17 Aralık 2015 01:00

Bölgede yeni bir 'şer' ittifakı

Bölgede yeni bir 'şer' ittifakı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Moskova’da bir araya gelen ABD Dışişleri Bakanı Kerry ile Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, yaptıkları görüşme sonrasında Suriye krizine siyasi çözüm bulma konusunda bir uzlaşmaya çok yakın olduklarını açıkladı.

ABD ve Rusya, “Viyana Anlaşması”nın uygulanması çerçevesinde mevzilerini güçlendirme adımları atarken, bölge gericilikleri ise “uzlaşma”dan çok “kamplaşma” doğrultusunda adımlar atıyorlar. Bu adımlar, “IŞİD’e karşı mücadele”, “IŞİD’e Karşı Sünni İttifak” gibi adlar altında atılıyor ama gerçekte, bölgenin yeniden paylaşımıyla ilgili adımlar.

‘İSLAM İTTİFAKI’ MI ‘SÜNNİ İSLAM İTTİFAKI’ MI?

Önceki gün Suudi Arabistan, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 33 ülkeyle birlikte ‘Teröre Karşı İslam İttifakı’ oluşturduğunu açıklayarak, bölgedeki “kamplaşma” doğrultusunda yeni bir adım attıklarını duyurdu.

Suudi Arabistan’dan yapılan açıklamada, “Katılımcı ülkeler Suudi Arabistan öncülüğünde askeri bir ittifak kurulmasını onayladı. Operasyon merkezi Riyad’da olacak” dendi. Açıklamada ittifakın amacı ise “Mezhebi ya da adı ne olursa olsun tüm kötülüklerden İslam halkını korumak” olarak tanımlandı ama Irak, Suriye ve İran ittifakın dışında tutuldu. Bu yüzden de İran, Suriye ve Irak’ın dışta tutulmasıyla, bölgedeki son aylarda hızlanan kamplaşma da dikkate alındığında, “Teröre Karşı İslam İttifakı” dense de aslında oluşturulan ittifakın “Şiiliğe Karşı Sünni İttifak” olduğu açıkça görülüyor.

AMAÇ BÖLGENİN YENİDEN PAYLAŞIMI

Bölgeye bütün güç yığınakları “IŞİD’e karşı mücadele” adına yapıldı; resmi görüşmelerde IŞİD’e karşı ortak mücadeleden, anlaşmaktan, uzlaşmaktan dem vuruluyor ama “IŞİD’e karşı mücadele” giderek daha çok sadece laf düzeyine indirgenmiş bulunuyor. Tersine bölgede yığınak yapan ve bölge ülkelerinin aralarında kamplaşma zorlayan emperyalistler son günlerde IŞİD’e karşı hava harekatlarını da durdurma noktasına getirdiler. Ama bakarsınız ha bire de bölgeye “IŞİD’e karşı mücadele için yeni asker güçler” yığıyor, bölgedeki tansiyonu yükseltiyorlar.
Gerçekte ise Suriye içinde IŞİD’e karşı mücadelede bile ne samimiler ne de bir aradalar. Tersine bu ülkeler birbirlerine karşı mücadele ediyorlar.
Çünkü asıl amaç IŞİD ve onun yenilmesi değil. Tersine bölgeye müdahale eden emperyalistler, bölgenin haritasının yeniden çizilmesinde kendilerini güçlü pozisyona getirecek bir mevzi tutmak için manevralar yapıyorlar. Bunu da bölge gericilikleri üstünden gerçekleştirmeye çalışıyorlar.

Şİİ VE SÜNNİ BLOKLAŞMA EMPERYALİSTLERDEN BAĞIMSIZ DEĞİL

Rusya İran, Irak, Suriye üstünden bir “Şii İttifakı” yaratarak, Şiiler üstünden Körfez ülkeleri Yemen, Umman, Suudi Arabistan’da istikrarsızlık yaratmayı planlarken, ABD  ve batılı emperyalistler ise, Türkiye ve Suudi Arabistan üstünden “Sünni İttifak” oluşturarak, bölgedeki 1500 yıllık Şii-Sünni çatışmasını ateşleyerek ve yayarak kendi planlarını hayata geçirmeye çalışıyorlar.
Moskova’da, New York’ta ne konuşulursa konuşulsun bölgedeki gerilim, ülkeler, mezhepler, etnik kesimler arasındaki gerilimi  hızla artıran, yayan bir süreç işlemektedir.
Ancak ABD ve Rusya arasında Suriye krizi üstünde “uzlaşma” yakınlaşma alametleri gözlenirken, bölgedeki tansiyonun artmasını tetikleyen gelişmeler de emperyalistlerin plan ve girişimlerinden bağımsız ya da onlara rağmen değil. Ama süreçteki ve bölgedeki kimi özellikler dolayısıyla bunlar ayrı süreçler gibi görünüyor.

