildi ama hâlâ ciddi bir güç olarak hem Afganistan’da hem Pakistan’da ayakta. Bin Laden öldürüldü ama artık el Kaide değil IŞİD en etkili terör örgütü olarak görünüyor. Cihatçı terörizm hala büyük saldırılar gerçekleştirebiliyor ve hatta Irak ve Suriye’de belirli bir toprağı kontrol ediyor. Bu durumda 11 Eylül’de uygulanan terörle savaş stratejisinin başarılı olduğundan bahsedebilir miyiz? Peki buna alternatif bir strateji ne olabilir? Buna cevap verebilmek için öncelikle IŞİD’in stratejisini anlamak gerekiyor.
The New York Times gazetesindeki yazılarında Eric Schmitt ve David Kirkpatrick IŞİD’in uzak ülkelerde düzenlediği terör saldırılarının bir strateji değişikliğine denk düştüğünü vurguluyorlar (14.11.2015). IŞİD saldırısını, Irak ve Suriye’de ciddi kayıplara uğrayan ve daha büyük kayıplara uğrayacağı belli olan örgütün cepheyi Avrupa’ya doğru genişletme çabası olarak değerlendirebiliriz. Eğer öyleyse IŞİD Paris saldırısıyla güç gösterisi yapıyor. Hem kamuoyunu korkutarak hem de ırkçılığın yükselmesine katkı yaparak Avrupa’da kendine taban elde etmeye çalışıyor. Avrupa’da yükselen ırkçılık, yabancı düşmanlığı, Müslümanların kriminalize edilmesi IŞİD’in selefist cihatçı propagandasını daha da etkin hale getirebilir. Aynı süreç Avrupa’da halihazırda yükselen aşırı sağcı akımları güçlendirip şiddet sarmalını arttırabilir. IŞİD stratejisinin hedefi tam da savaşın yayılması, şiddetin artması, aynı toplumda yaşayan insanların din temelinde bir birine düşmanlaşmasıdır. Buna karşı geliştirilecek strateji ise halkların ve inanç gruplarının ortak barış ve demokrasi talebini yükseltecek bir mücadele hattı olmalıdır. El Kaide ve IŞİD gibi örgütlerin ve selefi cihadizm gibi ideolojilerin beslendiği toplumsal dinamiklere müdahale etmeden yapılacak her türlü askeri cerrahlık kısa vadede semptomları giderebilir, ancak orta vadede yeni ve daha şiddetli terör ağlarının oluşmasına neden olabilir. IŞİD’e karşı ne yapacağız sorusunu sormadan el Kaide nasıl ortaya çıktı ve el Kaide bitti derken IŞİD nasıl doğdu sorularını cevaplamak gerekir.
- Türkiye-Suriye ilişkisi 18 Aralık 2024 04:58
- Ortadoğu’da yeni döneme girerken vaziyet 11 Aralık 2024 04:32
- Lindner’in komplosu ve Almanya’da seçimler 27 Kasım 2024 04:40
- Trump'ın zaferi: Enflasyon algısı ve 2008 sonrası aile şirketleri 13 Kasım 2024 04:08
- ABD’de seçimler ve yeni saflaşma 06 Kasım 2024 04:51
- Yeni Yeşil Düzen’in sergüzeşti 30 Ekim 2024 04:35
- Tırmandırarak gerilimi azaltmak 02 Ekim 2024 04:16
- AfD’li sınıf fraksiyonları ve aile/cinsiyet politikaları 11 Eylül 2024 05:03
- Saksonya ve Thüringen'de seçimler 04 Eylül 2024 04:30
- AfD'nin aile politikası 28 Ağustos 2024 04:15
- Thüringen'de nüfus, aile ve siyasi eklemlenme 21 Ağustos 2024 04:39
- Taşra ve siyasi kültür: Doğu Almanya'da seçimlere doğru 14 Ağustos 2024 04:22