Rıza Çalımbay 'adam mı değil mi'?

Tamam, memleket ahalisinin kahir ekseriyeti balık hafızalı.
Tamam, sabah ne yediğini unutan geniş bir kitleye, havuz medyasının varakparelerinin yaptığı gibi, üç gün içinde birbirinin tamamen zıddı olan manşetleri yutturabilirsiniz.
Tamam, sözde bir rektör yardımcısı öğretim üyesinin dediği gibi cahillerin “ferasetine” güven duyarak ipsiz, sapsız, dayanaksız,analizimsi yazılarınızı ve sözlerinizi, nasıl olsa kimse itiraz edemez, etse de bu medya ortamında sesi duyulmaz diyerek, büyük harflerle bağırarak höykürebilirsiniz.
Ama nereye kadar?
Hafta sonu Fenerbahçe’nin Osmanlıspor ile berabere kalmasından sonra bütün gözler Kasımpaşa-Beşiktaş maçına döndü.
“Cahil” cesaretinden devşirilmiş futbol ulemasına göre, Beşiktaş bu maçı alacak ve şampiyonluğu garantileyecekti.
Aynı maç için post-modern dönemin harp alanı olanı sosyal medyada bir haftadır adeta özel bir kampanya da vardı.
Kasımpaşa’nın teknik direktörü Rıza Çalımbay’ın iyi bir Beşiktaşlı olduğunu bilmeyen var mı?
Beşiktaş taraftarı olduğu belli olan sosyal medya adreslerinin, “hadi Rıza hoca göster Beşiktaşlılığını” mealinde mesajlarıyla ortalığı bulandırmasına, karşı tarafın “Rıza hoca nasıl olsa Beşiktaşlı sonuç belli değil mi” mesajları eşlik etti.
Sonuç iki tarafında dediği gibi olmadı. Kasımpaşa aslında futbolu bilenlerin hiç de şaşırmayacağı biçimde Beşiktaş’ı yendi.
Maç akşamı spor programlarında, ertesi gün gazetelerde yorum yapanların hemen hepsi “Rıza Çalımbay adam gibi adamdır” klişesini yazısının bir yerine yerleştirdi.
Bunda bir sorun yok.
Kendi adıma memleket sathı mailinde dürüstlüğüne güvenilebilecek futbol insanları arasında Rıza Çalımbay, Aykut Kocaman ile birlikte açık ara ilk ikiye girer.
Peki, balık hafızaları biraz güçlendirelim.
3 Temmuz sözde “şike davasının” en önemli “karine” maçlarından biri, 22 Mayıs 2011 tarihinde oynanan ve sezonun son maçı olan Sivas-Fenerbahçe maçı değil miydi?
Fenerbahçe o maçı 4-3 kazanmış ve şampiyon olmuştu.
Maçtan sonra değil, ama 3 Temmuz operasyonunun sonrasında,bugünün varakparelerinde yazan bir sürü yorumcu bu maçtan “kötü kokular” alıyoruz mealinde konuşmalar yapıp, yazılar yazmamış mıydı?
Peki, o sırada Sivasspor’un teknik direktörü Rıza Çalımbay değil miydi?
O geçen günlerde Sivasspor’u, dolayısıyla Rıza Çalımbay’ı suçlayanların, Rıza’nın “adamlığını” unutup, “Sivas maçı satmış”  diyenlerin, bugün “bakın adam gibi adam Rıza” demesi en hafif deyimle ikiyüzlülük değil midir?
Kendi açımdan, çocukluğumdan beri seyrettiğim ve izlediğim Rıza Çalımbay, benim için hep “adam gibi adam” oldu.Esen rüzgâra göre üç günde bir yön değiştiren varakpare yorumcuları için ise bugün “adam” olanın yarın ne olacağı belli değil.
Günü kurtarma derdinde olanlar bütün bunlar unutulacak sanıyorlarsa çok yanılıyorlar.
Şimdilik tarihe kayıt düşmekle yetinelim.
Nasıl olsa biliyoruz ki, keser döner sap döner, gün gelir devran döner; devran döndüğü gün,medyada yer tutmak adına yapılan bu rezilliklerin hepsi, “kimin adam olup kimin olmadığı” isteseniz de istemeseniz de hatırlanacak…