Ne oluyor bize?

Salı gecesi oynanan Türkiye-Yunanistan milli maçında Yunanistan Milli Marşı okunurken seyirciler ıslıkladı. Paris Katliamı’nda ölenler için saygı duruşu sırasında ise hem ıslıkladı, hem de “Şehitler ölmez vatan bölünmez”, “Ya Allah Bismillah Allahüekber” gibi sloganlar attı.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Yunanistan maçı öncesi seyircinin konuk ekibin milli marşını ve saygı duruşunu ıslıkla protesto etmesine tepki göstermiş “Yunanistan Milli Marşı okunuyor, ıslıklar yükseliyor. Ölmüş insanlara saygı duruşu yapıyoruz, 1 dakika sabredemiyor muyuz? Lütfen! Ne oluyor bize..., Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkasına yapmayın”, “Sonra dışarı gidince bunu izah edemiyoruz “ demiş.
Bize değil de, toplumun bir kesimine ne olduğu çok açık. Irkçılık ve radikal dincilik hızla yayılıyor toplumda.  Bu noktaya gelinmesinde Terim’in de payı var. “Ne oluyor bize?” diye sorarken kendi yaptıklarını da hatırlar umarım. Bir spor müsabakası olan futbol maçlarını savaş yapıyormuşuz gibi ele almasını, İsviçre ile oynadığımız maçta, oyuncuları ve yardımcısı Şifo Mehmet’i doldurup İşviçreli futbolcuları dövdürmeye kalkmasını hatırlamıştır belki…
Ya AKP Hükümetlerinin on üç senedir yaptıkları? Erdoğan’ın seçim meydanlarında ve TV ekranlarında her gün söyledikleri… Berkin Elvan’ın ana-babasını yuhalatması, Kılıçdaroğlu’nu Alevi diye yuhalatması, AKP’li olmayanları düşmanlaştırması, yüzde elliyi evinde zor tutuyorum demeleri…
Okullarda öğretilenler, gazetelerde yazanlar, Kurtlar Vadisi gibi diziler, yabancı düşmanlığı tahrikçiliği…
Gelinen nokta bu…
Milli maçlarda Erdoğan veya Davutoğlu veya bazı AKP’li bakanlar vs. olması nedeniyle son bir iki senedir tribünler özellikle AKP yandaşları ile dolduruluyor. AKP büyüklerine söz söylenmesinden korkuyorlar. Bu nedenle, Konya ve İstanbu’da saygı duruşlarını yuhalayanlar çoğunlukla AKP yandaşlarıdır.
Statlardaki tepkilerinden anlaşıldığına göre Ankara ve Paris Katliamları’nda ölenlere üzülmüyorlar. Belki de canlı bombaların, saldırganların öldüğüne üzülüyorlar. Tıpkı on dört yaşındaki Berkin Elvan için üzülmedikleri gibi…
Tribünlerdeki o lümpen seyircinin üç adım sonra gideceği yer AKP yandaşlığından IŞİD yandaşlığıdır. Daha önce birkaç kez yazdım. İdeolojik olarak IŞİD ile AKP ya da o tribünlerdeki seyirci arasında farkk çok azdır. Hepsi de canlı bombaların cennete gideceğine inanır.
On üç yıllık AKP iktidarı sonucu tam bir Ortadoğu ülkesi olduk. Tek adam diktatörlüğü, dini esasları eksen alan bir devlet, ezilen/yoksul kitlelerin tepkilerini kapitalizm ve emperyalizme değil de, birer radikal dinci haline getirilerek “gavur”a yöneltmesi. Emekçilerin, dini duyguları istismar edilerek soygun, talan düzenine köle edilmeleri vb.
Allah sonumuzu hayır etsin!
Ey Terim! “Ne oluyor bize” derken biraz düşün. Hâlâ “Sonra dışarı gidince bunu izah edemiyoruz” diyorsun.