Beşiktaş sarayın mı halkın mı takımı?
Fotoğraf: Envato
Beşiktaş yenilenmiş stadına kavuşuyor.
Bir aksilik olmazsa 11 Nisan’daki açılış maçıyla taraftarlar, her ne kadar adı Beşiktaş tarihiyle hiçbir ilgisi olmasa da, “Vodafone Arena” ile buluşacaklar.
Stat açılışı yaklaştıkça Başkan Fikret Orman da maşallah bülbüle döndü. Gün geçmiyor ki spor sayfalarında ya da ekranlarda Orman’ın bir açıklamasına rastlanmasın. Eskiler boşuna dememiş “Çok mal haramsız, çok laf yanlışsız (yalansız) olmaz” diye. Nitekim Orman’ın sürekli yaptığı açıklamalardan her birinin sonrasında da futbol kamuoyunda tartışmalar çıkıyor. Bu laf kalabalığı içinde, doğrular ve yanlışlar iç içe giriyor, amiyane tabirle “at izi it izine” karışıyor.
Orman’ın en son açıklaması da benzer bir akıbetle sonuçlandı. Stadın yapılması için siyasal iktidarla hemhal olan ve gönül borcunu ödemek için her konuşmasında siyasal iktidara minnetini ifade eden Orman, BJK TV’deki açıklamasında: “Bizi halk takımı diye tanıtıyorlar. Yok, öyle bir şey! Türkiye’nin en klas takımı, saray takımı Beşiktaş’tır” deyiverdi ve kıyamet koptu. Cenk alanı postmodern döneme uygun olarak sosyal medya mecraları. Çarşı grubundan taraftarlar, “Saray senin olsun biz halkız derken”, iktidara yakın 1453 kartalları uzantısı adresler “saray takımı olmaya” güzellemeler düzmeye başladı. Tartışmanın derinliklerine girmeden, yerimiz dar, kısa gidelim.
Eğer tarihsel olarak konuşuyorsak, Fikret Orman haklıdır. Beşiktaş, doğuşu itibariyle, has saray kulübüdür. 1900’lerin başında, gençlerin spor için bir araya gelmesini kendi iktidarı için tehlikeli bulan Abdülhamit’in istibdat rejimi, hiçbir kulübün kurulmasına izin vermiyordu. Ancak yine gençlerin olası bir savaşa hazırlanması için beden eğitim ve jimnastiğin önemi Avrupa’dan öğrenildikçe, kontrollü bir şekilde beden eğitimi/jimnastiğin yapılacağı bir alan açılması gündeme geldi. 1903’de kurulan Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü (BJK), bu doğrultuda çoğunluğu Saray mensuplarından oluşan bir heyet tarafından kuruldu. Abdülhamit’in özel muhafızı Kenan Paşa, Seryaver (Baş emir subayı) Mehmet Paşa, Müşir (Mareşal) Deli Fuat Paşa, Şehzade Ömer Hilmi’nin kulübün yönetici ve üyeleri olduğunu düşünürsek Beşiktaş’ın doğrudan Abdülhamit’in desteğiyle kurulduğunu net olarak söyleyebiliriz. Kulübün sonradan geçirdiği, tarihsel süreç ayrıdır ve tartışılabilir.
Ama kuruluş anı için Orman haklıdır. BJK saray kulübü olarak doğmuştur.
Ancak burada başka bir soru devreye giriyor.
Bu övünülecek bir durum mudur?
Bu soruya da ben değil, Usta Kalem Nâzım Hikmet 1931 yılında Yenigün gazetesinde yazdığı bir yazıyla yanıt versin:
“-Fenerli misin, kardeşim?
-Eyvallah Fener’deniz!..
-Galatasaraylı mısın, monşer?
-Natürelman!..
Ben, iki gözüm ne “Eyvallah” Fener’denim, ne de “Natürelman” Galatasaray’dan…
Ne yalan söyleyeyim, kardeşim, Taksim Stadyumu’nun eşiğini geçmemişim hani!..
Kumar oynamam, at yarışına meraklı değilim, horoz dövüşünden anlamam!..
İster sinema olsun, ister atletizm, yıldızların tercüme-i halini ezbere bilmem,anacığım…
Bütün bu işlerin cahiliyim ama bu son günlerde, kanım biraz Fenerlilere kaynıyor gibi…
Galatasaray’ı alt etmişler, diye değil alimallah!..
Bilakis be, iki gözüm…
Bu işe biraz kızıyorum bile!
Demokrasiya devrinde her sene Fener’in şampiyon olması doğru mu ya?
Hem sonra, efendim, mağluba yardım, şanımızdandır. Malum ya!
Fener’e kanımın kaynamaya başlaması başka sebepten…
Son yaptığım içtimai, felsefi, harsi, kozmografi tetkikat neticesinde, anladım ki, Fener, İstanbul, Kadıköy, filan semtlerinin mümessilidir…
Galatasaray Beyoğlu, Şişli semtlerinde taraftar sahibidir…
Fener’in kaptanı Sirkeci’de dükkan açmış…
Galatasaray’ınki Beyoğlu’nda.
Ben, iki gözüm, spordan anlamam ama şimdi neden, Fener’in taraftarı, Galatasaray’ın balosu, müsameresi çoktur bunu anladım işte.
Sporda da olsa, halka dayanalım vatandaşlar!.
Halka, kapılarımızı geniş açalım iki gözüm!”
Fikret Orman, Nâzım’ın satırlarından gereken dersi çıkartır mı bilmem?
Saraylı olmakla övünmek acizliği yerine halka dayanır mı? Göreceğiz.
Yine de hatırlatmakta fayda var, Nâzım’ın dizelerinde olduğu gibi, “Halka kapılarımızı geniş açalım iki gözüm”, çünkü bütün tarih göstermiştir ki saraylar değil en sonunda halk kazanır...
- Rasim Ozan gitti futbol medyası temize mi çıktı? 30 Kasım 2017 00:15
- Fenerbahçeli medyayı deşifre edelim 16 Kasım 2017 00:26
- Cüneyt Çakır, Mete Kalkavan gerisi yalan… 25 Ekim 2017 23:01
- 'Yıldırım Demirören yeter' 05 Ekim 2017 01:21
- Ne etti la bu Aykut Kocaman size? 21 Eylül 2017 01:00
- Aykut Kocaman'a niye saldırıyorlar? 14 Eylül 2017 00:15
- Federasyon, Tribün Mühendisliği: Beleştepe, Göztepe, Konya... 24 Ağustos 2017 00:15
- Terim kovuldu sıra Demirören’de mi? 04 Ağustos 2017 01:01
- Terim ve Demirören'e sonsuz teşekkürler! 20 Temmuz 2017 01:00
- Futbola da adalet lazım 13 Temmuz 2017 00:15
- Arda Turan'a neden kızıyorsunuz ki? 15 Haziran 2017 00:30
- Şampiyonluklara seviniyor musunuz? 01 Haziran 2017 01:00