16 Mayıs 2016 01:00

'Türkiye'nin elitleri'ne karşı demokrasi mücadelesi mi?

'Türkiye'nin elitleri'ne karşı demokrasi mücadelesi mi?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Sümeyye Hanımın düğünü birinci haber olarak manşetleri süsledi. Kızanlar olmadı değil,  özellikle 23 Nisan törenlerini bile erteleten “terör” ve “şehit cenazeleri”nin kaldırıldığı koşullarda, hatta tam da Çukurca çatışmasında ölen 8 askerin cenaze törenlerinin düzenlendiği gün yapılan düğün sıkı eleştiriler aldı. Ama hayat devam ediyordu: Tabii ki ölen de olacak, doğan da, cenaze töreni de düzenlenecek, nikah töreni ve düğün de. Ancak öyleyse, hem hamasetten vazgeçilmeli, hem de 23 Nisanlar da ertelenmemeli. Kut-ül Amare kutlanırken TBMM’nin kurulduğu günün ihmal edilmesi manidar oluyor!

Düğünün önemli yanı gelenlerle gelmeyenlerdi. Suudilerden bile kimse yokken önceki C.Bşk. Gül ve işini bırakacak Başbakan Davut Beyler oradaydılar. “Kol kırılıyor, yen içinde kalıyor” mu böylelikle? Gül ne de olsa Tayyip Beyin kadim arkadaşı. Bu arkadaşlığın üzerine çok spekülasyon yapılsa da “çatlak” yok anlamına mı geliyor bu katılım? Ve Davut Beyinki? Ama bir yandan herkesin “trolleri” çalışmalarını sürdürüyorlar. Görüntü “iyi”, ama masanın altından taraflar varyansın birbirleriyle çekişiyorlar. Ve peki, sadece “baş”lar mı çağrıldılar? Başbakanlar, Cumhurbaşkanları… Yardımcılar? Gn. Bşk. ve Başbakan yardımcıları? B. Arınç örneğin? H. Çelik? Onlarla sorun mu yaşanıyor? Çağrılmadılar mı, çağrıldılar da gelmediler mi?

Ama kişiler önemli değil, en azından Y. Bulut öyle diyor. C.Bşk. “Türkiye’nin elitleri”ni hedef almış çoktandır.

“Şükür” diyor, Bulut. “Türkiye’nin elitleri”ne karşı çıkıp mücadeleye cesaret gösterilmesi önünde “kendinden geçiyor”!

C.Bşk. “elitler”, “her şeyi yapabilirler”, ama artık “eski Türkiye’ye dönülemez” diyor çünkü.

“Elitler”! Kim bunlar?

“Elit” denince, öncelikle bir, ekonominin, iki siyasetin ekabirleri akla gelir. Bir de zaman zaman “jüritokrasi” adı da verilerek söylenegelen yargı “büyükleri” belki. Ama ondan çok kesinlikle “siyaset”in büyükleri arasında sayılmaları şart olan yüksek rütbeli askerler.

C.Bşk., daha Başbakanken, “3Y” ile mücadeleye atılmıştı! Yolsuzluk.. Yoksulluk.. Yasaklar. Kim 13-14 yıllık AKP devrinin ardından yolsuzlukların azaldığını ileri sürebilir? Ya da yoksulluğun? Yasaklar azalmak bir yana artmadı mı? “Yetmez ama evet”çi AKP destekçisi sol liberaller bile artık kendilerini de hedef almaya başlayan yasaklardan şikayetçiler.

“Elitler”le mücadele de farklı değil. Koçlar, Sabancılar, TÜSİAD’çılar… Ekonominin elitleri. Mücadele mi ediliyor onlarla? Evet, devlet ihalelerini onlardan çok M. Cengizler kaptılar, kapıyorlar. Hatta Koçlardan MİLGEM ve ATAK tankları gibi bazı ihaleler geri alındı, alınıyor. Yeni palazlanan, “Anadolu Kaplanı” denen ama, belki eskiden öyle olup tekelleşen, tekelci burjuvaziye yeni katılanlarla aralarındaki rekabette bu “yeni yetmeler” kollanıyorlar. Ama, kiralık işçilik, sadece onlar için mi çıktı peki, Koçların yararlanmaları yasaklandı mı? Ya da ek zam, metalde en çok Koçun fabrikalarında sorun olmadı ve TOMA’larla reddedilmedi mi? Kıdem tazminatı kaldırılınca, Koçlar faydalanmayacak mı? Onlar hâlâ elitler ve elitliklerine kimse ses etmiyor!

Siyasi elitler, herhalde HDP’lilerle Kılıçdaroğlu ve arkadaşları değiller. Ya da Arınçla Çelik, B. Atalay ve benzerleri. Kimler öyleyse?

Bir önceki dönemde “iktidar ipi”ni kimler çekiyorlardı uçlarından? Gülen Cemaatıyla başında Başbakan AKP bir yanda, “darbeci askerler” karşı tarafta değil miydi? Ergenekoncular. Sonra AKP taraf değiştirdi. Gülen bir yanda kaldı, Balyoz, Ergenekon vb. beraatlarıyla askerler ve AKP bir yanda. Şimdi soru şu: Örneğin askerlerin en yüksek rütbelisi olan Genel Kurmaybaşkanı elit mi değil mi? Kemalizm tartışma konusu edilirken, ona karşı da mücadele mi ediliyor? Ama düğündeydi ve nikah şahidiydi. Öyleyse kim bunlar? Hayali mi?

Bir de uluslararası olanları var “elitler”in? Kim öyleyse, Amerikalı büyük patronlar mı? Haydi canım sende!

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa