Seni sevdim artık tek mümkünüm sensin
Yeni yıl üzerine yazmak öteden beri güç gelir. İnsanlık için daha yaşanılası bir dünya isteyen, iyi dileklerle sonlanmış yazılara günümüzde kim inanır artık. Birbiri peşi sıra iyi niyet dileklerinden oluşmuş metinlerin bir değeri kalmadı. “Cehennem iyi niyet taşlarından döşenmiştir” dermiş Goethe. Sosyal hayatta, siyasette, ekonomide yaşananlar Goethe’yi doğruluyor. Gerçek acı da olsa konuşulmalı, yazılmalı, arayıp bulunmalı. Nedenleri ile mücadele edilmeli güç de olsa. Dünyada bir yandan anamal düzeni pembe masallarla halkları uyuturken, bir yandan da silah endüstrisini pompalıyor. Halkların haber alma kanallarını tıkıyor. Dev sermayeli medyası ile insanları kendi doğrularına inandırıyor. Terörü besleyen odaklar devlet terörleri, dört bir yanda sürdürülen çıkar çatışmalarının perde arkası halktan gizleniyor. Bu tür gerçekleri halka iletmek isteyen gazeteciler ise ya öldürülüyor ya da etkisiz hale getiriliyor. Yerküre daha 21. yüzyılın çeyreğine varmadan insanın insana kıyımına tanık oluyor. Çocuklara, kadınlara yönelik şiddeti, önlenemez boyutlara ulaşan büyük insan göçünü yaşıyor. Afrika’da, Ortadoğu’da, Arap Yarımadası’nda, Asya’da insanların çoğu hâlâ açlıkla boğuşuyor. Bütün bu manzarayı gözünüzde canlandırdığınızda sahi kim yeni bir yılın insanlığa iyilik getireceğine inanabilir, yeni yılın uğurundan medet umabilir.
Çözüm elbette yine insan aklında. Bütün insanlık için, çocuklarımız, torunlarımız için, temiz hava temiz çevre. Temiz denizler için sesimizi yükseltmek bu uğurda dayanışarak mücadele etmek. Basın özgürlüğünün gazetecilerin değil halkların haber alma bilgilenme özgürlüğü olduğunu bireylere bıkmadan usanmadan anlatmak. Irk ayrımcılığı yapmadan tüm insanlık için barışı savunmak. Gezegenin neresinde olursa olsun tüm savaşlara karşı çıkmak, emeğe saygı duymak ve daha yaşanası bir dünya için Yeni dünya düzenine ve oyunlarına karşı çıkmak. Bunlar çözüm mü? Derseniz elimden gelen bu, gerisini siz düşünün.
Yazıyı bir şiirle sonlayacağım. Bencileyin bu toprakların yüz akı şairlerinden biriydi Gülten Akın. Onu da 2015’de yitiriverdik. İzninizle usta şairin daha önce de okurlarla paylaştığım çok sevdiğim bir şiirini yeniden sizlere sunmak istiyorum. Gülten Akın’ın anısına “Seni Sevdim” ...
Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim
Uyandım bir sabah’ gibi değil, öyle değil
Nasıl yürür özsu dal uçlarına
Ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara.
Susuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdim
Mevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndü
Yitik ceren arayı arayı anasını buldu
Adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek
Soludum, üfledim, yaprak pırpırlandı Ağustos dindi
Seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi
Seni sevdim küçük yuvarlak adamlar
Ve onların yoğun boyunlu kadınları
Düz gitmeden ülkeyi bir baştan bir başa
Yalana yaslanmış bir çeşit erk kurulmadan önce
Köprüler ve yollar tahviller senetler hükmünde
Dışa açılmadan önce içe açılmadan önce kapanmadan önce
Nehirlerimiz ve dağlarımız ve başka başka nelerimiz
Senet senet satılmadan önce
Şirketler vakıflar ocaklar kutsal kılınıp
Tanrı parsellenip kapatılmadan önce
Seni sevdim. Artık tek mümkünüm sensin.
Evrensel'i Takip Et