Kadir Savun: En ‘baba’ kahramanımızdı
Fotoğraf: Envato
İri cüssesi, sert bakışları, babacan tavrı ve haksızlığa isyan eden duruşuyla “en baba” kahramanlarımızdandı Kadir Savun. Bilge bir tavrın izini sürdü oynadığı rollerde. Hiçbir zaman esas oğlana, esas kıza, kahramanlarımıza kenar süsü rollerde görmedik onu. Onlara yol gösterir, gerektiğinde kaşlarını çatarak sert tavrını koyar ve ‘raconu’ keserdi. Kahramanlarımıza da boyun büküp, ‘Kadir Baba’nın söylediklerini yapmak düşerdi.
Hangi filmini yeni izlemiştim, hangi yıldı anımsamıyorum, hafiften yağmur çiseliyordu, Ayhan Işık Sokak’tan Beyoğlu’ya yürüyordum. Oradaki binalardan birinden Kadir Savun çıktı ve kapının önünde duran taksiye bindi. Belki de o sokakta bulunan sinemacı kahvelerinden birinden çıkmıştı. Bacaklarının güçlükle taşıdığı iri cüssesiyle karşımdaydı. Ne o zaman, ne de sonraki zamanlarda konuşma olanağı bulamadım. Yaşamöyküsünü, sinema serüvenini, acı tatlı anılarını kendi sesinden aktarmak isterdim.
1926 yılında Erzurum’da doğan Kadir Savun, İstanbul’a geldiğinde 5 yaşındadır. Gençliği Şişli ve Nişantaşı’nda geçer. Kabataş Lisesi’nde okur. Öğrenimini çeşitli nedenlerle onuncu sınıfta bırakır. Amelelik yapmaktan, fabrika işçiliğine kadar birçok işte çalışır. Bir süre bankada memur da olarak çalışan Kadir Savun, Faruk Kenç’in önerisi ve ısrarıyla kısa bir dönem sinemada görev alır. İlişkileri sevmez ve uzaklaşır. Şoförlük yapmaya başlar. Fakat sinema aşkı bir kez düşmüştür içine artık. Tekrar sinemaya döner ve iyi filmlerde oynamaya başlar.
SAVUN’UN UNUTULMAZLARI
Kadir Savun’un oynadığı ve unutamadığım üç filmi daha vardı, “Gecelerin Ötesi”, “Yılanların Öcü” ve “Hızlı Yaşayanlar”. 2. Türk Film Festivali’nde Metin Erksan’ın “”En Başarılı Senaryo” ödülü aldığı, Sinema Dergisi’nin düzenlediği soruşturmada da “En İyi Film” ve Metin Erksan’ın da “En Başarılı Yönetmen” seçildiği “Gecelerin Ötesi”, Kadir Savun’un da filmografisinde önemli bir yer tutar. 2. Türk Film Festivali’nde Kadir Savun da “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülü alır. Toplumcu gerçekçiliğin ilk örneği sayılan filmde ideallerini gerçekleştirebilmek için “çete”leşen altı gencin öyküsü anlatılır. Farklı düşleri olan bu insanlar, ‘kısa yoldan köşeyi dönme’ tohumlarının atıldığı, her mahallede bir milyoner yaratma söylemlerinin insanları etkilemeye başladığı günlerde, kendilerine mutluluk getireceğine inandıkları, ideallerini gerçekleştirmek için sahip olmaları gerektiğini düşündükleri parayı ‘çete’ kurup soygunlar yaparak elde etmeye çalışır. Uzun yol kamyon şoförü, ailesine de bakmak zorunda olan bir mensucat fabrikası işçisi, ABD’ye gidip orada çalışmak, yenidünyanın nimetlerinden yararlanmak isteyen iki müzisyen, işsiz bir idealist aktör ve yine parasız bir ressam bir araya gelerek soygunlar yapar. Kısa yoldan ‘köşeyi dönme’ düşlerinin nelere yol açabileceğini, insanların hayatın gerçekleri karşısındaki bu tür seçimlerinin, tutunma yöntemlerinin yarattığı dramları yalın bir dille, sahici biçimde anlatan “Gecelerin Ötesi”nde Kadir Savun’la birlikte Erol Taş, Hayati Hamzaoğlu, Suna Selen, Oktar Durukan, Suphi Kaner, Ziya Metin ve Yılmaz Gruda da unutulmaz bir oyunculuk sergilemişlerdi.
