İçerde Kobanê dışarda Rusya’yla İran…
Fotoğraf: Envato
Hem siyasal hem de askeri strateji ve taktiğin bir kuralı vardır; dünya alem karşıya alınmaz! En azından Sun Tzu “Savaş Sanatı”nı yazdığından bu yana böyledir.
Uygun müttefikler edinir, mümkün olduğunca geniş bir birlik oluşturur, “düşman”ı da olabildiğince tecrit eder, hedef küçültürsün. Hem tek başına hedef olmaz hem de yalnızlaştırılarak küçültülmüş hedefe saldırırsın.
Sonunda her melanet halkın başına patlayacağı için, şimdi gelin AKP’nin Türkiye’yi sürüklediği yere bakın!
El hak! İçeride hedefini küçültmüştür! Kıdem tazminatıyla 657’nin sağladığı iş güvencesine göz dikilmek ve başta ekmeğe zamla birlikte ücret artışları 1300 TL olacağı söylenen asgari ücretin altında tutulmakla birlikte sömürülen yığınlara şirin gözükmeye çalışılmaktadır. En başta inançlarıyla ulusal duyguları istismar edilerek bu yığınların desteğini elde etme revaçtadır.
Kürt halkı hedefe konmuştur. Onun da hedefe konmadığı söylenmekte, “buzdolabı”ndan çıkarılacak “milli birlik ve kardeşlik projesi”nden söz açılıp hedef iyice daraltılmaktadır: “Terör örgütü”!
Ama iki sakıncalı durumdan söz edilmelidir: 1) “Terör örgütü”nün hedef alındığı ileri sürülse bile kim örneğin Sur’da halkın hedefe konmamış olduğunu söyleyebilir? Koca Sur’da birkaç bin kişi kalmış, halk Sur’dan kaçmak zorunda bırakılmıştır.
Biz, bunca yıkıntıyla, mevzileri ve perdelenmiş cadde ve sokakları ve harabeye döndürülmüş ev ve işyerleriyle savaş “manzaraları”na yakın zamanda Kobanê’de tanık olmuştuk. Orada iki düşman savaş halindeydi. Kan içici IŞİD’le Kürt ulusal örgütü PYD. Ya bir savaşın sürdürüldüğü tartışmasız olan Türkiye’de kimler savaş halinde?
Bir ülke düşünün ki, “terör örgütü” dese de, kendi yurttaşlarının bir bölümünü karşısına almış, yaşam hakkı tanımıyor! Sokağa çıkmak yok. Ekmek yok. Su da. Okul yok. Hastaneye gitmek yok. Cenaze bile kaldırmak yok. Sadece ölmek ya da kaçabilirsen kaçmak! Ne böyle yurttaşlık olur ne de böyle devlet! Ya da devlet tam da böyle olunur!
Ve 2) İnanç istismarı ve milliyetçiliğe hız verilerek sömürülen yığınların desteği ya da hayırhah sessizliği şimdilik sağlanmaktadır, ama nereye kadar, meçhuldür. FED kararları korkusu bile yeterdir, krizin soğuk yüzü görünür olmuştur. İktidarsa yoksulların değil en iri kıyım zenginlerin, tekellerin, “rabbena hep bana” diyenlerin iktidarıdır. Destek “sürdürülebilir” değildir!
Evet, uluslararası sermayenin Türkiye müfrezesinin iktidarıdır ve son birkaç aydır sırtını tamamıyla başta Amerika, Batı’ya dayamış, her dediklerine “tamam” demekte, özetle “birlikçi” davranmaktadır. Davut Beyin munis söylemlerine bakılırsa, Cemaat bir yana, içeride de “birlikçi” davranılacaktır. Ama dikte ve dayatma dolu “genler” bırakmamaktadır! Rusya karşıya alınmıştır. İran da. Suriye zaten karşıdaydı. Şimdi petrol Musul’una zorla asker sevkiyatında ısrarla sadece Irak değil, uluslararası “kamuoyu” ve BM’nin de karşıya alınması zorlanmaktadır.
“Bir buçuk yıl önce öyle demiyordun” –Abadi’ye böyle çıkışılmaktadır! “O zaman neredeydin?” diye sorulmakta, “Rusya’nın gelişi dengeleri değiştirdikten sonra Irak’ın tutumunun değiştiği” ileri sürülmektedir. Diyelim ki doğrudur; ancak hangi “doğru” bir ülkenin bir diğer ülke topraklarındaki, istenmediği açıkça ilan edilmiş, tek yanlı zorlama ürünü askeri varlığını haklı kılabilir!?
Irak “istemiyorum” diyor ve “işgal” olarak niteliyor! İran’la Rusya uyarıyor. AKP Türkiye’si hala “ama eskiden istemiştin”, şöyleydi böyleydi diye, Irak hükümetinin net tutumuna rağmen, bu ülkedeki askeri varlığını zorla sürdürmeye çalışıyor. Bu, isteyerek tecrit olma tutumudur ve ne mülteci kozuyla AB’nin ne de Rusya’nın baş rakibi Amerikalıların desteğini güvenilir kılar. Enver Paşa maceracılığı demek ki “genler”e kazınmış!
- Ortadoğu yeniden dizayn edilirken... 10 Aralık 2024 05:08
- Esad’la görüşüp anlaşma mı, kavga mı? Hangisi? 03 Aralık 2024 06:45
- CHP ile Cumhur ve sınama yanılma… 27 Kasım 2024 06:45
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50
- Bahçeli, MHP ve terör... 17 Ekim 2024 05:43
- CHP ile nereye kadar? 15 Ekim 2024 05:11
- Sadece İsrail mi terörist? 08 Ekim 2024 04:51
- İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi? 06 Ekim 2024 03:57
- Haydut başı: Amerikan emperyalizmi 01 Ekim 2024 05:02