Vasfiye Hanım'ın dizileri
Fotoğraf: Envato
Vasfiye Hanım, beş vakitten kalan zamanlarda dizi izliyor.
Ayrılık, şiddet, yalan, taciz, tehdit, kan kıyamet…
Vasfiye Hanım’ın dizileri, ülkenin Meclisi gibi gıybet entrika.
Dizilerin birinde, hep kazanan kötü adamı görünce dayanamıyor.
“Bu mendeburun sonu iyi olursa bu diziyi bırakacağım.” diyor.
Ama alavere dalavere Kürt Memet nöbete…
Usulsüz seçim yenileten, anayasa çiğneyen parti lideri gibi hot zot.
Kötü adam, hep kazanıyor.
Vasfiye Hanım, kendi kendine söyleniyor:
“Öte dünyada çekecek!”
Ferhunde Kalfa, kızını boynuzlayan damadına köpürdükçe köpürüyor:
“Boyu devrilesice damat, gül gibi kızımı bıraktı da şu şırfıntıya kaçtı.”
Ama damat, atı almış Üsküdar’ı geçmiş, yeni sevgilinin babasında hanlar hamamlar…
Damatsa parti değiştiren siyasetçi gibi yüzsüz.
Bir gün “kurtlu yürüyüş”te parmak kıvırıyor, bıyık buruyor, öte gün “kutlu yürüyüş”te el etek öpüyor.
Ferhunde Kalfa, kendi kendine söyleniyor:
“Öte dünyada çekecek!”
Zülfikar Efendi, evlenme programından aldığı tazeye malını mülkünü kaptırmış.
Kenarın dilberinin işi bu. Evlenme programlarından kart adam kaçırıyor.
Adamlar, gerdek gecesi cavlağı çekince de gelsin tapular, tahviller…
Taze gelin, politikacı tavlayan iş adamı gibi üç kağıtçı.
Vakıflara, hayır kurumlarına bağış yapıyor. Futbol kulüplerinden loca alıyor.
Zülfikar Efendi, kendi kendine söyleniyor:
“Öte dünyada çekecek!”
Celil Hulusi Bey, emekli aylığını kaptırdığı pazarlamacıyı mahkemeye veriyor.
“O namussuzun burnundan fitil fitil getireceğim.” diyor. “Torunlarımın harçlığını o zalime yedirir miyim?”
Dava görülüyor. İlk celsede beraat.
Üstüne yargıçtan bir de azar işitiyor.
“Gözünü açsaydın da kaptırmasaydın paranı!”
Pazarlamacı, dokunulmazlık oylamasında sandık başındaki milletvekili gibi pişmiş kelle.
Yargıç, çay toplayan peştamallı kızlar kadar neşeli.
Celil Hulusi Bey, kendi kendine söyleniyor:
“Öte dünyada çekecek!”
Pelinsu Hatun, manken ajansının kapısına konunca patronunu sevgilisine dövdürmek istiyor.
Patronun adamlarından eşek yüküyle sopa yiyor.
Pelincik, parti merkez yürütme kurulundan kovulmuş milletvekili adayı gibi küskün.
Pelinsu Hatun, kendi kendine söyleniyor:
“Öte dünyada çekecek!”
Ökkeş Ağa, oy verdiği partinin başkanı tepetaklak edilince, oyunun boşa gittiğine yazıklanıyor:
“Oy verdik, oyuna geldik.” diyor.
Ökkeş Ağa, kendi kendine söyleniyor:
“Öte dünyada çekecek!”
Vasfiye Hanım, diziden gözünü, namazdan başını kaldırdığında düşünüyor:
“Şu hayat, dizilere ne kadar da benziyor.”
Gerçeklik altüst olmuş, Vasfiye Hanım hayattan çok, dizilere inanıyor.
Sabah dest-i izdivaç, akşam yalan rüzgarı…
Öğle haberlerinde yeni başbakanı görüyor.
Kendi kendine söyleniyor:
“Yeni bir dizi mi başlamış?”
“Yine kanlı kanaralı, kumpaslı aldatmalı olmasa!”
“Öte dünyada yer kalmadı.”
- Ya benimsin ya kara toprağın! 17 Nisan 2019 19:15
- İmamın cennet sepeti 03 Nisan 2019 19:19
- Abdest de bozuldu namaz da 20 Mart 2019 20:39
- Bir aşk filmi ve Fikret’in “Sis”i 06 Mart 2019 20:25
- Şüpheli turşu paketi 20 Şubat 2019 23:40
- Politika üzerine 07 Şubat 2019 00:41
- Beethoven’ın kulakları çınlasın! 24 Ocak 2019 00:10
- Mitomani ve kurt kafası 10 Ocak 2019 00:15
- Tilkinin hüneri 27 Aralık 2018 00:00
- Haiku ve evrensel yörünge 12 Aralık 2018 23:10
- Dalkavuklar ve patlıcan oturtma 28 Kasım 2018 23:26
- Baba beni bırakma! 15 Kasım 2018 00:10