Bu dünyadan bir Muhammed Ali Clay geçti!

Muhammed Ali kimdir?

Muhammed Ali Clay, önceki gün, 74 yaşında hayatını kaybetti.
O sadece gelmiş geçmiş en büyük boks şampiyonu, sadece bir Amerikan siyahi haklar savunucusu değil aynı zamanda, en şaşaalı döneminde Amerikan emperyalizmine baş kaldırmaya cesaret eden bir antiemperyalist olarak dünyada Amerikan emperyalizmine karşı bir başkaldırı da olacak olan 68’in habercilerinin de birisiydi.
Clay, dünyanın en büyük ve en gelişmiş ülkelerinden birisi olan ama aynı zamanda ırkçılığın, kölecilik kalıntılarıyla iç içe geçerek siyasetle gericiliğin özgün bir karışımının toplumsal yaşamını zerrelerine kadar sızdığı ABD’nin ırkçılığı ile ünlenen Kentucky eyaletinde, Luisville’de doğdu.

M. Ali’nin radikal yankıları: Sadece özgür olmak istedim

O doğduğunda, ABD dünyayı kasıp kavuran 2. Dünya Savaşı’na henüz girmişti. Ama onun ilk gençlik yılları, 2. Dünya Savaşı’ndan “Dünyayı Hitler faşizminden kurtarmış, komünizme karşı da ‘Hür dünya’nın tek koruyucusu”, “dünyanın en büyük ekonomi ve askeri gücü”, “dünyanın tek hakimi” olarak propaganda edilen, “Büyük Amerika” ideolojisinin biçimlendirildiği yıllarda geçti. Bu yıllarda ABD, “dünya jandarması” dünyanın her köşesine müdahale derken, iç politikada militarizmin, beyaz ırk ve Amerikan ideallerin yüceltilmesinin koç başı olarak McCartyciliğin anti-komünizm etrafında yarattığı korkudan beslenerek, en gerici güçlerin basını, siyaseti, kültür alanını zaptettiği, demokrasi güçlerinin sindirildiği bir ülkeydi.

1960’da Roma olimpiyatlarında Amerika adına altı madalya kazanması da onu ırkçıların gözünde aklamadı! Boynundaki olimpiyat madalyası umursanmadan siyahlara servis yapılmayan (o dönemde ırkçılığın etkin olduğu eyaletlerde bu tür restoranlar, kapılarına, “Köpekler ve zencilere servis yapılmaz” diye yazılar asıyordu) bir restorandan atıldı. O da buna tepki olarak madalyasını Ohio nehrine attı! Ve bir süre sonra da Müslüman olduğunu söyleyerek, Muhammed Ali adını aldı. İslami çevreler ABD’de siyaların bu arada Muhammed Ali’nin İslam’ın felsefesini ve ondaki ilahi ışığı gördükleri için Müslümanlığı tercih ettiğini söyleseler de gerçek böyle değildir.
1960’ların Amerika’sında siyahlar, Hıristiyan beyazların ırkçılığını protesto etmek için Müslümanlığa geçiyorlardı; yani Müslüman olmak bir protesto biçimiydi. Clay de bunun için Müslümanlığı seçmişti.

Bu yüzden de bugün Müslümanlığı seçtiği için onu arkasından “iyi konuşanlar” aslında Muhammed Ali’yi anlayarak konuşmuyorlar. Sadece kendi amaçlarının propagandasını yapıyorlar.

Evet Muhammed Ali gelmiş geçmiş en büyük boksördü, çok önemli siyahi hakları savunucularından birsiydi, ama onun asıl Muhammed Ali yapan, Vietnam savaşını götürülmek üzer askere alınmak istendiğinde “Vietnamlılardan bir kötülük görmedim ki onlara karşı neden savaşayım?” diyerek askere gitmeyi reddetmesidir.

Muhammed Ali ve Kara Panter Partisi

Bu, daha birkaç yıl önce Amerika’nın emperyalist amaçlarına yeterince yanıt vermediği için başkanlarını (Kennedy’yi) öldürmekten çekinmeyen ülkede elbette kabul edilemezdi.

ABD devletinin Muhammed Ali’ye yanıtı da; unvanlarına el koymak ve beş yıl hapis, 10 bin dolar para cezasına çarptırmak oldu.
Muhammed Ali bu tutumuyla, dünyanın orasında burasında kıvılcımları görülmeye başlanan, ABD emperyalizmine de onun temsil ettiği değerlere de başkaldırı olan ‘68’in haberciliğini de yapıyordu.

O günden sonra artık Muhammed Ali için hiçbir şey eskisi gibi olmadı; zaten zor olan yolu daha da zorlaştı ama o yolundan dönmedi.
Muhammed Ali, giderek ağırlaşan parkinsonun kendisini eve hapsetmesine kadar emperyalist ırkçılığa, emperyalist politikalara karşı durmaya, halklara ilham ve moral veren tutumundan ödün vermedi.

Emperyalizme karşı, ABD’nin dünya hegemonyasına karşı mücadele sürdükçe bu mücadelenin sürdürücüleri, Muhammed Ali’yi insanlığın önemli bir değeri olarak anmaya devam edecekler!