1 Mart 2016

Türkiye'de yazarlık ve gazetecilik

Yaşadığımız günlerin Türkiye’sinde basınımızın yüz akı olan Can Dündar ve Erdem Gül’e “geçmiş olsun” diyerek başlamak istiyorum yazıma.
 Ülkemizde aydınların, sanatçı, gazeteci ve yazarların hapishaneye yolu düşmesi, kimi dönemlerde olağan olmuştur. Ankara’daki Ulucanlar Cezaevi’ni örnek alırsak tarihimizde cumhuriyetin ilk yılları ile “İsmet Paşa iktidarı”nın ilk yıllarında, 1950’den başlayarak Demokrat Parti iktidarı yıllarında ve 12 Mart 1971 darbesiyle 12 Eylül 1980 darbesi dönemlerinde aydınlara baskının ve tutuklamaların yoğunlaştığı görülür. Cumhuriyet tarihimizdeki bu karanlık dönemlere, günümüz iktidarının yılları da eklenmektedir.
Ulucanlar Cezaevi’nde yatanlar arasında şairler bile vardı: Akla ilk gelenler arasında Nâzım Hikmet, Necip Fazıl, Ahmet Arif, Hasan Hüseyin Korkmazgil ve Ahmet Telli’yi söyleyebiliriz. Başkentteki bu hapishaneye daha çok, gazeteci ve yazarların konuk edildiğini görüyoruz. Ulucanlar’da “ekmeği farelerle paylaşan” kimi muhalif aydınlarımızı, meslekleri ve hapsedildiği ilk yıl olarak şöyle sıralayabiliriz:
Nâzım Hikmet (şair, 1938), Metin Peker (karikatürist, 1972), Yılmaz Güney (sinema sanatçısı, 1974), Oral Çalışlar (gazeteci, 1971), İpek Çalışlar (gazeteci, 1971), Beyhan Cenkçi (gazeteci, 1959), Adnan Cemgil (yazar, 1950), Cüneyt Arcayürek (gazeteci, 1955), Fakir Baykurt (yazar, 1971), Hasan Hüseyin (şair, 1967), Metin Toker (gazeteci, 1957), İsmail Beşikçi (yazar, 1971, 1987, 1999), Ülkü Arman (gazeteci, 1958), Şinasi Nahit Berker (gazeteci, 1958), Fethi Giray (gazeteci, 1958, 1959), Yusuf Ziya Ademhan (gazeteci, 1959), Hüseyin Cahit Yalçın (gazeteci, 1956), Behice Boran (akademisyen, 1981), Halim Büyükbulut (karikatürist, 1955), Nahit Duru (gazeteci, 1981), Yalçın Küçük (akademisyen, 1971), Sırrı Süreyya Önder (yönetmen, 1982), Osman Yüksel Serdengeçti (yazar, 1952), Muzaffer İlhan Erdost (yayıncı, 1966, 1973), Fahri Erdinç, (yazar, 1947), Ahmet Say (yazar, 1972), Feride Çiçekoğlu (yazar, 1980), Süleyman Ege (yayıncı, 1969), Ahmet Emin Yalman (gazeteci, 1959), Kurtul Altuğ (gazeteci, 1958).(*)
 Can Dündar ve Erdem Gül’ün özgürlüğe kavuşmasını sağlayan Anayasa Mahkemesi’nin “ifade ve basın hürriyetinin ihlâli” kararını sevinçle karşılamamızın ilk iki nedeni, ülkemizin dünya önündeki saygınlığını koruması ve hukuk devleti ilkelerini uygulamış olmasıdır. Öte yandan, çok sayıda basın işçisinin de halen hapiste olduğunu unutmayalım.

(*) “Tevkifhaneden Müzeye Ulucanlar” adlı kitaptan yararlanılmıştır, sayfa 87, 88, 89.     

Evrensel'i Takip Et