30 Ocak 2016 00:57

Barışın emek ile inşası

Barışın emek ile inşası

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Akademisyenlerin ölümlerin durması ve kalıcı barış için adım atılması talebini yükseltmesi, önemli bir etki yarattı. Edebiyatçıların, gazetecilerin, öğrencilerin, hukukçuların, sinemacıların ve çeşitli başka kesimlerin ‘Biz de bu suça ortak olmayacağız’ diye ortaya çıkmaları, akademisyenlere destek ile sınırlı olmayı aşarak barış mücadelesinin zeminini dalga dalga genişletti.

Dün de, Türk-İş, DİSK, KESK ve bağımsız sendikalara üye 256 sendikacı ‘Barış ve ortak gelecek için yaşamı savunuyoruz’ başlıklı bildiri yayımlayarak barış için imza veren akademisyenlere destek verdi. 
Sendikacılar imzalayarak açıkladıkları bildiride şöyle dedi: “Biz biliyoruz ki; 

Savaş; yoksulluk, işsizlik ve açlık demektir.

Savaş; emperyalistlerin ve sermayenin zenginleşmesi, halkların sefaleti demektir.

Savaş; yoksul emekçi çocuklarının ölmesi, her gün daha da büyüyen acı ve gözyaşı demektir.

O yüzden barış ve kardeşlikte ısrar edeceğiz. Ölümlere göz yummayacağız!..”

Bu çok anlamlı ve önemli bir çıkıştır.

Gazetemizin sürmanşeti sendikacıların bu çıkışı ile birlikte Tuzla tersane işçilerinin çatışmalı sürecin sona erdirilerek barışın sağlanması için başlattıkları imza kampanyasından oluşuyor. İşçiler, kendilerinin ve ülkenin neden barışa ihtiyacı olduğunu anlatıyor, tartışıyor, dile getiriyor.

Barışın emek ile inşası açısından umut veren bu çabanın tüm işçi havzalarında yaygınlaştırılması gerekir.
Dün bu yazılırken barış bildirisine imza atan akademisyenler hakkında gözaltı ve soruşturma haberleri geliyordu.

Akademisyenlerin cesur çıkışı ile işçi ve emekçilerin, barış için emekleri birleştiği sürece bu ülkede barışın inşasını hiçbir güç engelleyemez.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa