Sessiz çığlık
Fotoğraf: Envato
14 Mart günü modern tıp eğitiminin başlangıcının yıl dönümü olduğu için, tüm hafta Türkiye’de Tıp Haftası olarak kutlanır. Kutlanırdı demek daha doğru olacak. Çünkü 1990’lardan itibaren ortaya çıkan neoliberal sağlık reformu ile yaşanan sorunlar, tıp haftalarının temel gündemi oldu. Bu sorunlar sağlık çalışanlarının kendi yaşadıkları sorunları olmanın yanında bu halkın sağlık hakkı konusunda yaşanan sorunlar idi.
Tıp Haftası olması nedeniyle, bugün sağlık çalışanları ve sağlık sistemi ile ilgili bir şeyler yazabilmeyi çok isterdim. Bunu yazabiliyor olmak, Türkiye’de gündelik hayatın normal olduğu anlamına gelirdi şüphesiz.
Ama Türkiye’de artık hiçbir şey normal değil. En çıplak haliyle “terör”ü yaşıyoruz. Her an ve her yerde bir şeyler olabilir, insanlar ölebilir. Ne yazık ki insanların onar yirmişer hatta yüzer yüzer katledildiği bir ülke artık Türkiye. İnsanlara korku salmak, insanları diken üstünde, güvenlikten yoksun bırakmak. Toplumu terörize etmek demek de budur zaten!
Ve terörle yaşamaya alışmak da mümkün değil. Terör normalleştirilebilir bir şey değildir. Normalleştiği zaman o terör olmaz. Ne terörü ne de yaşanan terör karşısında sorumluluk almayanları normalleştiremeyiz.
Yıl 2016 ve gündemimiz ölüm. Bu yıl yaşamdan çok ölümü konuşuyoruz. Ankara’daki hekimler ve diğer sağlık emekçileri, bu Tıp Haftasının başlayacağı gecede 13 Mart’ta hastanelerine koştular, meslek örgütlerinde toplandılar.
Sağlık çalışanları, yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgiyi en iyi bilenlerdir. Onların işidir bu! Bir insanın hayatını kurtarmak için zaman zaman kendi canını tehlikeye atar. Çünkü “can”dır bu, bazı şeylerin geri dönüşü olmaz, bu anlamda zaman en kıymetli şeydir.
Canlar için harcanan olağanüstü bu çabaları düşününce, insanların kitleler halinde öldürülmesini ne anlamak ne de kabullenmek mümkün oluyor.
Güvenpark patlamasının ardından çoğu televizyon kanalı rutin programlarına ara vermeden devam ettiler, vatandaş dizilerin son bölümünü merak ediyor olmalı. Yayın yasağı, facebook ve twitter’ın yavaşlaması vs.
Bu arada televizyon kanalları, güvenlik güçlerinin olağanüstü önlemler aldığını söylüyor. Nerede? Patlamanın olduğu yerde. Ambulanslar da 1-2 dakikada gelmiş, zaten hastaneler de 3-5 dakikalık uzaklıktaymış. Yani olan olduktan sonra güvenlik önlemi almak, ne ala, ama geçmiş olsun hepimize! Bütün bunlar bombanın patlamasından sonra oluyor.
Sağlık emekçileri çok iyi bilir ki bir hastalığı tedavi etmekten çok önlemek önemlidir.
Oysa iki gün önce ABD, Ankara’daki vatandaşlarını uyarmıştı. ABD Büyükelçiliği bu bilgiyi Türk makamlarıyla teyit ettiğini açıkladı. Durum böyle olunca, ortada olağanüstü bir önlem çabası olduğunu söylemek güç. Önlemini alsaydınız!
Tıp Haftası etkinlikleri tüm Türkiye’de iptal edildi. İllerde yapılacak 14 Mart Beyaz Yürüyüşleri, halkın karanfilleriyle katıldığı sessiz yürüyüşlere dönüştü. Umarız bu sessizliğin çığlığı Türkiye’de bir şeylerin değişmesine vesile olur.
- On bin adım için birkaç adım gerekiyor 31 Ocak 2017 01:00
- Torunlar, yaşlılar, hastalar 24 Ocak 2017 00:09
- Türkiye usulü terör mücadelesi 10 Ocak 2017 01:00
- Yaz saatinin sürdürülmesine dair sorular 20 Aralık 2016 01:00
- Sağlık çalışanlarına şiddet 06 Aralık 2016 00:53
- İstismarı 'Ak'lamak 22 Kasım 2016 01:00
- Yine çocuk aşıları -2 15 Kasım 2016 01:00
- Yine çocuk aşıları! 08 Kasım 2016 01:00
- Savaşı konuşabilmek 11 Ekim 2016 00:54
- Kötülüğün sıradanlığı ve iyilik 04 Ekim 2016 00:44
- Cinler, iblisler ve zavallı bilim! 27 Eylül 2016 01:00
- Biz çoğaldık, ya siz? 13 Eylül 2016 00:13