Futbol takımına savaş açan devlet
Fotoğraf: Envato
Şu işin adını net koyalım da herkes rahat etsin. Türkiye futbolu, sezon başından bu yana kendisine İkinci Lig kırmızı gruptan bir düşman seçmiş durumda: Amedspor.
Bu takım neden düşman ilan edildi, TFF neden baş aktör? Çünkü Türkiye Cumhuriyeti, hükümeti, pervasız ve utangaç muhalefet kanatları, sermayesi ve “güvenlik güçleri” ile Amedspor’un temsil ettiği Kürt halkına yönelik barbar bir savaş yürütüyor.
“Amed ne ya” diyen Cumhurbaşkanının gösterdiği yolda Amedspor’un adına, kimliğine, boyun eğmemesine, barış istemesine düşmanlar.
Irkçı bir savaş bu. Amedspor’un, Kürt halkının, bu ülkenin diğer vatandaşlarıyla eşit haklara sahip olarak yaşamak isteyen kesimine karşı açılmış bir savaş. İsrail’de Filistin, Apartheid dönemi Güney Afrika’sında siyahların takımlarına karşı başlatılan kampanyalardan hiçbir farkı olmayan bir ilkellik var ortada.
Amedspor, Kürtlerin büyük çoğunluğunun (ve azımsanmayacak sayıda muhalifin) sempatisine mazhar olurken onlar savaşı futbol sahasına getiriyor ve Amedspor’u da YPS-SPOR birimi olarak görmek istiyor.
Erkek muhabiri, YPS-JIN(Kadın) üyesi olarak göstererek tutuklayan bir aptallığın yarın Amedsporlu yöneticileri, futbolcuları YPS-SPOR’dan tutuklamayacağını kimse iddia edemez o yüzden bu topraklarda hükmü çoktan geçersizleşen “Yok canım o kadar da olmaz” olayına hiç girmeyelim isterseniz.
“Büyük misafirperverlikler ülkesi”nde, Amedsporlu yöneticilerin Ankaragücü protokol tribününde maruz kaldığı linci hepiniz izlediniz. Merdivenden sarkıtılan avukatın arkadan alçakça yumruklanarak aşağı atılmasını gördünüz.
Ama Kıvanç Koçak’ın dediği gibi aynı günün akşamı, Trabzon’da 17 yaşında bir yarım akıllı sahaya girip hakeme saldırmasa bugün kimsenin “Futbolda şiddet” diye bir gündemi olmayacaktı.
Kimlik bilgileri devlete bildirilmiş olan sivillerin yakıldığı bodrumlara dair günümüz JİTEM’inin duvarlara yazdığı sloganlar, Amedspor’un gittiği deplasmanlarda tribünlere asıldı. Irkçı tezahüratlar dillerden eksik olmadı. Sivas’ın geçmişte misafirlerini diri diri yakan kesimi kulübe otel vermedi! Bir önceki deplasman Karagümrük’te yaşananlar da 2 hafta önce bu köşenin konusu olmuştu.
Vicdanlı, eşitliğin önemsendiği bir ülkede Amedspor’a yapılanların her hafta sporun gündemi olması gerekir. Ama İsrail sporunda tutuklu Filistinli futbolcular ne kadar gündemse burada da Amedspor’a yönelik tepeden tırnağa sistemli baskılar (Puan silme ve para cezaları dahil) o kadar gündem. Çünkü İsrail’deki vahşetin ve bu vahşeti sürdürmeye yönelik mutabakatın bir benzeri de bu ülkede hüküm sürüyor.
Tepedeki faşist mutabakat, hayatındaki tüm sorunları takımının galibiyetiyle unutabileceğini zanneden o Trabzonsporlu genç kadar bilinçsiz ezilenler denizine kendisini kabul ettirmiş durumda. Hayatta hiçbir şeyi olmayanı “Bak sömürgen var. Orada zorla sana benzemeyenleri öldürüyoruz, sokaklarında senin marşlarını çaldırıyoruz” diyerek oyalıyor.
Kürdistan’daki barbarlığın destek görmesinden futbolda şiddete kadar her şey 1999 doğumlu Trabzonlunun takımı yenildiği için sahaya girip hakeme saldırmasının ardındaki psikolojide gizli.
Sistem, yarattığı geleceksizliği bu bilinçsizlikle buluşturabildiği ölçüde güçlü kalmaya devam edecek. Sporda şiddet de tüm bunların bonusu olarak gelecek.
- 100 yıl arayla Paris’te iki olimpik dönüm noktası 26 Temmuz 2024 05:27
- Papara baskını ve marka değeri 19 Mart 2024 04:10
- Bozacılar ve şıracılar 12 Mart 2024 04:46
- Beşiktaş'a cüret gerek 05 Mart 2024 04:42
- "Dünümüzü getirin, yarınımızı verelim" 27 Şubat 2024 04:15
- Geriden oyun kurmayı, yarım alanlara sızmayı atla, göğe bakalım 20 Şubat 2024 04:50
- "En eski spor arkadaşları"nın 2024 model çekişmesi 13 Şubat 2024 04:21
- Gerçeğin yumruğu: İşte Türk futbolu bu! 13 Aralık 2023 04:56
- Çalınmış ülke, bölünmüş spor: Filistin 23 Ekim 2023 04:36
- City Football Group-Başakşehir flörtü 09 Ekim 2023 04:00
- Süper Lig, süper sömürü 02 Ekim 2023 04:30
- 'Voleybol Ülkesi' miyiz? 25 Eylül 2023 04:25