Kamil’den sonra Kürşat İstanbullu
Fotoğraf: Envato
Hasat mevsimi herhalde… Azrail orağını bu aralar sanki daha bir sıklıkla savurmakta.
Genç ölümler bu kadar yoğunlaşırken, mavi sularda veya berhava olarak, ‘68 ve 78 kuşağından dostlarla vedalaşmak, onlarla yaşadıklarımızı daha bir canlı kılıyor.
Fırtınanın burgacından sağ ve onurlu olarak çıkmayı başaranlardı onlar.
‘71 fırtınasında mahpus damında dost olduğum iki insanı yitirdim peş peşe.
Kamil Sevinç yaşça büyüktü benden; Kürşat İstanbullu ise daha genç.
Kamil Sevinç Trakyalıydı, yakınlarda yitirdiğimiz Nasuh Mitap gibi.
Severdim onun Trakyalı aksanını. İnat, ilke sahibi onurlu bir insandı.
TİP’liydi. Alibeyköy İşçi Birliğine takılırdı. Orada Dev-Gençlilerle tanıştı. ‘72 kışında kendini Ziverköy Gestapo sorgu mahallinde buldu. Zorlu bir ay geçirdi. Parti-Cephe Davasının İşçi Kesimi sanığı oldu. Belediye- İş temsilcisi oldu sonra. Taksim Alanını süpürttüler ona, tınmadı. 82 yılında Alan Yayınlarını kurduğumda, İsmail Beşikçi’yi yayımladıktan sonra kapatılana kadar birlikte çalıştık. Sonra o da Nasuh gibi köyüne döndü. Orada öldü.
Kürşat İstanbullu’yu Mahir’in, Cihan’ın, Ömer’in tünel kazarak terk ettiği 2. Maltepe Zırhlı Tugay Hapishanesinde tanıdım.
En gencimizdi, Dev-Lis’liydi. Sabahattin Eyüboğlu ile Vedat Günyol ile şakalaşmalarını hatırladım şimdi. Sabahattin Eyüboğlu, rüzgar gülü yaparak, ya sabır derdi, Balyoz’un tahribatına.
Kayseri Develiliydi. Az çaba harcamadı oradaki Ermeni kilisesi için. Ama zalimce kazıdılar fresklerini kilisenin. İnsan olan, nasıl ibadet edebilir orada, eğer gerçekten inançlı ise.
Faşistler babasını vurdu ’70’lerin sonunda. Öğretmenlik yaptı. Evren cuntası Erzurum’a sürünce, gazeteciliğe geçti. Cumhuriyet, Yeni Gündem… Bütün aile hep süren bir travmayla yaşadı.
Kürşat müthiş bir gazetecilik yaptı. 84 ölüm oruçlarını kitaplaştırdı: ‘Uzun koynunda da biter açlığımız’ Daha sonra yargısız infazları ve kayıpları deşen bir dizi hazırladı, sonra onu kitaplaştırdı: ‘Gözaltında Kaybolanlar’
’80 darbesinden sonra bütün aygıt işbaşındaydı. Ölüm tehditleri nedeniyle yeni açtığı yayınevini kapatarak ülkeyi terk etmek zorunda kaldı, Almanya’ya geçti.
Ağır bir trafik kazası geçirdi. Komada kaldı uzun süre. Yaşama geri döndü ama nice arıza ile.
Son dönemde onu en çok, kardeşi Burak’ın oğlu Sevgili Fırat İstanbullu’nun kanserden genç ölümü sarstı.
Fırat İstanbullu, daha Gezi direnişi olmadan onun ruhuna sahip bir gençti. Bize bir anı olarak, kitabını vasiyet bıraktı Fırat.
Yine genç ölümlerden biri olan Boris Vian’ın “J’irai cracher sur vos tombes “ adlı kitabının adını çağrıştıran, o zaman kesin “kutsal başbakana hakaret”ten dava açılacak olan, kendini sultan sananları tiye alan bir kitap.
Sevgiyle anıyorum Kamil ve Kürşat’ı ve genç dostum Fırat’ı
- Vatansızlığı vatan eylemek 05 Aralık 2023 04:29
- Uzun mesafe koşucusuydu Osman 04 Kasım 2023 03:50
- Kitap yakmanın dayanılmaz ayıbı 02 Temmuz 2023 03:14
- İsveç’in de ATY’si var artık! 05 Mayıs 2023 04:14
- İhsan Doğan (Sinan Oza) ve Niyazi Dalyancı için 11 Nisan 2023 04:00
- Dünya Anadil Günü vesilesiyle 09 Mart 2023 04:15
- Soykırımı tartışmak 19 Ocak 2023 03:19
- Mahmut Baksi anısına 14 Aralık 2022 04:32
- Kendi kutsalına bomba koyan 06 Aralık 2022 04:10
- Yorum yetmez! 28 Kasım 2022 04:00
- Kesişen yollar 15 Kasım 2022 04:16
- Seyfo ya da kılıçtan geçirilmek 08 Kasım 2022 04:10