Umudu diri tutanlar...
Fotoğraf: Envato
Çocukların kurşunlandığı, demokratik hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, eleştiri hakkını kullanan bilim insanlarının savcılıkça kovuşturmaya uğradığı, “barış” diyen öğretmenin hakkında soruşturma açıldığı, gerçekleri yazanların hapsedildiği, tekel basının iktidarın sözcüsü haline geldiği bir ortamda umuttan söz etmek çok zor, ama bir o kadar da zorunlu.
Renkli ekranlardan yayılan yalanlar, insanların gözlerine bağlanan göz bağına dönüşmüşken, dökülen onca kanın üstüne tescilli suç makinelerinin dürüst insanlara açıktan tehdidine göz yumuluyorken, soru soran eleştiren herkes “olağan suçlu” ilan ediliyorken umuttan söz etmek zor, ama bir o kadar da zorunlu.
Ne ki umut demek, umuttan söz etmek yetmez, umudu diri tutmak için karanlığın içinde ışık olacak işler yapmak gerekir. Öldürümlere karşı dayanışma eylemlerinin, bilim insanlarının “Suça ortak olmayacağız” kararlılığının, onları destekleyen imza kampanyalarının, susturulmuşluğun içindeki “Çocuklar öldürülüyor” çığlığının her biri ayrı değerli umudu diri tutmak için. Bir de çevremizi kuşatan karanlığa karşın yüz ağartan, içimizi umutla dolduran işler, üretimler var; Ahmet Arif’in “dayan kitap ile/dayan iş ile” dizelerinde ifade ettiği gibi.
Nâzım Hikmet’in tutsaklığının 11 yılını geçirdiği Bursa Cezaevindeki yaşamına ilişkin araştırma yapan Yazar Eğitimci Güney Özkılınç’ın Nâzım’ın Bursa Yılları (Anılar, tanıklıklar, belgeler), Yüzümde Nâzım İzi Var (Nâzım’ın Bursa’daki İnsanları) kitapları bunlardan biri. Bursa Nilüfer Belediyesinin kültürü, sanatı, şiiri önemseyip öne çıkaran çalışmalarına eklediği “Bursa’nın Nâzımı” adlı belgeseli bunlardan bir başkası...
Asılsız iddialar sonucunda aldığı 13 yıllık hapis cezasının 11 yılını Bursa’da geçiren Nâzım Hikmet’in yaşamındaki bu döneme ışık tutan “Bursa’nın Nâzım’ı” belgeseli, M. Sadık Aslankara tarafından, Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Güney Özkılınç’ın ‘Nâzım’ın Bursa Yılları’ adlı kitabından yola çıkarak hazırlandı.
Belgeselin ilk gösterimi, 14 Ocak 2016 günü, “Umut insanda” diyen sevme, yaşama ve yazma ustasının 114. doğum yılı nedeniyle düzenlenen etkinlikte gerçekleştirildi. Nâzım Hikmet Kültürevindeki etkinlikte “Yapraklara Dallara” adlı serginin açılışının yanı sıra, Türkiye tarihinde ilk kez Nâzım Hikmet için çıkarılan pul da tanıtıldı. Hasan Yükselir tarafından “Sevdan Ateşten Gömlek” adlı dinleti gerçekleştirildi. Yüreğimizden kopan alkışlar, Bursa Nilüfer Belediyesi ve emeği geçen herkes için... Çünkü sıradan bir anma etkinliği değildir bu yapılan.
Yıllarca şiirlerinin kendi dilinde yayınlanması yasak olan Nâzım Hikmet’in şiirleriyle tanıklık ettiği baskı, zulum ve özgürlüksüzlüğe karşı; yine şiirleriyle ifade ettiği “gündüzlerinde sömürülmeyen / gecelerinde aç yatılmayan” emeğin özgürleştiği bir yaşama, “çocuklar öldürülmesin / şeker de yiyebilsin” dizeleriyle ifade ettiği barışa çağrıdır aynı zamanda... Dileğim bu çağrının karşılık bulmasıdır. Dileğim; karanlıkla aydınlık, ölümle dirim, savaşla barış arasındaki bu mücadelede yaşamın, barışın, iyiden doğrudan güzelden yana olanların kazanması için; umudu diri tutanların ve bu doğrultuda yaptıkları işlerin / üretimlerin çoğalmasıdır.
- ‘Ülkesi ağıdistan’ 10 Aralık 2016 00:52
- Haklar ve görevler... 03 Aralık 2016 00:34
- İstanbul’da bir güz masalı: Uluslararası kitap ve sanat fuarı 19 Kasım 2016 00:11
- Hayatın umutlu sesi 05 Kasım 2016 00:27
- ‘Hişt hişt!’ 22 Ekim 2016 00:20
- 8 Mart yaklaşırken 05 Mart 2016 00:22
- Barış için adım atmak... 13 Şubat 2016 00:58
- Tek dileğim barış! 02 Ocak 2016 00:52
- 'Hani biz kardeştik?' 19 Aralık 2015 01:00
- Tek renk ya da ‘gökkuşağının tüm renkleri’ 05 Aralık 2015 00:51
- Canlı bomba olmaya övgü: Aleko adlı bir çocuk 21 Kasım 2015 00:51
- Üstün Akmen’in ardından... 07 Kasım 2015 00:51