‘Tekmelemeye yarar!’
Bugün manşetimizdeki haberler bir gerçeği, sendikaların sadece kamuoyu gözünde değil, üye işçilerin gözünde de itibarının kalmadığını, dahası sendikanın bir işe yarayıp yaramadığının sorgulanmaya başladığını gösteriyor.
Daha yeni imzalanan toplusözleşmede bile ücretlerin yılbaşında belirlenecek asgari ücretin altında kalması kar-şısında TEKSİF üyesi işçi isyan ediyor.
“Öyleyse sendika ne işe yarar?” diye soruyor işçiler.
Soru çok haklı görünüyor. Ama gerçekten haklı olabilmesi için sorunun doğru sorulması, “Bu sendikacılar ne işe yarar?” olarak sorulması gerekmektedir.
İşçiyi böyle konuşturan elbette Türkiye’deki 70 yıla yaklaşan bürokratik, sınıf iş birlikçisi, sendikayı sendikacının mülkü olarak gösteren sendikal kültürdür.
Ama, şu da bir gerçek ki, “Bu kadar da olmaz artık!” dedirten ama olan, yeni örnekler, mevcut sendikaların nasıl sınıf düşmanı bir çizgide yürüdüğünü de her gün daha çok gözümüze sokuyor.
Geçtiğimiz yaz metal işçileri Türk Metal yöneticilerinin sınıf hainliği ve bürokratik aymazlığına karşı ayaklanarak, sendikal mücadelenin yürümesi gereken yol için tüm sınıfa ciddi bir ışık tuttular.
Bu, sınıfın kendi yolunu bulacağını, sendikaların bürokratik yönetimlerden kurtarılabileceğinin de işaretidir.
“Bu sendika ne işe yarar ki?” diyen işçiler, “Bu sendikacılar ne işe yarar?” sorusunu öne çıkararak, “Tekmelemeye yarar!” yanıtı etrafında birleşip sendikaları birer sınıf örgütüne dönüştürmedikçe, yarınların daha iyi olacağına dair bir umutları olamaz.
Çünkü, bize “Mücadele eden sendikalar lazım”dır!
Evrensel'i Takip Et