06 Ocak 2016 00:41

'Yeni Şafak'ta savaş var!

'Yeni Şafak'ta savaş var!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Yeni Türkiye”nin Yeni Şafak’ı Türkiye’yi savaşa hazırlıyor… Kendince…
Düzeltiyorum. Kendince olamaz… 
Böyle kritik yayın çizgisi Tayyiban rejiminin Saray’ından bağımsız olabilir mi!
Son cümlenin doğru olması bi’yana… 
Haklılık payı dahi varsa vay halimize…
İstikrar fetişistleri… 
Tek lider… Tek parti iktidarı altında… Tek… Tek… Tekleşmiş…
Sütliman olmuş memlekette gemisini yüzdürme hesabı yapanlar…
Bunun için AKP’ye meftun olanlar… 
İktidarı sandıkta full’leyenler… 
Muradınız buysa… Gözünüz aydın!..
Müjdeniz, Yeni Şafak’tan…
Manşet ve haberleriyle memlekete savaşın kaçınılmazlığını anlatıp duruyor… Adım adım.
Savaş çığırtkanlığı yapıyor… 
“Savaşmaya mecburuz” propagandasını zerk ediyor… Her gün... Mütemadiyen
Neden mi savaş?
Yeni Şafak Genel Yayın Müdürü İbarahim Karagül’de cevap:
“Artık sadece diplomasi dönemi kapanmıştır” (Musul-Halep çizgisi: Bu da bizim haritamız, Yeni Şafak, 16 Aralık 2015)
Çünkü:
“Tam anlamıyla bir dünya savaşı arifesinde yaşıyoruz.” 
Endişelendiğini… Tedirginlikle yakındığını sanmayın… Karagül, “Dünya savaşı”ndan korkmuyor… 
Bilakis… Mevcut dünya haritasının… Hele bölge haritasının Türkiye gibi gelişen ülkelere dar geldiğini düşünüyor…
Harita değişmeli… Savaşsa savaş… diyor:
“Güç hesaplaşması çok şeyi değiştirecektir. Hem iç işgalcilere hem de dışarıdan kuşatanlara karşı ‘acımasız direniş’ devam etmektedir.” (agy)
Niye ki?
“Biz kendi haritamızı şekillendiremezsek, bir bölge haritası çizemezsek onlar bütün bölgenin haritasını değiştirecekleri gibi Anadolu için de yeni bir harita çizeceklerdir. Öyleyse biz de bu haritayı Musul-Halep arasında çizeriz.” (agy)
Yürüyelim… Musul-Halep arasında harita çizmeye…
TSK askeri nereye tanklı toplu “Tanzim” harekatı başlattı?
Musul’a…
Sadece yazana değil, yazdırana da bakmalı…
Gördük mü? 
Pekala…
Öyleyse ne yazdıklarına göz atalım…  

‘Güçlü lider… Güçlü ülke için haydi savaşa’ diyen o perspektifi, Yeni Şafak’ın aralık nüshalarından (*) takip edelim… 
“Artık sadece diplomasi dönemi kapanmıştır” düsturunun haber/yayım çizgisinin tayin ettiğini göreceksiniz…
O haber neden, öyle verilmiş..? Eleştirel medya takibi niyetine… de… 
Buyurun:

SAVAŞ İLANI (Manşet, 28 Aralık 2015)
Hülasası: Türkiye’ye siber saldırılar savaş ilanı, oklar Rusya’yı gösteriyor. (T24)
Ruslar savaş ilan etmiş, ne duruyoruz yav… dedirtecek ya…
Okeye dördüncü aranıyor…  

HAİN (Manşet, 24 Aralık 2015)

Hülasası: HDP Eş Başkanı Demirtaş, Rusya’ya gitti, Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüştü, Türkiye’yi sattı.
“İç” düşmanı “dış” düşmanın yanına yerleştirmece… Aynı taşla düşman taşlama:
Geleneksel Moskof düşmanlığı tepkisini “iş birlikçi” HDP’ye kanalize etme çabası... 

