Kötülük yarışı
Geçen yıl bir kötülük yarışını andıran olaylarla doluydu. Bu olayları yazmak bile insana ağır gelecek bir çaba. Bu nedenle tam yıl biterken gelen haberlere bakmakla yetinmek istiyorum.
Haberlerden biri, ABD’nin Ohio eyaletinden geldi. 22 Kasım 2014’de Cleveland kentindeki bir parkta polis tarafından vurularak öldürülen 12 yaşındaki Tamir Rice davası başlamadan bitti. Jüri sanık polis hakkındaki suçlamaları dayanaksız bularak polis memuru hakkında ceza davası açılmamasına karar verdi.
Oysa gerçekler sanık polisin yargılanması gerektiğini gösteriyordu. Polis Memurları Timothy Loehmann ve Frank Garmback olay yerine geldiklerinde kafalarında, “Elinde silah bulunan bir zenci” imgesi ve bu imge ile eşleştirilmiş ne kadar ön yargı varsa hepsi vardı. Polis memurlarının her ikisi de beyazdı. Timothy Loehmann daha 26 yaşındaydı; yeni bir polisti. Olay yerine ulaştıktan iki saniye sonra hedef alarak silahını ateşledi ve Tamir’i göğsünden vurarak öldürdü.
Polislerin savunmasını üstlenen Cleveland Belediyesi avukatları mahkemeye sundukları 40 sayfalık savunmada, Tamir’in ölümünün doğrudan ve açık olarak kendi davranışlarının sonucu olduğunu iddia ettiler. Tamir öldürülmeden önce bir oyuncak silah ile oynuyordu. Tamir’in ölümünden kendisi ve onun eline bir oyuncak silah verenler sorumluydu. Oysa Tamir’i öldüren polis memuru 2012’de görev yapmaya hazır bulunmamıştı ve bu bilgiler dosyasında yer almaktaydı.
Jürinin kararının açıklanması ardından protesto eylemleri başladı. Tamir’in ailesinin de aralarında bulunan kalabalık bir grup, davayı üstlenen savcının görevini yapmadığını dile getirerek savcının evine yürüdüler ve Tamir için adalet istediler. Davanın bir üst mahkemeye götürülmesi için gerekli adımlar atılmaya başlandı.
Tamir Rice davası ile ilgili haberler kadar dikkat çekmeyen bir başka haber ise İsrail’den geldi. Haberde, “nefret düğünü” ibaresi geçiyordu. Kanal 10’da yayımlanan haber Küdüs’teki bir düğünde çekilen video görüntülerini içeriyordu. Düğünde ellerinde otomatik silahlar, bıçaklar ve molotofkokteyli olan erkeklerin dans ettikleri görülüyordu. Dans edenler aşırı dinci ve aşırı sağcı oldukları bilinen, Filistinlileri düşman bellemiş, işgalci kesimden kişilerdi.
Videoda daha kötü bir görüntü de vardı. Bir erkek, 31 Temmuz gecesi Duma köyünde bir evin kundaklanması sonucu ölen bebek Ali Dawabsheh’in fotoğrafına bıçak saplıyordu. Haberde geçen, “nefret düğünü” ibaresi işte bu nedenle uygun görülmüştü.
18 aylık bir bebek. Kundaklanan bir evde yanarak ölen bir bebek. Onu, hem de bir düğünde, nefret nesnesi olarak kullanan zihniyet...
Kötülük yarışına başka örnekler vermeye gerek yok. Bu yarışın nasıl ortaya çıktığı, ana ögeleri apaçık ortada. Ön yargılar, ırkçılık, nefret, sağcılık, dincilik, şiddet, sömürgecilik, cezasızlık... Hepsi bir araya geldiğince olan çocuklara oluyor.
Tamir Rice ile Uğur Kaymaz arasında çok fark yok. 18 aylık Ali ile 3 aylık Miray arasında da. Onların hiçbir suçu yok. Onlar çocuk. Sorun onları hedef alanlarda ve katilleri tutan, yetiştiren, koruyan zihniyette.
Bu kötülük yarışında aslında kazanan yok. Daha önemlisi, kötülük yarışında önde gidenlerin er ya da geç hesap vereceği. Yenilecekler ve hesap verecekler.
Evrensel'i Takip Et