Alışma! Savaşma! Barış iste!
Biz barış isteyenler çok şey mi istiyoruz? Hayır. Peki ne istiyoruz? Barış istiyoruz. Barış alınmaz satılmaz. Ticaretini yapacak değiliz. Barış yenilmez içilmez. Barış takı değil, takılmaz. Barış istiyoruz çünkü yaşamak istiyoruz. Daha iyi bir yaşam kurmak istiyoruz. Çok şey istemiyoruz.
Biz barış isteyenler gerçekten ne istiyor? Çocuklar yaşayabilsin istiyoruz. Çocuklar korunmasız kalmasın istiyoruz. Çocuklar engellerle karşılaşmadan gelişebilsinler istiyoruz. Gelişsinler, serpilsinler; bu dünyayı olabildiğince güzel bir dünya kılsınlar. Hem de daha en küçük yaştan bu dünyaya katkıda bulunsunlar. Kimse onların bu dünyaya sessiz kalmak için geldiğini sanmasın, onların dünyayı keşfetmesine ve güzelleştirmesine engel olmasın, onlara baskı yapmasın istiyoruz.
Bunları kimler için istiyoruz? Her çocuk için istiyoruz. Nerede yaşarsa yaşasın, her çocuk için istiyoruz. Ayrım yapmadan her çocuk için. Başka ne istiyoruz? Çocukların yararı her zaman önde tutulsun; en önce çocukların yararı düşünülsün istiyoruz. Şu ya da bu gerekçeyle, çocukların yararının üstü örtülmesin istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz? Hayır!
***
Bunlar size Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bir özeti gibi gelebilir. Doğru, bunlar sözleşmenin ana ilkeleri. Bunlar çocuk hakları. Biz barış isteyenler çocukların ancak hakları ile var olabileceğini düşünüyoruz. Yalnız biz değil, başkaları da böyle düşünüyor...
Geçen yıl İrlanda Cumhuriyeti’nde çocuklara şiddet uygulanmasını haklı göstermeye yarayan gayet eski hukuki düzenlemeler kaldırıldı ve çocuklara evde dayak atılması yasaklandı. İrlanda’yı Peru izledi. 10 Aralık tarihinde mecliste alınan bir kararla çocuklara fiziksel şiddet uygulamak yasaklandı. Yasak dayak dışındaki her tür küçük düşürücü cezalandırma yöntemini de kapsıyor. Bir diğer deyişle, bu kararla fiziksel şiddet ile birlikte sözel şiddet de yasaklandı. Bu çocuklar için çok iyi bir haber. Güney Amerika’da çocukların durumu daha iyiye gidiyor. Peru ile birlikte toplam dokuz ülkede dayak ve küçük düşürücü cezalar artık yasak...
Çocuklar şiddetten arınmış bir dünyada yaşasın isteyenler böyle yasalar çıkarıyorlar.
Peki çocuklar ne istiyorlar? Onlar da şiddetten arınmış bir dünyada yaşamak istiyorlar. Onlar da barış istiyorlar. Çocuklar çok şey mi istiyor? Hayır. Yaşamak, korunmak, gelişebilmek ve dünyaya katkı yapabilmek istiyorlar. Bunlar onların hakları...
***
Peki Türkiye’de neler oluyor? Talan cumhuriyetinde hak hukuk yok. Örneğin, Cerattepe’de devlet talan gerçekleşsin diye elinden geleni yaparken yöre halkı toprağına doğasına sahip çıkma mücadelesi veriyor. Çevre Bakanlığı ne yapıyor? Çocuklara doğa sevgisi içeren boyama kitabı hazırlatıyor. Çünkü yalansız talan olmaz. Kitapta Başbakan ve ailesine yer veriliyor. Çocukların yararı bir öncelik değil. Öncelik talan.
Türkiye’de savaş ve kaos ortamı yaratılmak isteniyor. Talanın en sağlamı diktatörlükte olur. Bu ortamda haklara yer yok. Sokakta çocukların öldürülmesine “alışın” deniyor. Çocukların gözlerinin önünde insanlar öldürülüyor. Buna da “alışın” deniyor.
Çocuklara yönelik her türlü kötü muameleye artık yer var. Çocuk işçilik mi? Buna da “alışın” deniyor. Cinsel istismar? Hem de 45 çocuğa birden? Alışın! Tecavüz? Alışın! 4+4+4, zorla din dersi, her yerde imam hatip? Alışın! Eğitimin işlevi artık kullar üretmek? Alışın! Zenginlerin çocuklarına kıyak, erkek çocuklara öncelik vb? Ayrımcılığa alışın! Güçlünün güçsüzü ezmesi? Alışın! Küçüklere büyüklerin hükmetmesi. Alışın! Hiçbir yanlışa şaşırmayın, alışın!
Ölüm kol geziyor. Her yerde polis var ama ölüm kol geziyor. Şaşırmayın, alışın! Çünkü dünya yalan, dünya talan...
Ölüm kol geziyor çünkü ölümden dehşet, dehşetten savaş üretiyorlar. Her gün ölüm istiyorlar. Biz barış isteyenler çocuklar ölmesin istiyoruz. Onlar ısrarla “şehit” istiyorlar. Çünkü ölüm onların iktidar kurma aracı...
Biz barış isteyenler bütün bunlara alışmayacağız. Ölüme, istismara, tecavüze, talana, sömürüye, şiddete, dogmalara, kulluğa, boynu bükük çocuklara alışmıyoruz, alışmayacağız.
Biz barış istiyoruz. Çocuklar barış istiyor. Alışmıyoruz, alışmayacağız!
Evrensel'i Takip Et