Milletin Düşmanları (Sürmanşet, 24 Aralık 2015)
Hülasası: RT Erdoğan, Rusya ile krizde Saray’dan yana olmayanları, milletin düşmanları ilan ediyor.
Dikkat: Manşetteki Hain kim: HDP/Demirtaş nezdinde makbul olmayan Kürtler…
Öyleyse…
‘İç temizlik’ şart abi!  
Dört yanımız düşmanla çevriliyken, milleti sırtından mı bıçaklasınlar!..

Esed Üretmeye devam ediyor 3000 TON KİMYASAL Hammadde 4 ülkeden (Manşet, 21 Aralık 2015)
Hülasası: Lüzum var mı? Anlatıyor başlık her bi’şeyi…Esed ve arkasındakiler halledilmezse vay halimize… ‘Sıkıştırılmış kedi’ psikolojisi enjekte etmeye devam…

TÜRKİYE’YE AFRİN TUZAĞI (Manşet, 20 Aralık 2015)
Hülasası: Rusya ve Esed, PYD kontrolündeki Afrin’e helikopterlerle 1500’den fazla Şii milis indirdi… 
Nasıl ama… Düşman Kokteyli: Rusya ve İran’a ilave Kürtler/PYD… Yürüsek mi! Evet evet, çok oluyorlar… 

Yoğun MGK…(Gündem) Terör Rusya İran (RT Erdoğan fotolu, manşet yanı, sağ tepe, 2 sütun, 19 Aralık 2015) 
(Diyarbakır’da) 2 Rus ajanı yakalandı (Manşet altı, 19 Aralık 2015)

Hülasası: Manşetinde “62 Terörist Öldürüldü” ibareli AĞIR DARBE olduğunu belirtirsek… İç-dış düşmanlarla çevrili yurdum… Ve bunlarla savaşmaya “yoğun”laşmış MGK… 
Tayyiban dümeninde devlet çalışıyor… Siz?..

O Hendeklerde yok olacaksınız (Manşet, 18 Aralık 2015)
Hülasası: RT Erdoğan uzun atlayışta… Hendektekilere sesleniyor…İzahat lazım mı!

400 PKK’LI KISTIRILDI (Göbekte, 18 Aralık 2015)
Hülasası: Silopi’de 3 bin polis ve askerin ‘dev operasyonu’nu bildiriyor…
Yukarıda Reis ne demişti? “Yok olacaksınız”
Aşağıda: Kıstırıldılar… Pazıl gibi…
Sayfa savaş meydanı gibi… Kan ve barut kokusu geliyor…   

TEMİZLİK HAREKÂTI (Manşet, 17 Aralık 2015)
Hülasası: Diyarbakır, Mardin ve Şırnak’ta 10 bin askerle “Süpürme Harekâtı” başlatılmış…
Dikkat: Hareket değil… Savaşa ait ‘Harekât’ kullanılıyor…
Zerk edilen: Süpürülecek olanlar “Pislik” unutma… Her şey mübah!..
“Pislik”ler ip bağlanıp sürüklenir de, gözü de oyulur… Evinden alınıp soyulmadı ya… “Terörist” kadının üryan fotosu da yayımlanır…

KOBANİ’DEN 10 BİN VANDAL (Manşet, 16 Aralık 2015)
Hülasası: Kürt illerinde ‘şehir savaş’ları için PKK Kobanê’de 10 bin militan eğitip getirmiş… Öyleyse hedef Kobanê…
Pazılı tamamlayan haber:

Cizre ve Silopi ÖZGÜR OLACAK (Manşet yanı, sağ üst köşe, 16 Aralık 2015)
Hülasası: Nasıl? “Süpürme harekatı” ile “Temizlene temizlene…”

15 Aralık 2015, manşet altı, yan yana iki haber:
Lazkiye’de 800 Rus askeri var
Hülasası: Sultan Abdülhamit Tugayı’nın yakaladığı Esad’ın askeri, Türkmenlere saldıranlar arasında 80 Rus askeri de var demiş, başlıktaki bilgiyi vermiş…
Tugay’ın adı ne!?
Yeni Osmanlı savaşıyor…
Ayrıca kinlen be’milletim: Soydaş Türkmenleri vuran Ruslar… 

Musul’da askere ilk talimat
Hülasası: Rusya Lazkiye’de varsa, Türk askeri de Musul’da olur… Değil mi, dedirtmiyor mu?
Boşuna yan yana kullanılmaz ya bu haberler!

Asker barajı koruyor (Sürmanşet, 14 Aralık 2015)
Hülasası: Bizi çekemeyen Iraklılar… Araplara aldırmayın… “İşgalci askerlerinizi çekin” diyorlar bi’de… Görün bakın askeriyemiz boş durmuyor, faydalı işler yapıyor… 
Ey milletim siz de alışın: Sınır ötesinde asker bulundurma haberlerine ki, hakkımız olduğuna kani olun…
Sonra ne işimiz var oralarda da demeyin, geldikçe şehitler…
İşgalci değil yardımcı TSK!..
‘Vatan sağ olsun’ temennisi sizi bekliyor, “şehit” cenazelerinde…

Aynı gün, yukarıdaki haberin altında:
Balıkçı teknesine taciz ateşi
Hülasası: Balıkçılarımıza bilem rahat huzur yok…Ruslar ateş açmış

Bu haberin eteğinde:
TSK’den Rusya yasağı
Hülasası: Genelkurmay, izinlerinde askerlerin Rusya’ya seyahatini yasaklamış…
Balıkçılara bile ateş eden Ruslar… Geç bile kaldılar geç!

13 Aralık 2015…
İnce manşetten, ince ince RT Erdoğan sesleniyor:
Birlikte hareket edelim
Hülasası: Tayyip, Türkmenistan’da, dünyada artan gerilime dikkat çekmiş, başlıktaki çağrıyı yapmış…
İçeride dışarıda… Yeni Osmanlı savaş tahkimatında…

Aynı haberin yanında, boşuna konuşmamış Erdoğan:
İstediğin kadar füze koy
Hülasası: Akdeniz’e füze yığan Rusya’ya mesaj…
Tabii yandaki haberde çağrısı yapılan “Birlik”i kime karşı olduğunun adresi de memleketime bildiriliyor…

Ve günün (13 Aralık 2015) manşeti:  
TALİMAT İRAN’DAN 
Tahran emrediyor
Bağdat konuşuyor

Hülasası: İran’a haybeye diş bilemiyoruz… Suriye’de değil sadece… Irak’ta da ayağımıza dolaşıyor…Irak’a, topraklarına giren Türk askerine git demesi de, İran marifeti…

DİPNOT (*) Yeni Şafak’ın 16 günlük (13 Aralık-28 Aralık 2015) ilk sayfa taraması/okumasını kapsıyor. Başlıklar gazetede yer aldığı (büyük/küçük) şekliyle verildi.

SATIR ALTINDAN NOTLAR…

İKTİDAR-YARGI-MEDYA MEKANİĞİ

Nasıl çalışıyor?
Bi’ tarz işleyişine, misal:
Saray’ın maiyet medyasında, ‘Kürt masası’nda istihdam edilen…
Akşam’ın zehir hafiyesi Kurtuluş Tayiz’in yazısı…
Sözcü gazetesinin bulmacasında “Öl” ve “Recep” kelimeleri yan yana gelir (1 Ocak 2015)
“Büyük resmi çözme” nöbetçisi K. Tayiz bildirir:
“Sözcü’nün yaptığı Cumhurbaşkanı’nı doğrudanölümle tehdit etmek!”(2 Ocak 2015)
Tayiz atışı etkisini gösterir…
‘Adalet’in zembereği boşalır… K. Tayiz’in yazısından bi’ kaç saat sonra Sözcü’ye soruşturma açılır.  
***

