Futbola katkı sunabilmek
Fotoğraf: Envato
Fatih Terim, Avusturya maçından sonra verdiği demeçte, milli takımın temposunu daha üst seviyelere çıkarmaları gerektiğinin altını çizerken, bunun sağlanabilmesi için de ülkede oynanan futbolun temposunun yükselmesinin şart olduğunu ifade etti. Terim, bu doğrultuda, oyuncuların sakatlanma numarasıyla kendilerini yere atmaktan ve oyunu kesmekten vazgeçmelerinin önem taşıdığını vurguladı. Yani, oyunun süresini uzatmanın ve oyuna keyif boyutu ekleyebilmenin ancak dürüst mücadeleyle gerçekleşebileceğine dikkat çekti.
Oyuna odaklanmak, topun oyunda kaldığı süreyi uzatmak ve topa daha çok sahip olup oyunu daha fazla keyif alarak oynamak ne güzel hedefler. Bunlar aynı zamanda futbolun temel motivasyon kaynakları arasında.
Lakin işin içine başarı kaygısı ya da mutlak galip gelme arzusu girince, dürüstlükten ayrılmadan/ödün vermeden oyunun süresini uzatmak gibi ulvi bir hedefin esamesi bile okunmaz oluyor...
Avusturya maçında bunu bir kez daha gördük. Oyunun süresini uzatmak bir yana, milli takım oyuncuları tam tersine skor olarak öne geçtikten sonra süreyi kısaltma adına her türlü “profesyonelce” numarayı sergilediler. Hazırlık maçı da olsa galip gelmek her şeyden önemliydi tabii onlar için. Fatih Terim zaten sık sık, niteliğine bakılmaksızın her maçta galip gelmenin önemini ve faydalarını dile getirmiyor muydu?.. Galibiyet asıl/temel hedef olunca, oyuna güzellik katmak adına söylenenlerin pek bir anlamı kalmıyor ve kimse de bunları ciddiye almıyor. Hatta söyleyen bile...
Fatih Terim gazetecilere söylediği, “Oyunu kesmekten vazgeçeceğiz, oyunun süresini uzatacağız” laflarını maçtan önce oyuncularına da söylemiş olsa, oyundan çıkan oyuncular ağır adımlarla, sallana sallana sahayı terk ederler miydi?.. Kaleci Volkan, oyuna çirkinlik katan zamandan çalma numaralarına girişir miydi?.. Öyle ki, maçı yorumlayan Rıdvan Dilmen bile son dakikalarda top Volkan’a geldiğinde, “Tamam şimdi Volkan da bir 40-45 saniye yer” şeklinde konuşarak galibiyete ulaşma adına sergilenen “profesyonelliklere” değinme ihtiyacı hissetti. Dilmen’in bu lafı olumlu anlamda yani yapılanı onaylama şeklinde kullandığını da belirtmek lazım.
Terim’in, oyuncularının zamandan çalma numaralarına karşı herhangi bir olumsuz tepki vermemesi, oyunun süresini uzatma hedefiyle fena halde çelişiyor. Sahadan galibiyetle ayrılmanın hazzını yaşamak varken, kim takar ki oyunun süresini uzatmayı, oyuna nitelik kazandırmayı?..
Fatih Terim söylediklerinde samimiyse, bundan sonra skor ne olursa olsun, oyundan çıkan oyuncuların koşa koşa saha kenarına gelmesini sağlamalı. Bunun yanı sıra oyuncuların sakatlık ya da başka türlü numaralarla zamandan çalmasına, hakemlere itiraz etmesine ve rakip oyuncularla dalaşmasına da asla göz yummamalı...
Erdemli mücadeleyi esas alan bir kültürel atılımı gerçekleştirebilmek ve futbolu bu anlayış çerçevesinde oynamak, bir takıma Dünya ya da Avrupa şampiyonluğundan daha az prestij kazandırmaz. Böylesi bir fark yaratmanın gururu da hiçbir başarıyla kıyaslanamayacak kadar büyük olur. Lakin bizim geri futbol kültürümüz buna izin verir mi, işte orası son derece şüpheli...
Futbol, endüstrinin/profesyonelliğin rantçı dayatmaları sonucunda oyun özelliğini neredeyse tamamen yitirmiş durumda. Böylesi acı bir gerçeklik karşısında futbolu, “Erdemli mücadele kazanmaktan çok daha önemlidir ve futbol keyif alarak oynanması gereken bir oyundur” anlayışıyla/algısıyla icra edebilmek pek mümkün görünmüyor.
İşin teknik kısmı bir yana, günümüzde futbola yapılabilecek en büyük katkı, amatörce heyecanı, hazzı, keyfi bu oyuna hakim kılmak olacaktır. Bunu başarabilen takımlar da futbol tarihinde kuşkusuz çok ayrıcalıklı ifadelerle anılacaktır...
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28
- Oyunu geriden kurma saplantısı 26 Eylül 2024 03:26