Laikliği unutmanın bedeli ağırdır

Geçen haftanın önemli bir olayı sayılması gereken bir yıldönümünü “medya”mız da atladı, çoğu aydınlarımız da… Kimi televizyon kanalları ve gazeteler bilerek, kimileri de bilmeyerek bu önemli günün değerini yansıtmadı. Neydi bu yıldönümü söyleyeyim: 5 Şubat 1937’de Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasa’sına devletin değiştirilemez temel niteliklerinden biri olan laiklik ilkesi eklenmişti; 2016 yılının 5 Şubat Cuma günü, bu dikkate değer olayın 79. yıldönümüydü.
Çoğu yurttaşımız, 1924 Anayasası’nda laiklik ilkesinin yer almadığını bilmez. Hemen belirteyim: 1937 yılında eklenen bu “değiştirilemez ilke”, 1961 ve hatta 1982 anayasalarında aynen yer almıştır.
Çağdaşlığın ve demokrasinin sözcüsü olması gereken basının ve özellikle hukukçularımızın, anayasamıza laiklik ilkesinin eklenmesi olayının yıldönümünü hatırlamayışını ayıplıyorum. Çünkü değerli okurlarım, laiklik ilkesi, en başta insan haklarının, çağdaşlığın ve demokrasinin güvencesidir. Söz konusu güvenceyi, ana muhalefet partisi gibi önemsemez ve umursamazsak birileri çıkıp, “1982 darbe anayasasını kaldırmak” bahanesiyle cumhuriyetin hemen bütün kuruluş ilkelerini kaldırmaya yönelebilir. Hatta bu yolda adım adım ilerleyerek “laiklik ilkesi”ni güvence altına alan anayasa hükümlerini de kaldırmak isteyebilir.
“Söylemedi” demeyin. Söylüyorum ve özellikle CHP’den suskunluğunun hesabını soracağım.
Bu can sıkıcı konuyu şimdilik geçiyorum, ama söyler misiniz, can sıkıcı olmayan hangi konu var? Buyurun size birkaç gazete haberi
“Ağaçlara sarılan 9 kişiye gözaltı: İzmit’te tramvay yolundaki 100 ağaç kesilmesin diye eylem yapanlar, yaka paça gözaltına alındı.” /  “Suriye politikasında her şey, Türkiye’nin kırmızı çizgilerinin tersine gelişiyor.” / “Poliste elektroşok’lu işkence, basit yaralama sayıldı.” / “Didim Kadın Platformu: Silahlar Sussun, bu topraklara barış gelsin!” / “Halep bombalanıyor, 70 bin kişi sınırımıza geliyor.” / “Barış istediğini söyledi, 12 maç ceza yedi: Amedsporlu futbolcu Deniz Naki’ye Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’ndan ceza geldi.” / “Shell, 10 bin işçiyi işten çıkaracak!”

NOT: Bütün bu yazdıklarımla pek bağdaşmasa da Ankara’daki şu iki etkinliği hatırlatmak isterim:
1) Halkbilimci, şair ve yazar Oğuz Tansel’i anma amacıyla yapılacak etkinlik, 10 Şubat 2016 Çarşamba günü  (yarın), Mülkiyeliler Birliği’nde saat 14’te başlayacak.
2) Dil Derneği, 12 Şubat 2016 Cuma günü saat 18’de, Çağdaş Sanatlar Merkezinde, değerli dil uzmanımız, ağabeyim ve dostum Beşir Göğüş’ün anısına çok yönlü, parlak bir izlence sunuyor.