10 Aralık 2015

Memleket nasılsa futbol da öyle işte...

Aslında son söylenecek şeyi başta söylemekte fayda var.
Memleketin durumu neyse, memleket futbolunun durumu da odur.
Neyi konuşalım mesela, hakemleri mi?
Ne dedik sezonun ilk üç haftası sonrasında. Bu hakemlerin bu sezon yaptıkları hatalar insani hata olarak değerlendirilemez, insani hatanın “bir tık ötesinde”, lig sıralamasını belirleyecek “özel” hatalar yapılıyor dedik mi? Dedik ve yazdık.
Hiçbir özel yeteneği olmadığı halde, sadece iktidar partisinden milletvekili ve belediye başkanı adayı olup seçilemediği için “mağdur olan” Kuddusi Müftüoğlu’nun, bir koltuk bulsun hesabı MHK başkanlığına seçildiğini söyledik mi? Söyledik ve yazdık.
Dünya çapında hakem olarak tanıtılan Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus’un aslında memleket sınırları içinde farklı, memleket sınırları dışında farklı maç yönettiğini ısrarla vurguladık mı? Vurguladık ve yazdık.
Devam edelim mi hakemlerden?
Bu hafta başta İlker Meral, Serkan Tokat, Bülent Yıldırım ve diğer hakemleri seyreden tarafsız bir futbolseverin “adaletli” ve “hakkaniyetli” bir maç yönetildiğini söylemesi mümkün mü?
Kolay bir yol her zaman var.
“Hakem de insandır hata yapar”diyorlar, çok yazdık bir daha yazalım “hakim” olan yani karar verme düzeyinde olan insanlar öyle kolay hata yapamazlar.
Dönelim, maçlar bitiyor, spor programları başlıyor.
Tek bir UEFA talimatından haberdar olmayan, futbolun “gerçek” kurallarını bilmeyen bir sürü “işsiz” teknik direktör, eski futbolcu ve eski hakem cahilce sahneyi dolduruyor.
Faal futbol hayatlarında “başarıları” tartışmalı olan eski futbolcular, hakemlik yaptıkları dönemde hakemliklerinden ziyade “rezillikleri” ile anılanlar, alıyorlar sazı ele.
Artık rüzgar nereden esiyorsa oradan konuşmaya başlıyorlar.
Uzun uzun yazmaya gerek yok dedim ya.
Sahada oynanan futbolu herkes görüyor.
Bir de saha dışında oynanan futbol var.
Yayıncı kuruluşun, kârlarını devam ettirmesi için, son ana kadar puan farkının açılmamasına ihtiyacı var.
Ahmet Çakar’ın ağzından kaçırdığı gibi “rahmani bir elin” lige değip puan farklarını kapatmasına ihtiyaç var.
Hâlâ kulüpler üzerinden tartışma yapmaya teşne olanlar varsa bırakın yapsınlar.
Memlekette nasıl hukuk askıya alındıysa futbol alanında da kurallar askıya alındı çoktan beri.
Bu yazı yayımlandığı gün umarız “passolig” denilen garabet hayatımızdan çıkmış olacak, o tarihten sonra futbolda adalet için yine gerçek taraftarlar mücadele edecek.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et