27 Mayıs 2016 01:00

Futbol ve teknoloji

Futbol ve teknoloji

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye’nin, İngiltere ile oynadığı hazırlık maçında hakemlerin gözden kaçırdığı bir ofsayt pozisyonunda gol yemesiyle teknolojinin futboldaki kullanım alanı bir kez daha tartışılmaya başlandı. Teknolojinin hangi durumlarda, ne ölçüde kullanılabileceği konusunda farklı görüşler mevcut. Tabii futbolun doğasında hata potansiyeli ve gerçekliği bulunduğunu, bu nedenle teknolojiyi işin içine sokmanın bütün naifliği yok ederek oyunun ruhunu zedeleyeceğini söyleyenler de yok değil.
Fatih Terim, maç devam ederken bu pozisyonu cep telefonundan maçın 4. hakemine izlettirerek tarihe geçti!.. Bir teknik direktör maç oynanırken bundan daha tuhaf bir davranış sergileyemezdi herhalde. Öyle bir teknik direktör ki, maçtan ve oyuncularından tamamen kopmuş, kendisine gönderilen görsel kanıtlar aracılığıyla yedikleri golün ofsayt olduğunu görmüş ve bunu 4. hakeme de kabul ettirme derdinde. Hadi diyelim ki 4. hakemi ikna etti, ne geçecek eline Terim’in? “Ofsayttan atılan golle yenildik, bunu hakemler de kabul etti” lafı yenilgiye iyi bir kılıf olabilir!.. Takım rakibiyle başa baş mücadele ederken böyle cingözlüklere ne gerek var ki? Oyuncularını dolduruşa getirmekten ve saha kenarında ego fışkıran jestler, mimikler sergilemekten öte pek numarası olmayan bir teknik direktör elbette kendisi için koz olabileceğini düşündüğü her fırsatı değerlendirmeye çalışacaktır.
Medyadaki yalakalara bakılacak olursa, Terim’in bu hareketinden vazife çıkaran futbolun karar vericileri, hemen kolları sıvayıp teknolojiyi futbolun içine daha çok sokabilmenin yollarını aramaya girişmişler bile!..
Endüstriyelleşmeyle birlikte bir yatırım alanına/aracına dönüşen futbol artık salt sonuç ve sonuç üzerinden elde edilecek rant için oynanıyor. Kulüpler, yaptıkları devasa harcamaların hakemlerin hatalı kararlarıyla heba olmasını sindiremiyorlar. Rant hedefli gözü dönmüşlükleri yüzünden, işin içinde insan faktörü olduğu sürece futbolda hataların asla sıfırlanamayacağı, nasıl ki teknik direktör ya da oyuncular hata yapıyorsa, hakemlerin de ne kadar dikkat ederlerse etsinler hata yapmalarının kaçınılmaz olduğu gerçeğini bir türlü algılayamıyorlar...
Sonuçta futbol, belli ölçülerde ikili mücadeleye izin verilen bir oyun. Dolayısıyla anlık temasların ve futbolcu bedenlerinin iç içe geçmiş halinden kaynaklanan karmaşık pozisyonların hakemler tarafından doğru bir şekilde süzülmesi her zaman mümkün olamayabiliyor.
Asıl tartışma ise hakem yorumlarına açık pozisyonlardan çok, yorum kabul etmeyen, ofsayt ve top-çizgi ilişkisi gibi kesin kurallara bağlanmış pozisyonlardan kaynaklanıyor. Futbolda orta hakemin yanı sıra yardımcı hakemler de var. Yardımcı hakemlerin temel görevi, kurallar doğrultusunda karar verilmesi gereken ofsayt ve topun çizgiyi geçip geçmediği şüphesi taşıyan pozisyonlarda hataları minimize edebilmek için orta hakeme yardımcı olmak... Ancak ne var ki, bir oyuncu yardımcı hakemin dahi süzemeyeceği kadar ince -mesela milimetrik ölçülerde- bir mesafeyle de ofsayt pozisyonunda bulunabilir. Ya da yine aynı şekilde top milimetrik ölçülerde çizgiyle temas halinde olabilir. Bu nedenle, sonradan hatalı olduğu anlaşılan hakem kararlarının ardından ortalığı velveleye vermek, eğer anlama, algılama sıkıntısı söz konusu değilse, hakemler üzerinde baskı yaratmaktan başka bir niyetle açıklanamaz.
Ofsaytı orta hakemin görmesi çok zor olduğundan, futbolun başından bu yana kenarlarda yardımcı hakemler bulunurken, aynı şekilde top-çizgi ilişkisini doğru bir şekilde değerlendirebilmek ve özellikle gol pozisyonlarında topun konumunu daha sağlıklı belirlemek üzere son yıllarda çizgi hakemi uygulaması da başlatıldı. Görüldüğü gibi, futbol sonuç odaklı bir oyuna dönüştükçe hataları en aza indirmek için yeni uygulamalar devreye sokuluyor.
Teknolojinin daha da ilerleyeceği yakın gelecekte, topa ve formalara yerleştirilen çipler sayesinde ofsayt pozisyonları ve topun çizgiyi geçip geçmediği anında, -öyle saha kenarına yerleştirilmiş bir monitöre falan bakma gereği dahi duyulmadan- belirlenebilir. Böylece en azından oyunun yoruma açık olmayan kesin kurallara bağlı kısmında hata payı sıfırlanabilir. Buna karşılık, oyunun hakem yorumuna bağlı kısımlarında hatanın her zaman olacağı gerçeği de kabul edilmeli. Aksi takdirde özellikle bizim gibi spor kültürünün zayıf kaldığı ve işin keyif, eğlence boyutunun pek umursanmadığı memleketlerde futbol her zaman sorun yaratmayı, gereksiz yere gündemi işgal etmeyi ve enerji tüketmeyi sürdürecektir...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa