Ezan üstünden saldırı da sökmeyecek!
Son günlerde Başbakan Erdoğan’ın miting meydanlarındaki konuşmalarını izleyenler görüyor; Erdoğan sürekli olarak, sanki Kürt sorununun çözümünün öndeki engel “Kürtlerin dindarlığının ölçüsüymüş” gibi, BDP’yi “İslama karşı olmak”la, “din düşmanlığı” ile suçluyor. Ve BDP ve PKK’nin “Kürtlerin dini Zerdüştlüktür”, “Kürtlere İslam kılıç zoruyla kabul ettirildi”, “Apo peygamberdir” dediklerini iddia ettikten sonra, “Diyanet imamları arkasında cuma namazı kılmamaya” geliyor ve buradan verip veriştiriyor.
Ancak bu propagandanın Kürt yığınlarını etkilemediğini fark ettiklerinden olacak, seçime 3-4 gün kala Başbakan ve yandaş basını; “Kürtçe ezan okunması iddiası” üstünden saldırıya geçtiler.
AKP’nin iki yayın organı dün manşetten, Başbakanın Bingöl ve Elazığ mitinglerindeki sözlerini manşete taşıdılar. Yeni Şafak gazetesi, “Kürtçe Ezan Kürt’e Hakaret” manşetiyle çıkarken Sabah gazetesi ise “Kürtçe ezan tek parti özlemi” diye Erdoğan’ın sözleriyle verdi.
Tabii bu kadarla da yetinmiyorlar, “uzmanlar dedi”, “din adamaları buyurdu” diye, Kürtçe ezan okumayı, “Milli Şef faşizmi”, “Kafatasçılık”, “Stalinizm taklitçiliği”, “Ergenekonculuk”, “Kemalizm” akıllarına ne gelirse söylüyorlar. Ve bir adım daha tıp, Öcalan’ın kendisini “Kürtlerin tanrısı” olduğunu iddia ettiğine kadar götürüyorlar.
Bu arada aslında “Kürtçe ezan okunmadığı”na dair söylenenler ise duyulmazdan geliniyor.
Bunları basın kendi başına yapmıyor. Ülkenin Başbakanı da herkesin gözünün içine baka baka, “Kürtçe ezan okunmadı diyorlar ama okunmuş!”, “Bunlar din düşmanlığı yapıyor” diye meydanlarda bas bas bağırıyor.
Velev ki Kürtçe ezan okundu; ne olacaktır?
Neden vatandaşın anladığı dilden ezan okunmuş olması “kafatasçılık” ya da “İslama karşı olmak” olsun?
İslama karşı olan neden ezan okusun ki?
Kaldı ki “Ezan Arapça okunması gerekir” diyen “din adamı” kadar “Her dilde okunabilir” diyeni de vardır!
Ancak bugün burada; “Ezan Arapça mı okunur yoksa her dilde okunabilir mi?” tartışması yapmayacağız. Çünkü AKP ve onun Başbakanı böyle bir tartışmayla seçim girmeyi tercih ediyor. Eğer böylesi boş bir tartışmaya girilirse Başbakan Erdoğan, kendi sesinin daha çok çıkacağını, en azından Kürtlerin; “özerklik”, “anadilde eğitim”, “genel bir siyasi af”, “tutuklamalara ve operasyonlara son verilsin” gibi acil taleplerinin üstünü örtüp, yavan ve gereksiz bir tartışmaya girmenin kendisi için yararlı olacağını düşünüyor.
Nitekim AKP, arkasına MGK ve devletin öteki kurumlarını da alarak, uzunca bir zamandan beri Kürt halkının dini duygularını istismar ederek; imamları, camileri, Kur’an kurslarını, tarikatları, şeyhleri, “halkın içine girerek ve dini değeri kullanarak, onu hakları için mücadeleden vazgeçirerek AKP’nin planına bağlamaya” çalışmaktadır.
Kısacası, AKP, BDP ve Emek Demokrasi ve Özgürlük Blokunun adaylarını siyaset minderinde alt edemeyince, “din minderinde güreşmeye” zorluyor. Bu minderde kendisinin güçlü olduğunu düşünüyor çünkü!
Elbette Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloku bu oyuna da gelmeyecektir. Özellikle bir “din tartışması” değil; AKP’nin din istismarcılığını teşhir etmek, din konusunda hassasiyeti olan yığınların, AKP’nin İslamı kendine göre tarif ettiğini ve bu yolla da din istismarcılığı yaparak kendisi için dini silaha dönüştürdüğünü anlamalarını sağlamak gerekiyor. Çünkü AKP, dini siyasete alet eden bir parti olarak doğdu ama bunu sakladı. Şimdi Kürt sorunu ve acil çözümü dayatması karşısındaki aczinin üstünü örtmek için AKP’nin, yalan, demagoji, dini değerleri çarpıtma yoluna girdiği apaçıktır ve samimi dindar çevreler bu istismarcılığı anlayacaktır.
Hükümetin, “cuma namazı” konusunda dini siyasete alet ettiğini gören Kürt halkı, bu “ezan saldırısını” da püskürtecektir!
EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası
AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!
Evrensel'i Takip Et