Yine Metin Erksan’ın, Fakir Baykurt’un romanından uyarladığı ve başına gelmeyenin kalmadığı unutulmaz filmi “Yılanların Öcü” de Kadir Savun’un önemli filmlerindendir. ‘Bayram’ rolüyle Fikret Hakan’ın, ‘Haççe’ rolüyle Nurhan Nur’un, ‘Haceli’ rolüyle Erol Taş’ın, ‘Irazca’ rolüyle Aliye Rona’nın, ‘Muhtar’ rolüyle Ali Şen’in unutulmaz oyunculuklarının ve Yalçın Tura’nın müziğinin de filmin başarısında çok önemli yeri vardır.
Kadir Savun, filmde çok az gözükse de hem kendisini çok iyi anladığını ve oyunculuğunu doğru değerlendirdiğini söylediği Metin Erksan’ın filminde oynamaktan mutludur hem de Aliye Rona gibi rol arkadaşlarından. Aliye Rona’nın Iraz kadın rolünden öylesine etkilenmiştir ki, kızına da Iraz adını koyar Kadir Savun.
CHARLIE CHAPLIN’E: ‘SİNEMANIN BABASI’
Bütün bu rollerde, öylesine çok sevilmiştir ki Kadir Savun, izleyici her filmde onu görmek ister. Arka arkaya filmlerde oynadığı yıllarda, aynı anda üç, dört filmde birden çalışır. Bir setten diğerine koşuşturur.
Entelektüel, duyarlı ve vefalı bir yapısı vardır Kadir Savun’un. Gençlik yıllarından itibaren sürekli kitap okur ve oyunculuktan fırsat buldukça film izler. Dünya sinemasında en çok Charles Chaplin’i beğenir, dünya sinemasının ‘babası’ olarak tanımlar. Türk sinemasında Metin Erksan, Lütfi Akad ve Atıf Yılmaz en çok sevdiği yönetmenlerdir. Gençlik yıllarında yapılan bir söyleşide, “Bir film bir şey vermeyecek, cemiyetteki insanlara bir şey anlatmayacaksa niçin çevrilsin?” der. “İyi filmin, cemiyete faydalı olan filmin ticari mülahazaları kökünden yıkacağı, kazanç sağlayamayacağı iddia edilemez. Faydalı ve iyi olan bir film, en az göbek havalı filmler kadar iş yapacaktır.”
- Düşen yapraklar (1) 27 Mart 2024 04:15
- Nihat Ziyalan: Yılmaz Güney’in kan kardeşi, filmlerin kötü, gönlümüzün ve edebiyatın iyi insanı (2) 13 Mart 2024 04:20
- Nihat Ziyalan: Yılmaz Güney’in kan kardeşi, filmlerin kötü, gönlümüzün ve edebiyatın iyi insanı (1) 06 Mart 2024 04:15
- Bilal İnci: Zalim, gaddar, acımasız kötü adam 28 Şubat 2024 04:20
- Geleneksel Türk tiyatrosunun son temsilcisi: İsmail Dümbüllü 21 Şubat 2024 04:00
- Atatürk, ‘Ben Bir İnkılap Çocuğuyum’ filmi ve Münir Hayri Egeli (3) 14 Şubat 2024 04:15
- Atatürk, “Ben Bir İnkılap Çocuğuyum” filmi ve Münir Hayri Egeli (2) 09 Şubat 2024 04:20
- Atatürk, ‘Ben Bir İnkılap Çocuğuyum’ filmi ve Münir Hayri Egeli (1) 04 Şubat 2024 04:35
- Jönlükten kötü adamlığa bir sinema sevdalısı: Hüseyin Peyda 28 Ocak 2024 04:33
- Şerafettin Kaya: Ben İyi Biri Olmadan Önce 21 Ocak 2024 05:10
- Yeşilçam’ın Çınarları (6): Vedat Örfi Bengü: ‘Mısır’da sinemayı kuran Türk’ 14 Ocak 2024 04:43
- Yeşilçam’ın Çınarları (4): Aziz Basmacı, Vahi Öz 07 Ocak 2024 04:04