Elbette mekanizma her zaman böyle çalışmıyor…
İşaret fişeği her daim medya siperlerinden fırlatılmıyor…
Hatta sıklıkla ‘oyun kurucu’su Saray oluyor:
Bkz. HDP Eş Başkanları ve Belediye Başkanlarına… 
Bilcümle HDP yöneticilerine açılan soruşturma ve davalar…
Bu misalde süreç şöyle seyrediyor:
Reis, hedefe oturttukları hakkında suçlama cümlesi kuruyor. 
Maiyeti ve rehinesi medya (personeli), sipariş cümleyi -varsa- üslûbunca dolaşıma sokuyor…
Ahalinin diline ve zihnine yerleştiriliyor…
İcap ederse, “uzmanlar” görüş şeyderek, raptiyeliyor gündeme…
Kıvama gelince “kamuoyu,” “benim savcım hâkimim” devreye giriyor… Hallediyor…
Bittabi beklemeye tahammül edilmeyen hallerde kamuoyunun “olur”unun “kıvama gelmesi” beklenecek değil ya… Ona hacet kalmadan… halline!
‘Saray’ odaklı ‘İktidar-medya-yargı’ mekaniği... 
Ya da vaziyete göre üç bileşen arasında öncelikleri değişen bu mekanizmanın işleyiş süreçlerine… Misalleri ile bilahare bakmaya devam ederiz…
Şimdilik şununla bağlayalım…
Türkiye’de, elinde terazi tutan  ‘Adalet Hanıma’ birileri hatırlatmalı… 
Kendini, Adalet ve Kalkınma Partisi’ndeki  ‘Adalet’ sanmaktan vazgeç…
O pek gözü açık ‘Adalet’in ayartmasına müsaade etme.  

BÖYLE BUYURMUŞ SARAY’IN DOÇ.KASI

Doçent…imiş….Kezban Çelik… imiş… Sosyoloji tedris ediyor… imiş, 19 Mayıs Üniversitesi’nde…
AA mikrofonundan buyurmuş ki:  
“Siyasi irade nüfusu artırmaya yönelik politikaya geçtiyse o zaman dizilerde, kitaplarda, özellikle reklamlarda ideal aileler 3 çocuklu gösterilmelidir.” (3 Ocak 2015, hürriyet.com.tr)
Yatak odaları yan gelip yatma yeri değil!.. Davranın… Millet aşkına!..
Siz yürüyün… Ben ilave edeyim: 
AA, görevinin habercilik değil manipülasyon olduğunun idrakiyle… 
İktidar büyüklerini icabında tashih ede r(*), bazı söyledikleri “yakışıksız,” muhaliflerin “istismarına” uğrayabilecek lafları ayıklar, haber metinlerine koymaz… 
Ahali AA’nın böyle marifetlerini de “AA bunu da yaptı” haberlerinden öğrenir…
AA’nın manipülasyon alışkanlığı Kezban Hanımın incilerini naklederken de depreşmiş…
Siyasi iradenin “3 çocuk talebi” istikametinde reklam, dizi… talep ederken… 
“Bu tür manipülasyonlara…” ihtiyaç var diyor. (http://www.hurriyet.com.tr/dizilerde-aileler-3-cocuklu-gosterilsin-onerisi-40035051, 02.05.dk.)
Fakat, AA yakıştıramamış olsa gerek ki “bilimci”nin ağzına “manipülasyon” mefhumunu …
Yok saymış ve haber metnine koymamış Hocaanımın “manipülasyon”unu…
Muallime Hanımın “Onun için bu tür uyaranlara ihtiyaç bulunuyor" ifadesiyle yetinmiş…
AA’ya tamam da… Doç. Ve… De-re. Kezban Hanıma yok mu diyeceğim? 
İktidar ne derse o!.. Bilimi Saray’ın hedeflerine itaat ettirip kilitleyen…
Saray’ın, üniversite siperindeki Doç. kılığına soyunmuş… 
İktidara biat uğruna bilime “manipülasyon” sokan muallime hanıma ne denebilir?!

Ne yersen ye… 
(*) AA’nın, RT Erdoğan’ın düşürülen “Rus uçağı” açıklamasını temizleme çabası (da) takdire(!) şayandı. Saray “rol çalar”, hadiseden 10’dk. sonra ilk açıklamayı yapar; “Rus uçağı düşürüldü” der. AA da Saray’a ‘dayanır’ böyle geçer. Çarşı karışır, AA telaşla düzeltir: “Rus uçağı olduğu tahmin edilen…”  

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa