Gezi, Cizre, Sur, Artvin…
Fotoğraf: Envato
Aslında başlıktaki isimler uzatıldıkça uzar. Gezi, Cizre, Sur ve Artvin… Son ayların en çok duyduğumuz konu başlıkları oldu. Neydi gündemde olmalarının nedeni? İktidar için TERÖR, muhalefet ya da mağdurlar için DEMOKRASİ MÜCADELESİ.
Ülke bölünmüş parçalanmış bir halde. Bölücüler iktidarda. Bölünenlerin bir kısmı hâlâ bölüneceğiz telaşında. Yıllardır bölünmeyeceğiz barış içinde kardeşçe yaşayacağız diyenler baskı şiddet ölüm ve katliamların odağı olarak yaşam alanları talan edilmiş durumda.
Çözüm ne?
İktidar ‘her şeyi tekleştirerek çözeceğim’ diyor. Tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek din, hatta tek mezhep (tabii ki Sünni), ve sonunda tek adam tek başkan. Bu uğurda başta Kürtler olmak üzere vatan dedikleri toprak parçasını geçin, sınır dışına taşan savaş çığlıkları isterik bir hal almış her alana saldırmak itibarsızlaştırma çabaları. Eeee sonra yekvücut olmuş bir ülke öyle mi? Bence değil tabii ki. Evet Hitler’in Almanya faşizmi 1948’de yenilirken İspanya’da faşizm 1970’lere kadar sürdü. Franco ölene kadar Bask halkı başta olmak üzere İspanya’da yaşayan diğer halklar demokrasi mücadelesi verdi.
Sonuç; İspanya 17 özerk bölgeye (comunidades autónomas) ve 2 özerk şehre (ciudades autónomas) ayrılmıştır. Her özerk bölge kendi bayrağıyla, ana dilinde eğitimiyle, kendi seçtikleri yöneticileriyle yaşıyor. Yani tekçi bir yönetimden çok kültürlü bir öz yönetim ya da özerklik denen sistemle kardeşçe bir arada yaşıyorlar. Neden İspanya derseniz, gidip araştırdım ve gördüğüm için. Önerim özellikle hâlâ bölüneceğiz diye kaygı duyanların en azından tatil bahanesiyle de olsa gidip görmeleri.
Şimdi Gezi’den Artvin’e bir uzanalım.
Fiili başkan açıkladı, Artvin’de yavru geziciler bir takım haltlar yiyor. Yandaş medyaya göre PKK’lılar oraları karıştırıyor. Artvinliler Gezi ruhuna sahip çıkıp, yavru değil yirmi yıldır yani Gezi’den önce mücadeleye başladıklarını, terörist olmadıklarını PKK ile ilişkili olmadıklarını, söylüyor. Havuz medyası yalan ve iftiralarını sürdürdükçe Artvinliler kızıp, sinirlenip mücadele ve dayanışmayı artırıyorlar. Kadınlar yine başı çekiyor, Artvinli Havva ana soruyor “Devlet kimin?”…
Artvin direnişi, Gezi’nin bir devamıdır. “İktidar muktedirleşip, hakimiyetini arttırdıkça daha başka yerlerde de daha büyük sesler yükselecek”. Yerel mücadelelerin güçlendirilmesi yine yerellerden olur. Öz savunma yaşam hakkına sahip çıkma mücadelesidir. Artvin’in sorunu öz yönetimle çözülebilir. “Karadenizliler, öz yönetim denildikçe ‘bölünüyoruz’ diye endişe duyuyor. Aslında onların sorununu çözecek olan da öz yönetimdir. Eğer Artvin’de yerel yönetimler güçlü olsaydı ne yapılacağına kendileri karar vereceklerdi. Şimdiyse Ankara’dakiler karar veriyor. Artvin Cizre’ye, Sur’a bakacak, Cizre ve Sur Artvin’e bakacak. Acılar ortaklaştırılacak, hak alma mücadeleleri birleşecek. Adalet ve demokrasi böyle tesis edilecek. Dertleri ortak olanların mücadeleleri de ortak olursa bu savaş kazanılır. Karadenizliler, ‘bölündük bölünüyoruz’ diye düşünmek yerine yerel yönetim güçlü olsaydı “Cengiz Holding, Artvin’e girebilir miydi?” bunu düşünmeli. Zaman artık ‘Karadeniz için öz yönetimden endişe duymamanın zamanı’dır.
- Sözlerin izleri ya da aktivizm nedir? 29 Ocak 2025 04:15
- Gazetecilik nedir? 08 Ocak 2025 04:30
- Ceyhun Ülker 01 Ocak 2025 04:30
- ‘Şehrin İtirazı’*: 14. Bursa Fotofest Fotoğraf Festivali 25 Aralık 2024 04:30
- ‘İnsan hakları olanlar, olmayanlar’ sergisi ve Magnum 20 Aralık 2024 04:15
- AFAD ve 13 kare fotoğraf ve sanat festivali 11 Aralık 2024 12:35
- Ekim Devrimi'nin 107. yılında fotoğraf 16 Ekim 2024 04:10
- Kültür yolları nereye çıkar? 09 Ekim 2024 04:20
- Yurttaş meclisleri 04 Eylül 2024 04:15
- 19 Ağustos 1839 21 Ağustos 2024 04:31
- Özgürlük ve sanat 14 Ağustos 2024 04:20
- Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi 31 Temmuz 2024 04:15