Öğretmen bakıcı okul sirk değil
Fotoğraf: Envato
Sirk ile şirk arasında bir bağ var mı bilmiyorum ama okulların sirklere benzetilmesi, eğitimle at terbiyeciliğinin aynı köke bağlanması, palyaçolar, akrobatlar, cambazlar pek cennetlik gözükmüyor. Roma’da sirklere kadın erkek seyircilerin karma olarak geldiği de belirtiliyor ki, böyle bir sekülerlik de biraz fazla oluyor.
Okul bir sirk, öğretmenler trapez-at eğiticisi, öğrencilerin sıpa veya eğitilmesi zorunlu toylar olduğu kabulü, hatta giderek öğrencilerin hasta, öğretmenlerin terapist konumuna sokulması pek sağlıklı bir bakış sayılamaz.
Almanya’da yeni eğitim reformları okulun zıvanadan çıkmasına (Daha doğrusu okulun değil de öğrencilerin aklını oynatmasına veya henüz rüştüne ermemiş akıl öncesi evrede olmasına) karşı öğretmene pek çok gözetleme ve bakıcılık rolü daha getiriyormuş. Çocuklar her dakika kontrol altında tutulacak, her bir şeyi not edilecek. Koşup toz çıkarmalarına müsaade edilmeyecek. Öğretmenler çocukların her bir hareketinden sorumlu olacak. Bunlar işin dolaylı mı esas yanları mı, o da açık değil, tabii ki başarı en yüksek düzeyde olacak. Bu gelişmelere Almanya’daki öğretmenlerin yaygın tepkilerinden biri: “Okullar sirk, biz at eğiticisi miyiz!” şeklindedir.
Türkiye’de de “kalite yönetimi” altında iş yüklerinin artırılması ve öğretmenlerin hem birbirlerini hem de çocukları denetlemelerine yönelik pek çok şart, 1990’lardan itibaren artarak devam ediyor. Öğrencinin denetimden öte öğretmenin denetimi daha da esaslı bir konu. Bu kontrol ve başarı baskısı, dışsal denetime (okulların sertifikalanmasına) kadar dayandı.
Bolivya sirklerde hayvan kullanılmasını tümden yasakladı. Elektroşok, kanca, sopa … eğer hayvanlar kullanılacaksa, kaçınılmaz olarak bazı zor tekniklerden yararlanmak gerekiyor. Yoksa karne-gösteri zayıf kalıyor.
Kamçılamadan öğrenciler çok da ciddi bir başarı gösteremiyor mu acaba? Okulda öğrenci olacaksa kamçı da olacak mı?
J.J.Rousseau; Tanrı’nın verdiği güzel doğaya ait ne varsa öğretmenler bozuyor, diyordu.
Ya imamlar?
O halde öğrencisiz okul, hatta okulun tümden kapatılması mı gerekiyor?
O halde okullardan, en azından mevcut halleriyle bu okullardan vazgeçmemiz mi gerekiyor? İ. İllich “Okulsuz Toplum” demişti, ideolojiden kurtulmanın, doktrinden kurtulmanın yolu okuldan vazgeçmek anlamına mı geliyor?
Yerine ne koyacağız? Yerine bir şey koyacaksak mevcuttan niye vazgeçeceğiz? Okul vazgeçilemez bir kurum mu?
Doğaya salınan hayvanlar başıbozuk mu?
Böke de Arınç da: “Anayasa yoksa Cumhurbaşkanı da yoktur” diyor. Anayasa olmayınca da olamıyor gibi bir durum var o zaman. Anayasa olmayınca geriye güç ilişkileri, geriye tek adamlık, geriye “devlet reisi” kalıyor.
Laiklik yoksa demokrasi yoktur.
İkisi de olmayınca geriye ne kalıyor acaba? Din ve teokrasi mi?
Bolivya sirki değil sirkte hayvan kullanılmasını yasakladı. Almanya’da öğretmenler haykırıyor: “Rahat bırakın da işimiz olan derslerimizi hakkıyla yapalım”. “Ben psikolog, bakıcı, terapist vb. değilim. Ben konuşma uzmanı, özel eğitimci veya at eğiticisi değilim. Bırakın sadece derslerimi yapayım, hakkını vererek derslerimi yapayım”
Başka bir öğretmen; “bizlere henüz evcilleştirilmemiş, dahası da evcilleştirilmeye pek hazır olmayan yabani hayvanların eğitilmesi gibi bir görev veriliyor,” diye yakınıyor.
Bu paradoksal ve ağır zanaatın da mümkünse içten ve gönüllü yapılması bekleniyor.
Kırbaç yerine havuç verildiğinde daha bağımlı bir nesil mi yetişiyor? Kırbaç veya havuç veya ikisi birlikte değil, bambaşka bir okul yaratmalıyız.
İçinde çocukların çocukluklarını yaşayarak yetişkinleştikleri bir okul.
Böyle bir okul var mı? Yaratabilir miyiz? En azından denemeye değmez mi?
- AKP'nin eğitim ve bütçeleme anlayışı: Lime lime ayrıştırmanın, imam hatipleştirmenin, metalaştırmanın, peşkeş çekmenin binbir türü 15 Kasım 2024 04:43
- Cumhuriyetin 101. yılında rüya, yurttaşlık ve ana dillerinde eğitim meselesi 01 Kasım 2024 04:26
- Üniversite nedir? Araştırma ve bilgi nedir? Kariyer yapmaktan/ uzmanlık bilgisinden farkı nedir? 18 Ekim 2024 04:42
- Akademinin yeri ve değeri: 207 üniversite bir 'muhabir Rüya' eder mi? 11 Ekim 2024 04:43
- MEB istatistiklerinin gör dediği açlık, dayatma ve niteliksizlik 04 Ekim 2024 04:50
- Türk Psikologlar Derneğinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline dair görüşü: Eğitim değil eğitimi ihlal modeli 27 Eylül 2024 04:42
- AKP ve MEB’in büyük mahareti: Bağnazlığı ve emek sömürüsünü sürdürmeye diplomalı çözüm 20 Eylül 2024 04:15
- Aileler çocuklarını MEB’den kurtarmaya çalışıyor: MEB eğitime, çocuklara, topluma zararlı hale mi geldi? 13 Eylül 2024 04:42
- Eğitimin sorunlarından öğretmenler ve müdür yardımcıları da mağdur 06 Eylül 2024 04:41
- Atamaların değeri değersizleştirilmesi üzerine 30 Ağustos 2024 04:44
- Tarihleri, çağları, problemleri karıştırmak: Ahilik de işletme de amaç ve işleyiş olarak okul değil 23 Ağustos 2024 04:46
- YKS, eğitim ve şehirler: Üniversitede resesyon, şehirde resesyon ve göç 16 Ağustos 2024 04:15