Hatırla: Sözü herkese
Fotoğraf: Envato
Hafıza ve kaybı, sinemada sık konu edilir. Yaşanmış ama unutulmuş olanın yeniden hatıra gelmesi, olaylar dizisinin seyirciye anlatılışını heyecanlı hale getirmeye yardım eder. İnsani ve toplumsal düzeylerde manalı bir semboldür. Zaten hatırlamak da sinemaya dahildir.
Atom Egoyan, Ermeni Soykırımı üzerine sözleri ve Ararat gibi “sert” bulunan filmleriyle daha çok tanınan bir yönetmen. 35. İstanbul Film Festivali’nin usta yönetmenlerin son filmlerine ayrılan Yıllara Meydan Okuyanlar bölümünde yer alan filmi, Hatırla. Bu kez 1915’le ilgili değil, sinema perdesinde ondan çok daha fazla işlenen Yahudi Soykırımına dair bir hikaye anlatmış. Yirminci yüzyılın çok sayıdaki karanlık dönemlerinden birine ait, ama başlık, adalet adına, Ermeniler, Yahudiler, Filistinliler, Kürtler, bütün katledilenler adına herkese sesleniyor: Hatırla.
Filmin kahramanı Zev, 90 yaşına yaklaşmıştır, diğer karakterlerin çoğu gibi, İkinci Dünya Savaşı’nı, Nazileri ve toplama kamplarına birinci elden tanık olmuştur. Eşini kaybetmiştir, arkadaşı Max’ın yardımıyla bir yola çıkar. Ancak Zev’de bunama epey ilerlemiştir, bu yüzden sık sık kim olduğunu, nereye gittiğini, eşi Ruth’un nerede olduğunu sormaya başlamaktadır. Max’ın yazdığı mektup cebinde, Auschwitz kampının müdürünü bulup öldürmek üzere izini sürer. Max bütün detayları düşünmüş, her şeyi yazmıştır. Eski Nazi, Rudy Kurlander ismini kullanmaktadır. Zev de aynı isimdeki kişilerin adreslerine tek tek gidip onları tanımaya çalışır. Zev, Max, Rudy’ler ve başkaları yüzleştikçe, unuttukları, unutmak isteyip unutamadıkları, hatırladıkları ve hatırlamadıkları da gün yüzüne çıkmaya başlar.
Hatırlamakta güçlük çeken bir kahramanı izleyen hikaye çeşitli sürprizlere gebedir. Egoyan, baştan sona gerilimi belli bir düzeyde tutan bir anlatım tutturmayı başarmış. Başroldeki Christopher Plummer ise kolay unutulmayacak performansıyla filmi sürüklüyor. Akıcı, merak uyandıran ama kolaycılığı hiç elden bırakmayan bir film Hatırla. Bunun kendisi de, sinemada bir Yahudi’nin bir Nazi’den intikam almasının meşruiyetinin bir başka bağlamda aynı etkiyi yaratmasının daha zor olması da, bir şeyler söylüyor zaten.
90’lık insanlar yüzleşirken, etraftakilerin, ailelerinin, en yakınlarının bile, onların hayatlarının pek azından haberdar olması, hatırlamaya dair bir film için anlamlı bir karşıtlık. 70 yıl sonra birinin izini bulup onu vurmak, tarihle ideal bir hesaplaşma biçimi değil elbette, ama sinemada işliyor. Bu kişisel intikam hikayesinin taraflarının toplumsal konumları, birinin soykırımdan kurtulmuş bir Yahudi, birinin bir Nazi olması gibi, adaletin geç de olsa bir anlamı olduğuna işaret ediyor. Çıkmadık candan, bir katliamdan sağ kurtulmuş bir tek kişiden bile umut kesilmeyeceğine de.
Hatırla, festival kapsamında bugün 13.30’ta Atlas’ta, 16 Nisan cumartesi Sultangazi Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezinde ve Ortaköy Feriye’de, 17 Nisan pazar Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi ve Rexx’te gösterilecek.
- Androidler üç boyutta ne düşler? 06 Ekim 2017 01:00
- Yedi kişilik oyun 01 Eylül 2017 01:00
- Erkeklere gününü gösteren pehlivan 18 Ağustos 2017 01:02
- Etkili ama bilinmeyen bilim kurgu 28 Temmuz 2017 00:15
- Zombilere karşı iki tutum 21 Temmuz 2017 01:00
- Maymun nasıl maymun oldu? 14 Temmuz 2017 00:15
- Sürüden ayrılanı kamera kapar 07 Temmuz 2017 01:33
- Ey ruh, sen kimsin? 30 Haziran 2017 00:52
- Karanlık Çağ’da vampirlere karşı 08 Haziran 2017 23:52
- Genç Karl Marx: Bir başlangıç 19 Mayıs 2017 01:00
- Kaygı'yla gerçeği hatırlamak 12 Mayıs 2017 00:30
- Beyazlar Afrika'da neler çekmiş 05 Mayıs 2017 00:59