SUUDİ ARABİSTAN VE TÜRKİYE
“Sünni İttifak” olarak biçimlenen blokun iki önemli ülkesi Suudi Arabistan ve Türkiye. Aralarından su sızmıyor görünüyor. Ancak bunun İran faktörü baskısıyla ve “şimdilik” olduğunu da söylemek gerekir. Çünkü, böyle bir ittifak içinde de sorun “mezhebe” döküldüğünde, yakın ve uzak geçmişteki benzer ittifaklar göstermektedir ki, bir adım sonrasında mezhepler arasında çatışma da kaçınılmazdır.
Suudi Arabistan burada hem Arap, hem Sünni, hem Türkiye’nin Arap-İslam dünyasındaki kötü imajı, hem de “para onda olması”yla avantajlı görünse de Türkiye de güçlü ordusu, NATO üyeliği, jeopolitiği bakımından üstünlüklere sahiptir.
Ama bugün için önemli gelişme, Suudi Arabistan önderliğinde, Türkiye’nin de içinde olduğu 30 küsur Sünni ülkenin oluşturduğu “ittifak”la, bu bölgede bir Sünni-Şii çatışması senaryosunun da batılı emperyalistlerin gündemine gelmiş olduğudur.
Gerçi bu ülkelerin ortak askeri güç oluşturması, sıcak çatışmalara bu gücün katılması çok zor görünse de bölgede zaten büyüyen bir yangın olarak mezhep çatışması açısından “Sünni İttifak” yangınının büyümesi hatta önlenemez hale gelmesini tetikleyicisi olabileceği de bir gerçektir.

SÜNNİ-Şİİ ÇATIŞMASI BİR ABD SENARYOSU  
Sünni-Şii çatışması üstünden bölge hegemonyasını yenilemenin ABD’nin bölge stratejisi senaryolarından birisi olduğu da dikkate alındığında bölgedeki gelişmeler emperyalistlerin bölge gericiliklerini bir mezhep savaşına sürüklemesinin sonuçlarının çok daha vahim olacağı apaçıktır. Bu açıdan "IŞİD karşıtı” diye tezgahlanan ittifakın gerçekte Şiilere karşı bir “Sünni İttifak” olarak oluştuğu görülmektedir.
Bu ittifak eğer kendi iç çatışmalarının büyüklüğünden (Aralarında ve kendi içlerinde büyük sorunlar da yaşayan 35 ülkeyi kapsıyor) doğan ağırlık altında dağılmazsa, bu ittifakın mezhep çatışmalarını bölgesel çapa sürükleyen  bir “şer ittifakı” olduğu yakın bir gelecekte çok daha açıkça görülecektir.


CİPOML’DEN EMPERYALİZM VE GERİCİLİĞİN SAVAŞ POLİTİKALARINA KARŞI MÜCADELE ÇAĞRISI

Uluslararası Marksist Leninist Parti ve Örgütler Konferansı (CIPOML) Ortadoğu’da “Savaş, terör ve sefalet politikalarına hayır” dedi. “Emperyalist savaş eğilimi son bir ayda tehlikeli bir yükseliş gösterdi. Fransa, ABD, Rusya, Almanya, İngiltere ve diğer emperyalist güçler kısa zamanda, vahşi Paris saldırılarına gösterilen dayanışmayı istismar ettiler... denilen açıklama şu talep ve çağrılarla sona eriyor:
- “Devrimci proletarya bu hainlere kanmayacak, emperyalizmin ve her ülkenin yönetici sınıfının devam ettirdiği savaş, terör ve sefalet politikalarını teşhir etme, maskesini düşürme ve yenilgiye uğratma mücadelesini sürdürecektir.
- Bütün emperyalist ve kapitalist güçlerin Suriye, Irak ve bölgenin diğer ülkelerinden çekilmelerini, tüm yabancı askeri güçlerin terhisini ve cihatçı güçlere desteğin tamamen durdurulmasını talep ediyoruz.  
- Savaş çığırtkanı ittifakların sona erdirilmesini, ülkelerimizde halihazırda var olan ABD-NATO üsleri gibi yabancı üslerin boşaltılmasını istiyoruz!
- Askeri harcamalara, yeniden silahlanmaya ve burjuva hükümetlerin diğer silahlanma uygulamalarına hayır diyoruz.
- Sınırların mültecilere kapatılmasına, ırkçılığa ve İslamofobiye karşı çıkıyoruz.
- Bazı ülkelerde yürürlükte olan olağanüstü hal uygulamalarını reddediyoruz.
- Gösteri, toplanma, grev haklarını talep ediyor; ifade özgürlüğünü savunuyoruz.
- Ezilen halkların ulusal ve toplumsal özgürlük hareketlerini destekliyor, ezilen ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkını, ayrılma dahil, savunuyoruz.
- Ulusalcılık ve şovenizmle, işçi, emekçi ve halkların uluslararası dayanışmasına dayanarak savaşalım.
- Ortadoğu, Afrika, Asya, Latin Amerika ve bütün dünya ülkelerinde işçi sınıfının ve ezilen halkların emperyalizm, gericilik ve faşizme karşı bir ortak mücadele cephesi için!
- Emperyalist, kapitalist barbarlık karşısında tek çözüm devrim ve sosyalizmdir!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa