29 Aralık 2015 01:00

Curry ve LeBron: Yüzük aslanın ağzında

Curry ve LeBron: Yüzük aslanın ağzında

Fotoğraf: Envato

Paylaş

NBA’de son finalistler Golden State Warriors ve Cleveland Cavaliers’ı karşı karşıya getiren klasik Noel akşamı buluşması sırasında yeni bir reklam da vizyona girdi. LeBron James’le Hip Hop tarihinin efsanevi, politik grubu Public Enemy’i ‘Welcome to the terrordome’ şarkısıyla bir araya getiren reklam, pek çok açıdan dikkat çekici. Şarkının yazarı Chuck D’nin de Twitter’da vurguladığı üzere, reklam her gün hayatlarını idame ettirebilmek için sabahın erken saatlerinden itibaren çalışmak zorunda olan insanları anlatıyor. Chuck D, “Cleveland bir emek şehri. LeBron James geçtiğimiz yıl play-off’ta herkesten daha fazla çalıştı ve emek harcadı. Cleveland şehrinin insanları çok çalışmadan hiçbir şeyin istedikleri gibi olmayacağını biliyorlar. LeBron James de reklamda bunu anlatıyor” diyor.
İçerik konusunda haklı olsa da, reklam nihayetinde bir ürünü pazarlamaya çalıştığı için Chuck D’nin buna “kamu spotu” muamelesi yapmasına şerh koyalım ve devam edelim.
18 yaşında, çok büyük beklentiler, sponsor&medya desteğiyle lige adım atan LeBron James’in ilk reklamlarından biri onun “Chosen One(Seçilmiş Kişi)” lakabı üzerineydi.
Bernie Mac’in papazı canlandırdığı reklamda Jerry West, Dr. J ve George Gervin gibi Şöhretler Müzesi mensupları da yer almıştı. Bir siyah kilisesinde geçen reklamda “Seçilmiş Kişi”nin varlığı muştulanıyor ve onun, basketbol tanrısından “mucize” olarak kendisine “Oyun görüşü” bahşetmesini istediği belirtiliyordu ki böylece takım arkadaşlarını daha iyi yapabilsin. LeBron James’in oyununun en özel yanlarından biri olan oyun görüşü ve pas yeteneğine vurgu yapan bu reklam, 18 yaşındaki bir genci, “Seçilmiş kişi” olarak Hz. İsa ile özdeşleştirmesiyle ve o dönem sıkça karşılaştırıldığı Michael Jordan ile böylece ayrıştırmasıyla akıllarda kaldı.
Tanrının özel yetenek bahşettiği bir “Seçilmiş kişi”den, taşra kentinin çok çalışmadan hiçbir şey kazanamayacak olan “Emekçi lideri” vurgusuna geçiş, epey manidar. Elbette 2 farklı şirketin reklamları olduğu için LeBron James’in imaj yönetiminde köklü bir değişiklikten bahsetmek mümkün değil ancak her iki reklamın da iyi bir stratejinin ürünü olduğu kesin.
LeBron James’in kariyeri boyunca üstün fiziksel-atletik özellikleri ve “Tanrı vergisi” saha görüşüyle yetinmediğini, oyununu geliştirmek ve sakatlıklardan uzak durabilmek(kariyeri boyunca hiç ciddi sakatlık geçirmedi) için ciddi bir çalışma ahlakı ortaya koyduğu bir sır değil. Ancak şu aralar “çalışarak gelişme” deyince akıllara gelen isim, Noel akşamı James’in karşısındaki muzaffer takımda yer alan Stephen Curry. Geçtiğimiz yılın MVP’si ve şampiyonu Curry, kolejde Davidson forması giyerken LeBron James’in dikkatini çekmiş ve James de onun maçlarına gitmişti. Ama bu Shaquille O’Neal’in LeBron’un lise maçlarına “Seçilmiş Kişi”yi görmek üzere gitmesi gibi bir şey değildi. O zaman herkes 1.90’lık bu çiroz şutör oyun kurucunun draftta ne kadar üst sıralara tırmanabileceğini, ligde neler yapabileceğini sorguluyordu. Şimdiyse ligde onun nasıl durdurulabileceği, bunun mümkün olup olmadığı konuşuluyor.
Kuşkusuz fiziksel olarak sokaktaki alelade birine LeBron James’ten çok daha yakın olan Curry’nin başarısı pek çok “ufak” çocuk için de ilham verici.
Curry’nin top hakimiyeti ve şut becerilerini geliştirmek için harcadığı emek, bir basketbolcu olarak geldiği aşama, basketbolun içinde olduğu değişim trendiyle de birebir uyumlu. Her ne kadar Marc Jackson gibi bazıları “Artık küçük çocuklar sadece Curry gibi üçlük atmaya çalışıyor” diyerek bu değişime negatif bir bakış açısı getirse de bu biraz da Michael Jordan sonrası “Artık tüm gençler oyunlarını geliştirmek yerine atletik smaçlar basmaya odaklanıyor” klişelerine benziyor.
Jordan’ın oyunu atletizmden ibaret değildi, onun hayranlarından James, bu ekolü başka bir aşamaya taşıdı. Stephen Curry de skorer, oyun kurucuların seviyesini ligin daha önce görmediği bir mevkiye götürüyor.
LeBron James ve Cleveland, sezon sonunda Curry’nin takımını alt edip şampiyonluk yüzüğüne ulaşmak istiyorsa Chuck D’nin dediği gibi çok ama çoook çalışmalı.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa