Romantik ve absürt
Fotoğraf: Envato
Filmin tanıtımı epey yanlış yönlendirici, Yeni Ahit ismiyle gösterilmesi de buna katkı yapıyor. Orijinali en azından yepyeni, tamamen yeni oluşuna vurgu yapıyor. O da öyle anlamaya müsait, bizdeki ismi daha da fazla, doğrudan din hakkında ciddi bir film olduğu izlenimi yaratabilir. Oysa inançlarla ilgili bir film değil Yeni Ahit. Amélie misali çocuksu bir dünyaya dair, minimal, yavaş, müzikal, az hüzünlü, ironik bir kara komedi.
Bu dünyada, Tanrı ve ailesi, bir apartman dairesinde yaşar. “Oğlunu herkes tanır” der anlatıcı, yani evin küçük kızı Ea. Tanrı eşine ve çocuklarına kötü davranan bir adamdır. Bilgisayarında tasarladığı dünyada insanlara acı çektirir, saçma kurallar koyar (Reçelli ekmek yere hep reçelli tarafın üstüne düşer, yandaki sıra daha hızlı ilerler...). Ea bir gün daha fazla dayanamayıp annesine ve abisine danışır, bir şeyler yapmak ister. Babasının bilgisayarına girip, bütün insanlara ölüm tarihlerini haber veren mesajlar atar. Böylece Tanrı’nın elindeki gücü aldığını düşünür. Sonra da altı havari bulmak için evden kaçar. Hokey takımı gibi 12 havariyi 18’e, yani beysbol takımı sayısına tamamlayacaktır. Rastgele seçilmiş insanlarla tanışır, sokakta yaşayan yazıcısına da havarilerin hikayelerini yazdırır. Filme ismini veren yeni kutsal kitap onların hayatlarından oluşacaktır. Tanrı durumu düzeltmek için dünyaya gelir ama insanlar değişmeye başlamıştır.
İlginç fikirlerden yola çıkan filmde bunlar gibi birçok başka detay düşündürürken gülümseten cinsten. Konuya bakarak Hollywood tipi hareketli ve gürültülü bir aksiyonla karşılaşacağını düşünen seyirci yanılır, Yeni Ahit daha çok sükunetiyle düşünmeye çağıran bir film. Bunun için önce seyircinin bu sakin filmin içine girebilmesi gerekli, oysa her detayı sorgulamak bunu güçleştirecektir. Belçikalı yönetmen Kahraman Toto’dan beri kendine özgü bir dünya kuruyor, birkaç yıl önce Bay Hiçkimse ile dikkatleri çeken. Yeni Ahit ise, aynı anda romantik ve absürt olmayı beceren bir film olmuş.
Tanrının evde baskıcı bir baba olması, en çok üstünde durulabilecek önermesi. Gerçi, dünyanın sorunlarının ataerkiyle ilgili olup olmadığına dair bir değinme yok. Aslında, dünyada olan ve kahramanların başına gelenlerden sonuçlar çıkarmak biraz güç, bu yüzden “İnsanlar öleceği günü bilirse ne olur?” sorusuyla ilgili bir film değil Yeni Ahit. Hayatı sevgiye göre şekillendirme gibi bir mesaj, belki burada ağır basan. Savaşlar ve göç gibi ciddi gündemler, sevgi çözümünün bir parçası değil elbette. Herkes öleceği günü öğrenince savaşlar bitiveriyor, film onun dışında bu konuyla ilgilenmiyor. Tanrı ise Özbekistanlı yasa dışı bir göçmen sanılıp oraya gönderiliyor. Bu epey anlamlı, düşünen olursa.
Tanrı yerine tanrıçanın bilgisayarın başına geçmesi rahatlatıcı bir mutluluk veriyor filmin kahramanlarına ve niyet o ki, seyirciye. İnsanların kaderini kendi belirlemeye başlaması değil de, daha çok, ekrana fon seçer gibi gökyüzünü çiçeklerle süslemesi, dünyada yarattığı olumlu değişimin simgesi oluyor. Yani, zalim erkek yerine kontrolü ondan baskı gören kadın alması dışında pek detaya girilmiyor. Detaylarda kuvvetli aslında, Tanrı ve ailesi, ölüm tarihleri, havariler, ama bütün olarak, o kadar güçlü işliyor sayılmaz.
- Androidler üç boyutta ne düşler? 06 Ekim 2017 01:00
- Yedi kişilik oyun 01 Eylül 2017 01:00
- Erkeklere gününü gösteren pehlivan 18 Ağustos 2017 01:02
- Etkili ama bilinmeyen bilim kurgu 28 Temmuz 2017 00:15
- Zombilere karşı iki tutum 21 Temmuz 2017 01:00
- Maymun nasıl maymun oldu? 14 Temmuz 2017 00:15
- Sürüden ayrılanı kamera kapar 07 Temmuz 2017 01:33
- Ey ruh, sen kimsin? 30 Haziran 2017 00:52
- Karanlık Çağ’da vampirlere karşı 08 Haziran 2017 23:52
- Genç Karl Marx: Bir başlangıç 19 Mayıs 2017 01:00
- Kaygı'yla gerçeği hatırlamak 12 Mayıs 2017 00:30
- Beyazlar Afrika'da neler çekmiş 05 Mayıs 2017 00:59