23 Mayıs 2016 00:56

Dokunulmazlıklar ve kongreleriyle AKP

Dokunulmazlıklar ve kongreleriyle AKP

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Davut Beyin ömrü iki yılı bulmadı. 1. Olağanüstü AKP Kongresi 27 Ağustos 2014’teydi. İki yıldan az bir zamana iki seçim sığdırdı Davut Bey. Birincisini kaybetti, C.Bşk. saymadı, savaş içinde yapılan ikincisini kazandı. Ama kendisi kaybetti; görevden alındı ya da sürdürmek istemedi, ama kendisine “böyle olmuyor” dendiği tartışmasız.

Siz yazıyı okurken, 2016 23 Temmuz’unda Binali Bey seçilmiş olacak. Sürpriz ya da plase ihtimali bile yok! Tek kişilik yarış! Yarış bile değil.

Neden değişikliğe gidildiği yorumcu troller bir yana, taraflarca açıklanmadı. Neden? Davut Bey “yaptığım her şey doğruydu” dedi. Eee? Neden yok o zaman? C.Bşk. mı git dedi, dediyse neden dedi? Her şeyi doğru yapan birine neden bırak denir? Biz hiçbir şeyi doğru yapmadığını biliyoruz, ama görev dağıtımcısı C.Bşk. neresi yanlıştı dedi, bilinmiyor. Yerine yenisi geliyor, hala söylenmiş değil. Halka neden söylenmez gerekçesi? Neden açıklanmaz? Çekinilen bir şey mi vardır, belli değil.
Söylenen tek şey, “çok başlılığın iyi olmadığı”. Tamam, ama bu iyi olmayış nerede neye yol açmış, Davut Bey “aykırı” ne yapmıştı da, artık “yollarda birlikte” yürünemez olmuştu, sır! İdeolojik sorun mu vardı, iç ya da dışpolitikaya, örneğin Suriye’ye dair politik ayrılıklar mı, yoksa akçeli işler mi?

İstişare filan, ama başkaları yarınki kendi durumlarına, gelecekte başlarına geleceklere ilişkin nasıl bir güven içinde olacaklar? Kim kime güvenecek? Yalnızca göze girme yeter mi? Allah gecinden versin, ama maazallah Sn. C.Bşk.’nın başına bir hal gelse, kim nasıl toparlar AKP’yi? Birlikte yola çıkılanlardan kimse bırakılmamış, ne A. Gül, ne B. Arınç, ne H. Çelik, ne B. Atalay, ne başkası! Böyle bir gidişin geleceği olur mu? İmkansız!

“kol kırılır yen içinde kalır” denip sadece etrafın kollanması yeterli olur mu? Yeni yolların yalnızca tam biat edenlerle yürünmesi geleceği kurtarır mı?

İki gün oldu, bir anayasa değişikliğiyle fezlekesi olan vekillerin dokunulmazlıkları kaldırıldı. Vebali, AKP-MHP ittifakıyla destek ve sebep olanların boynuna! Bundan böyle kendilerine ve çok sevdiklerini söyledikleri ülkelerine yanabilirler. “Terör destekçiliği” bostan korkuluğuyla ürkütülüp anayasa değişikliği önerisine el kaldırarak AKP’nin platformuna destek olanlar, “başkanlık sistemi”nin yolunu nasıl açtıklarını görecekler, ama geç kalmış olacaklardır!

“milletimiz terör destekçisi vekil istemiyor” –söylenen bu! Henüz hiçbir vekilin “suçlu” olmadıkları, ama suçlandıkları biliniyor. Peki, zamanında dört bakan vardı ve aynı şekilde suçlanıyorlardı. Onlar “terör doestekçiliği” ile değil, ama yolsuzluk ve rüşvet almayla suçlanıyorlardı. Allem kullem edildi ve fezlekeleri kabul edilmedi, dokunulmazlıkları kaldırılmayarak yargı önüne çıkıp aklanmalarına olanak sağlanmadı! Açıkça milletin parasını yemekle itham ediliyorlardı ve iktidar sahipleri “milletin böyle bakan istemediği”ni söylemediler!

Dokunulmazlıkları kaldırılan vekiller ne yaptılar da “terör destekçisi” olarak suçlandılar? Ellerine silah almadıklarını, bomba patlatmadıklarını, yani silahlı eylem yapmadıklarını biliyoruz. Sadece hoşlanılmayan laflar etti ve fikirler açıkladılar! 4 Bakansa fikir falan açıklamakla değil, ama para yemekle suçlandılar, milletin parasını yemekle. Eylem suçuyla suçlandılar. Ama dokunulmazlıkları kapı gibi yerinde durdu. Hala kimse, örneğin hiçbir savcı dokunamıyor. Üstelik Bay Bayraktar yumruk ve elinden aldığı copla güvenlikçi bile dövüyor! Yine bir şey yok!

Bazılarına her şey serbest. Bazılarınaysa, ölüme varıncaya kadar, her şey reva görülüyor, suçlu muamelesinden kurtulamıyorlar!

Bu da hukukun üstünlüğü, eşitlik ve demokrasi oluyor! Arzulanan sistem değişikliği böyle bir şey işte!.. Şehzade kardeşlerle sadrazamların bile kellelerinin alındığı türden bir sistem!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa