Memleket futbolunun geleceği karanlık

Amedspor’lu Deniz Naki “barış” dedi.

“Çocuklar ölmesin maça gelsin” dedi.

Federasyonun ve disiplin kurulunun yanıtı 12 maç ceza oldu.

Gerekçesi açıktı Deniz Naki “siyasi mesaj” vermişti.

Başta Konya stadı olmak üzere, çeşitli statlarda siyasal iktidarı öven pankartlar, iktidar liderlerinin posterlerinin tribünde açılması belli ki federasyona göre siyasi değildi, görmezden gelindi.

Kendisine kırmızı kart gösteren hakeme “Seni ayağından vurdururum” diyen futbolcunun eylemi “barış” isteyen oyuncudan daha az tehlikeli bulunmuş olmalı ki 3 maç ceza ile yetinildi.

Deniz Naki’ye, şubat ayı başında verilen 12 maçlık ceza bu hafta sonu sona erdi.

“Barış” dediği için ceza alan Deniz Naki cezasını çekerken, Ankara’da 2, İstanbul’da 1 bombalı saldırı gerçekleşti. 100’den fazla yurttaş bu saldırılarda yaşamını kaybetti.

Kürt illerinde süren operasyonlar sırasında, asker, polis, militan, sivil yüzlerce kişi hayatını kaybetti.

Deniz Naki’nin cezasının sona erdiği hafta memleketin en büyük derbisi sayılan Galatasaray-Fenerbahçe maçı, 110 yıllık derbi tarihinde ilk defa, İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırı sonrası, güvenlik nedeniyle ertelendi.

Süper ligde oynayan yabancı oyuncuların pek çoğunun gelecek sezon Türkiye’deki kariyerlerini noktalamayı düşündüğü basın kulislerinde çoktan konuşulmaya başlandı.

Avrupa’da pazarı olan yerli oyuncuların da, dışarıya gitmeye daha sıcak baktıklarını söylemek için kahin olmaya gerek yok.

Türkiye’de yakınlarda düzenlenecek olan birçok uluslararası turnuva arka arkaya iptal ediliyor.

Uluslararası medya organlarında Türkiye ile ilgili geçen haberlerin yüzde 95’inde “savaş”, “çatışma”, “bombalı saldırı”, “tecavüz” kelimelerinden en az birinin bulunduğu düşünülürse, gelecek sezon yurt dışından transfer edilmek istenen oyuncuların da Türkiye’ye gelmek konusunda, çok hevesli olmayacağını şimdiden söyleyebiliriz.

Zaten uçurumun kenarında olan memleket futbolunu gelecek sezonlarda, eğer radikal bir değişiklik olmazsa, aydınlık bir geleceğin beklediğini her halde aklı başında kimse iddia etmez.

Korkarım ki gelecekte 2015-16 sezonunun tarihi yazıldığında ne ortalamanın üstüne çıkan hakem hataları, ne passolig ile boşalan tribünler, ne de şampiyonluk yarışı ön plana çıkacak.

Keşke denilecek, Deniz Naki’ye 12 maç ceza vereceğimize hepimiz onun “barış” talebinin ardında dursaydık ama her “keşke” de olduğu gibi yine geç kalınmış olunacak.

2015-2016 sezonu “barış” talebinin, “barış” isteyenlerin cezalandırıldığı, memleket futbolunun yokuş aşağı gidişinin doludizgin devam ettiği sezon olarak tarihi kayıtlara geçecek.

Evrensel'i Takip Et