Panama Belgeleri ve spor eliti(Kamberler)
Fotoğraf: Envato
Ali Koç birkaç ay önce kapitalizmin daha adil bir şekle bürünmesi gerektiği yönünde açıklamalar yaparken çoğumuz ilk önce duyduklarına inanmak istemedi. Burjuvazinin sınıf bilinci en yüksek, en gaddar, en açgözlü daha doğrusu en burjuva gibi burjuvası Koç ailesinden gelen bu sözleri dinlerken aklımıza metal işçileri ve o sırada sendika hakkı için direnen Divan Pastanesi işçileri geldi. “Bu kadar da yüzsüzlük” olmaz diye sinirlendik. Oysa Koç, kapitalizmin, ömrünü uzatmak adına dünya ölçeğinde “güleryüzlülük” tartışmaları başlattığı bir dönemde bu işin Türkiye ayağını üstlenmişti. 70’lerin ikinci yarısıyla birlikte sanki kapitalizmin ta kendisi değilmiş gibi “neoliberalizm” takısının ardına gizlenen azgın sermaye saldırısının biraz yavaşlaması gerekiyordu. Aksi halde kendisini epey zorlayacak emekçi isyanları peydah olmaya başlayabilirdi.
Her yıl eşitsizlik rakamları açıklayan çeşitli uluslararası kuruluşlar ya da Piketty gibi reform çağrıları yapan ekonomistlerin öne çıkmaya başladığı bu dönemde devletin kapitalist düzen içerisindeki rolü, işçi hareketinin zayıflamasıyla taca atılan kamu görevleri, “adil” vergilendirme gibi tartışmalar yeniden hareketlendi. Ve bu tartışmalarda birkaç gündür dünya gündemini belirleyen “vergi cennetleri” de yer aldı. Örneğin Piketty’nin öğrencisi Gabriel Zucman, ülkemizde Yordam Kitap tarafından çevrilen ‘Ulusların gizli zenginliği’ kitabında vergi cennetlerine odaklandı ve bu “cennet”lerde 7.6 trilyon dolar gizlendiğini belirterek bu devasa miktarın vergilendirilmesi halinde dünya genelinde kamuya harcanacak 200 milyar doları aşkın bir paranın elde edileceğini ortaya koydu.
Elbette, kapitalizmi ehlileştirmeyi amaçlayanlar için anlamlı bir çaba ama bitmeyen sermaye birikimi ihtiyacıyla kapitalistlerin, kapitalizmin ya da Panama Belgeleri’nde şu ana kadar öne çıkarıldığı üzere nüfuzlu politikacıların, sporcuların vergi cennetlerini var etmesi sistemin kaçınılmaz bir sonucu. Keza kapitalist devletin, topladığı vergileri kamu hizmetlerine yatırım yapmaktan ziyade sermayedarlara akıtması da öyle.
Bu anlamda vergi cennetlerinin “neoliberal” dönemde yaygınlaşması ile kapitalist devletin kamu görevlerinden hızlıca sıvışmaya girişmesi arasında güçlü bir paralellik var. Tekeller, zenginler tüm varlıklarına rağmen daha fazlası için “neoliberal” devletin vergiciklerinden bile kaçıyor, vergi cennetlerini yaratıyor, bununla rekabet etmek isteyen devlet, kapitalistlere daha makul bir vergilendirme rejimi yaratmaya girişiyor. Kapitalizmin çelişkisi, kapitalistlere yeni bir kazan/kazan oyunu yaratıyor. Ta ki bu açgözlülük yarışında, dünyanın geri kalanında yaratılan büyük sefalet, geleceksizlik küresel/kitlesel patlamalara sebebiyet verecek hale gelene kadar. Bu aşamada kazan/kazan oyununu bozacak tek aktör yani halkın devreye girerek denklemi bozma tehlikesi gündeme geliyor. Elbette bunu istemezler!
11.5 milyon belgelik Panama Belgeleri böyle bir konjonktürde ortaya çıktı. Şimdi Evrensel’in dünkü haber manşetinde belirtildiği gibi geniş kesimler, kapitalizmin kirli çamaşırlarına göz atma fırsatı bulacak. Bu çamaşırlar arasında küçük ölçekli de olsa dünya zenginleri arasında yer alan spor yıldızları(Lionel Messi), ya da şu ana kadar ortaya çıktığı üzere spor elitleri(Michel Platini, FIFA yetkilileri) de yer alacak. Editörüm bu yazıyı benden Panama Belgeleri’nin spor ayağını değerlendirmem için istedi ancak şimdilik elimizde vergi kaçakçılığıyla daha önce de gündeme gelen Messi’nin 5 milyon avroluk offshore şirketi, FIFA Etik Kurulu’nun kendi üyeleri hakkında soruşturma başlatmak zorunda kalacak kadar güvenilmez halde oluşu ve Platini’nin zaten son soruşturma ile ayyuka çıkan ve bu köşede sıkça irdelenen kara para sevdası spekülasyonları var.
Tüm bunlar büyük resmin çok küçük bir parçası ama günümüz spor dünyasının söz konusu tablonun vazgeçilmez bir üyesi olduğunun da bir kez daha teyit edilmesi anlamına geliyor.
Üst düzey sporcular, şaibeli spor yöneticileri zenginler kulübünün üyesiyse Panama Belgeleri’nde olmayacaklar da nerede olacaklar? Zenginler kulübünün her bir üyesi bu belgeler içen birer ‘Kamber’. Onsuz da düğün olmaz biliyorsunuz.
- 100 yıl arayla Paris’te iki olimpik dönüm noktası 26 Temmuz 2024 05:27
- Papara baskını ve marka değeri 19 Mart 2024 04:10
- Bozacılar ve şıracılar 12 Mart 2024 04:46
- Beşiktaş'a cüret gerek 05 Mart 2024 04:42
- "Dünümüzü getirin, yarınımızı verelim" 27 Şubat 2024 04:15
- Geriden oyun kurmayı, yarım alanlara sızmayı atla, göğe bakalım 20 Şubat 2024 04:50
- "En eski spor arkadaşları"nın 2024 model çekişmesi 13 Şubat 2024 04:21
- Gerçeğin yumruğu: İşte Türk futbolu bu! 13 Aralık 2023 04:56
- Çalınmış ülke, bölünmüş spor: Filistin 23 Ekim 2023 04:36
- City Football Group-Başakşehir flörtü 09 Ekim 2023 04:00
- Süper Lig, süper sömürü 02 Ekim 2023 04:30
- 'Voleybol Ülkesi' miyiz? 25 Eylül 2023 04:25