Hrant Dink davasında on beş ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye olan Polis Muhittin Zenit’in sözleri tarihi bir gerçeğin bir kere daha bir mahkemede, bu kez bir polis tarafından ifade edilmesiydi.
Polis Zenit, diğer şeylerin yanı sıra, “Devlet olarak bir insanın ölmesine göz yumduk” dedi.
Zenit doğru söylüyor. Devlet pek çok cinayet ya da katliama da “göz yumdu”.
İlk akla gelen birkaç göz yumma olayını hatırlatalım. 16 Mart 1978 Katliamı, Hrant Dink Cinayeti ve en son 10 Ekim 2015 Ankara Katliamı.
16 Mart Katliamı’nda ülkücü öğrencilerin içinde istihbarat görevlisi olarak bulunan biri, dokuz gün önce ülkücülerin solcu öğrenciler üzerine bomba atacağını gerekli yerlere bildiriyor. Bu istihbarat polisin pek çok bölümünde biliniyor olmalı ki, öğrenci kortejine önceki günler Eczacılık Fakültesine kadar eskortluk eden polis o gün ana kapı civarında korteji terk ediyor. Onun için ölen polis yok.
Hrant Dink cinayetinde polis Hrant’a suikast yapılacağını öğreniyor ama cinayeti önlemiyor. Hatta iddialara göre cinayet mahallinde de polisler var.
10 Ekim Katliamı’nda da müfettiş raporundan öğreniyoruz ki, katliamcıların canlı bomba ile Ankara’da HDP’lilerin, solcuların mitingine saldıracağı, günler önce polise bildiriliyor. Hatta canlı bomba olacak isimler de belli. Polis, bu katliamı önlemediği gibi, polisleri korumak için olay günü, olay anında bombanın patlayacağı yere personelini göndermiyor.
Bütün bunlara polisin ya da devlet yetkililerinin ihmali diyebilir miyiz?
Elbette hayır. Zaten bu cinayet ya da katliamları planlayanlar bazı olaylarda bizzat devlet içinde yer alan karanlık güçler. Diğerleri ise yine devlet içinden birilerinin yönlendirdiği ve teşvik ettiği faşist örgütler.
Failler kim olursa olsun, böyle bir eylem hazırlığını öğrendiğinde devlet, eylemi engellemiyor. Bekliyor. Göz yumuyor. Çünkü eylemin hedefi ya da hedefleri devletin de hedefleri. Devlet 16 Mart’ta üzerlerine bomba atılan gençleri sevmiyor. Hrant’ı sevmiyor. 10 Ekim’de öldürülen 101 insanı sevmiyor. Hatta onlara husumet duyuyor. Bırakın ölsünler diyor. Yarın biri hesap sormaya kalkarsa, “Haberimiz yoktur” deriz diyor. Haberimiz olduğu ortaya çıkarsa “ihmal” deriz diyor.
İşte bu nedenle, yukarıda sözünü ettiğim katliamlarda da, benzeri katliamlarda da devlet eylemin iştirakçisi konumundadır. Faildir. Muhittin Zenit’in sözleri doğrudur. Devlet insanların ölmesine göz yummuştur ama sadece göz yummamıştır. Daha fazlasını da yapmıştır.

Evrensel'i Takip Et