7 Ocak 2016

Şairin intihar daveti

Cemal Süreya, Yeni Yaprak dergisinin kasım 1989 sayısında öykücü Muzaffer Buyrukçu’yu da kışkırtarak dönemin “reis-i cumhur”u Turgut Özal’a şiirli bir öneride bulunur. Şiir şöyledir:
Ülkemizi sizden,
Sizi de kendi özel sıkıntılarınızdan
Kurtarmak için
Arkadaşım Muzaffer Buyrukçu’yla
Bir önerimiz var: 
İntihar etmelisiniz! 
Ben ve Buyrukçu bu konuda
Dostça omuz veriyoruz size.
Gelin, halkın önünde,
Üçümüz birlikte intihar edelim.
Yer: Kadıköy eski iskelesinin önü,
Günü ve saatini siz saptayın.
Ülkemiz sizden kurtulsun,
Biz de işe yaramış olalım.
Eceliyle mi öldü, zehirlendi mi vakanüvistler tartışadursun, eski reis-i cumhur, şairin bu “romantik ölüm” önerisini anlayacak incelikte değildi kuşkusuz. 
Özal gelmez, Yeni Yaprak dergisi de o sayıda şiirin altına şu mektubu iliştirir: 
“Sayın Halil Turgut Özal 
Geçenlerde Cemal Süreya ile Muzaffer Buyrukçu size Kadıköy eski vapur iskelesinin önünde birlikte intihar etmeyi önerdiler. Ve bir gün sonra da sizi aynı yerde beklediler. Ama gelmediniz. 
Bizce gelmemekle büyük bir fırsatı kaçırdınız. Öyle ki bu fırsat erişebileceğiniz en yüksek mertebeydi. İyi düşündünüz mü? Hadi kendinizi düşünmüyorsanız, bari çocuklarınızı düşünün, torunlarınızı düşünün.” 
Derginin kapağındaysa solda Cemal Süreya’nın oğlu Memo’yu omzuna oturttuğu bir fotoğrafı, fotoğrafın altında da bir unvan:
 “Şair”
Gülen bir oğul ve gülen bir şair...
Sağda da Turgut Özal’ın elinde “ulusa sesleniş” programlarında halkın gözüne gözüne dürttüğü o ünlü “imaj kalemi” vardır. Fotoğrafın altında da bir unvan: 
 “Reysizcumhur” 
Sıkıntılı bir cumhurbaşkanı ve ruhsuz bir kalem... 
O zaman cumhurbaşkanını “rey”le seçmiyorduk. Özal, reysiz başkandı ama şimdi “reyli” bir başkanımız var. Cumhurun yeni reyleriyle başkanlık düşleri de kuran bir reyisicumhur... 
Yazgıları benzemesin! Kuşkulu bir ölüm kadar kötü ne olabilir ki? 
Onlar “güzel ölüm”den, ben “temiz ölüm”den yanayım! 
Öyleyse Cemal Süreya’ya nazire olsun, “reylicumhurreyisi”ne önerim şudur:
Yıllar var 
Ölümün elinden alamıyoruz ölümü 
Kurtaralım öyleyse şu güzelim ülkeyi. 
Gelin, halkın önünde intihar edelim 
Ülkemiz sizden kurtulsun
Ben de bir işe yaramış olayım. 
Saray da olur sokak da 
Ne önemi var yerin 
Günü ve saatini siz seçin 
Önemi yok zamanın. 
Bir işe yarayacaksa 
Ülkenin şairi 
Ölüm, bir atlıkarıncadır ona.
Ne diyordu Adorno “Minima Moralia”da? 
“Yanlış hayat, doğru yaşanmaz. Sonunda iki seçim kalır ve başka hiçbir şey intihar ve kötülük.” 
İçimizdeki kötülükten kurtulmak içinse tek seçim vardır: İntihar. 
Reyisicumhurun liderliğini örneklediği Hitler, toplama kamplarında krematoryumlarda yok ediyordu insanlığı. Yenildiğini anlayınca da korkudan intiharı seçmişti. Onur intiharı değildi führerinki. 
Oysa onurla ölümü seçmektir erdemli olan.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Erdoğan-Şimşek programıyla ücretleri açlık sınırının altına inen asgari ücretli işçiler ve emekliler, ramazan ayının ilk iftarını boş sofralarda karşılıyor: “Kırmızı eti zaten görmüyorduk, bu sene orucu açacak zeytin bile alamıyoruz…” Diyanet İşleri Başkanlığı da ‘Asgari ücretliler ve emeklilere fitre verilebilir’ fetvası yayımlamıştı.

İftar sofrasına 1 yılda gelen zam: Yüzde 45

Dört sene içinde güllaça gelen zam: Yüzde 1100

Pideye 2 yılda gelen zam: Yüzde 150

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
1 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et