Trabzonspor, Amedspor ve TFF’nin iflası

Aylardır yazıyoruz, memleket futbolu adım adım “sözün bittiği” yere yaklaşıyor.

Yayıncı kuruluş, artık tamamen “havuzlaşan” merkez medya, dikkatleri şampiyonluk yarışına çekmek için her tür manipülasyonu yapsa da mızrak artık çuvala sığmıyor.

Bu saptamayı sadece son yıllarda gelenekselleşmiş biçimde yarıda kalan Trabzonspor-Fenerbahçe maçı üzerine yapmıyorum. Aksine Trabzon’da hakem tarafından tatil edilen maçın içinde yaşanan olayların kaldırdığı toz bulutu, diğer vahim gelişmelerin görülmesini de engelledi.

Her şeyden önce bir kez daha altını çizmekte fayda var. TFF ve kurulları hiç de öyle kuruluş yasalarında belirtildiği gibi “özerk” değil. Siyasal iktidarın desteği olmasa o koltuklara oturacak liyakate sahip olmayanlar, tamamen “vekaleten” bir yönetim sergiliyorlar.

Aldıkları disiplin kararlarından, hakemlerin kulüplere yaklaşımlarına kadar sergilenen davranışlar futbolun adaletine yönelik değil, siyasal iktidarın tutumuna göre şekilleniyor.

İşte Amedspor’un başına gelenler.

Deniz Naki’ye “Çocuklar ölmesin maça gelsin” dediği için saçma sapan 12 maçlık men cezasının verilmesinin ardından, Amedspor’un birçok maçına gerekçesiz seyircisiz oynanma kararı verildi.

Bu maçlarda Amedspor aleyhine yapılan “Irkçı ve nefret suçu içeren” tezahüratlar da görmezden gelindi.Geçen hafta başında, Disiplin Kurulu,”dalga geçer” gibi tribünde asılı bulunan “inadına barış” pankartını gerekçe göstererek “ideolojik propaganda” gerekçesiyle Amedspor’un üç puanını sildi. Bu kararla Amedspor kalan maçlarını kazansa bile bir üst lige çıkmasını sağlayacak play-off maçlarına katılamayacak.

Ardından haftalardır Amedspor’a yönelik “ırkçı ve nefret söylemi” içeren saldırıların görmezden gelinmesinin bir sonucu olarak Ankaragücü yönetimi doğrudan seviyeyi yükseltti. Hafta sonu Ankaragücü’nü deplasmanda 2-1 yenmesinin ardından Amedspor’lu yöneticiler protokol tribününde linç edilmek istendi. Demir borularla dövülen, üç metre yüksekliğinde tribünden aşağı atılan yöneticilerin resimleri, merkez medyanın pek dikkatini çekmese de, dedik ya “Mızrak artık çuvala sığmıyor”.

Trabzonspor-Fenerbahçe maçı ise “absürt filmler” dalında dereceye girebilecek bir olay.

Sezon boyunca hiçbir maçta olmadığı kadar seyircinin izlediği maç, iki yıl evvel 10 Mart 2014’de yarıda kalan maçın “karbon kopyası” olaylarla yine yarıda kaldı. Trabzon’daki kale arkasının hakkını yememek lazım, iki sene evvel maç ilk yarının sonunda tatil edilmişti bu sefer ikinci yarının sonuna kadar dayandılar.

Espri yapıyoruz ama iş espri boyutunu çoktan geçti.

Şimdi TFF’ye ve ardından Trabzon Valisi ve emniyetine sormak lazım.

10 Mart 2014’te yarıda kalan maç sonunda Trabzonspor’a kaç maç ceza verildi ve bu cezaların sonradan ne kadarı affedildi?

Aynı maç sonrasında Fenerbahçe takımı uzun bir süre stat içinde mahsur kaldı, o olaylar yüzünden kaç taraftar hakkında cezai işlem uygulandı?

Devam edelim…

Memleket geçen sene sadece futbol ile sınırlı kalmayacak büyük bir tehlike atlattı. 4 Nisan 2015’te Rize’den Trabzon’a giden Fenerbahçe otobüsüne Sürmene’de otoban üzerinde silahlı saldırı yapıldı. Aradan bir yıldan fazla zaman geçti. Hedefine ulaşsaydı memleketi yangın yerine çevirebilecek bu olayın failleri nerede? Valilik ve emniyet bir senedir bu olayı neden açıklığa kavuşturmadı?

Çok değil beş ay evvel, Trabzonspor-Gaziantep maçı sonrası, Trabzonspor eski başkanının, canlı yayında, bütün Türkiye’nin gözü önünde verdiği talimatla hakem Çağatay Şahan ve arkadaşları stat içinde “zorla alıkonuldu” Bildiğiniz rehin alındı.

Sahi ne oldu o iş?

Sportif cezalar hiçbir anlama gelmeyen “hak mahrumiyeti” ile geçiştirildi de, cezai işlemler ne oldu?

Geldik bu güne. Hani “passolig” denilen soygun aracılığıyla huzur ve güven içindeki tribünlerin bulunduğu günlere. Sahi “passolig” hani tribünlerde güvenliği sağlayacaktı? Mecliste bir vekil keşke sorsa “passolig” uygulaması sonrasında olay çıkaran kaç kişiye ceza verildi?

Neyse zaten önemli değil, Trabzon’da hakem döven genç nasıl olsa dayısının kartıyla girmiş maça.

Kronoloji yukarıda.

TFF yönetimi aynı, Trabzon valisi ve emniyeti aynı, olaylar ortada ve neredeyse aynı.

Şimdi izleyelim, Ankaragücü-Amedspor maçı ve Trabzonspor-Fenerbahçe maçı için ne kararlar alınacak.

Çok fazla umutlanmayın alınacak kararlar büyük ihtimalle TFF’nin iflasını ve memleket futbolunun kötüye gidişini tescil edecektir.

Öngörülü değiliz sadece görünen köy kılavuz istemiyor…

Evrensel'i Takip Et