İşçiler sendikacılardan ne bekliyor?
Metal iş kolundaki işçiler başta olmak üzere tüm sektörlerden pek çok işletmede “ek zam” talebi tartışılıyor.
Sendikalı ve sendikasız işyerleri kaynıyor.
Sendikalı iş yerlerinde harekete geçen işçilerin, ister istemez ilk aklına gelen, örgütlü oldukları sendikanın bu eylemlerine ne diyeceğidir. Ancak ne yazık ki, sendikaların genel tutumu, sınıf haini bir tutumdur, “sessizlik”tir!
En ileri giden sendikacıların desteği bile; “İşçiler istiyor ve harekete geçiyorsa biz destekleriz” biçimindedir.
Örneğin Birleşik Metal-İş Sendikası merkez yönetimi; “İşçiler harekete geçerse şubelerimiz destek verecek. Biz de elimizden geleni yapacağız” diyerek, şubeleri öne sürmüştü. Ama Gebze’de kurulu Cengiz Makine’de görüldü ki, Birleşik Metal’in Gebze Şubesi, “gözlemci” gibi davranıyor; işçilerin deyimiyle, topu işçilere atıyor!
İşçiler, “MESS nasıl tüm imkanlarıyla patronun yanında oluyorsa, sendikamız da bütün imkanlarıyla bizim yanımızda olmalıdır” diyor.
Elbette işçilerin taleplerine sahip çıkması belirleyicidir, ama sendika da edilgen bir örgüt değildir, olmamalıdır.
İleri çıkmak isteyen işçiyi yüreklendirmek, mücadeleyi birleştirmek için girişimler yapmak, konfederasyon merkezinin desteğini sağlamak, yöredeki sendikalı ve sendikasız işyerlerinin mücadeleyle dayanışmasını örgütlemek, kamuoyu desteği için ilişki ve imkanlarını kullanmak... Mücadeleyi yönetmek gibi son derece önemli görevleri vardır sendikaların.
İşçiler de sendikalarından bunu bekliyorlar.
Bunu yapmayan sendikacılar ise, şunu şimdiden söyleyebiliriz ki, işçilerin ayaklarının altında kalacaklardır!
Evrensel'i Takip Et